Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Sanat ve Savaş

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
21 Mart 2022
Hüseyin ŞENGÜL, Siyaset & Politika
0
Sanat ve Savaş
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Savaş dilde kolay konuşulan fakat yaşanılması durumunda dilin bile yetmediği acıların pratiğidir. Şimdi Ukrayna’da binlerce insan ölüyor, milyonlarca insan yerinden yurdundan ediliyor, kan, gözyaşı, acı, çocuklar, kadınlar, soğuk, açlık ve korku…

Mağara duvarlarına çizilen insan, hayvan şekillerini resim olarak kabul edersek ve klanlar arası çatışmaları savaş kabul edersek, sanat ile savaş insanın tarihinde neredeyse eş zamanlı olarak görülen en eski eylemlerdir.

Sanat insan yaratıcılığının estetiğini, savaş ise insan yıkıcılığının en vahşetini temsil eder. Savaş, sanatın konusunu oluşturan büyük bir alandır; belki de sanatın konusu olarak aşktan, sevgiden, inanç dünyasından sonra savaşın işlenişi gelir.

Romanların, şiirlerin, destanların konusudur savaş. Özellikle sinema, savaş konusunun işlenişine bir hayli görsel imkanlar sunar. Resim sanatı çok sayıda farklı savaşı ve savaşın yıkımlarını işleyen tablolarla doludur. Savaşın hikayeleri heykellerde, rölyeflerde, stellerde ifade edilmiştir. Ve savaşın acılarının notalarda aktığı müzik sanatı.

Savaşın aktif unsuru olmak

Sanat ve savaş eylemini yapısal olarak kategorize edecek olursak, sanat iyinin, savaş ise kötünün simgesidir. İyi de kötü de insana aittir. (Bu anlamda “Savaş Sanatı”, “Savaş Sanatı Tarihi” gibi, savaş ile sanatı yan yana getiren kitaplar, daha baştan kavramsal bir yanlışa düşmekteler.)

Bunca sanat ürünü varken ve insanların çoğunluğu (hele bu iletişim teknolojilerinin çeşitliliği ve hız ortamında) bunlara şu veya bu şekilde ulaşmasına rağmen neden sanat, savaşı önleyemiyor? Veya neden toplumlarda en azından savaşlara karşı büyük bir sivil direniş gelişmiyor?

Elbette sanatın savaşı önlemek gibi bir amacı veya görevi yok. Hayır, anlatmaya çalıştığım bu değil. Toplumlar sanat aracılığıyla savaşın o korkunç yıkıcılığını duyumsamalarına rağmen neden savaşlar devam ediyor.

Savaşa karar verenler, savaşın askerleri, komutanları, savaşı kışkırtan çevreler, propagandasını yapan medya; bunların çoğunluğu, belki tamamına yakını savaşın vahşetini konu edinen bir kitap okumuş, bir film izlemiş, bir tablo görmüş, müzik veya savaşı yaşamış olanlardan savaş kötülüğüne dair anılar dinlemiş olmalarına rağmen, her biri savaşın aktif birer unsuru olabiliyor.

Sonuçta sanat tek tek bireylerde savaş karşıtlığı yaratabilir ama savaşa karşı bir seçenek oluşturamaz veya savaşı durduramaz. Çünkü savaş halkların değil (Halklar savaşa mecbur bırakılırlar), devletlerin (Onun icra organı iktidarların ve egemen sınıfların) örgütlü bir eylemidir. Savaşın üstünü kazıyınca altından savaş ekonomisinden ve işgalinden çıkarı olan egemen sınıfları görülür. Devletler halklarını ülkenin çıkarları başlığı altında gerek örgütlü askeri gücün baskı ve zor yoluyla gerek gönüllülük yoluyla sevk ve idare etme gücüne sahiptir. Devletin ahtapotvari bu gücü karşısında sanat ancak eleştirel olabilir. Kaldı ki yukarıda belirttiğimiz gibi, sanatın gerekliliği de amacı da bu değil.

Hiç böylesi görülmemişti

Sanatın savaş karşısındaki durumu böyleyken, şimdiye kadar savaşın muktedirlerinin sanat karşısındaki durumu, sanata sansür uygular, sanatçıyı susturmaya çalışırlardı. Rusya-Ukrayna savaşında ise, topyekûn olarak sanata ve sanatçıya karşı bir yasaklama

girişimi görülüyor.

Üstelik bu saçma uygulama hiç beklenilmeyecek bir yerden, uygarlığın ve demokrasinin beşiği olan Avrupa’dan geldi. Kimi Avrupa devletleri ve kurumları Rusya’ya yaptırım çerçevesinde Rusya’nın evrensel sanat ve kültür değerlerini yasaklıyor.

Rusya’nın o muhteşem edebiyatını yasaklıyor. Akıl alacak gibi değil, Dostoyevski yasaklanıyor, Çaykovski’nin eserleri klasik müzik repertuarlarından çıkarılıyor! Rus Orkestra Şefi Valeri Gergiev yıllardır yönettiği Münih Filarmoni Orkestrası’ndan kovuluyor. Tolstoy’un eseri Anna Karenina romanını filme çeken Netfilix, filmin çekimini durduruyor.

Tarkovski’nin filmleri gösterimden kaldırılıyor. Buna modernizmden mülhem faşizmle Postmodern fıttırmasının günümüzdeki bunaklığı diyebiliriz. (Bir de kimi solcuların bu durum karşısında Dostoyevski’nin milliyetçiliğinden, antisemitizminden dem vurma lafazanlıkları yok mu?).

Sanat evrenseldir. Bugünün Batı’sı evrensel değerlere saldırıyor! Rusya’ya karşı tepkiselliği ve yaptırımları bu noktaya kadar getirenlerin bir gün kendilerinden utanacakları sanmıyorum ama o ülkelerin halkları bu utanca karşı çıkacaklardır.

Rusya’nın (Ya da başka bir ülkenin) o büyük kültürel ve sanatsal yapıtlarına karşı yaptırım uygulanması, bize dünyanın otokratikleşmeye, totaliterleşmeye doğru hızla gittiğinin bir göstergesi.

Egemenlerin, muktedirlerin iktidar eyleme biçimleri artık demokratik değerleri kendine saldırı olarak görüyor ve demokrasi taleplerinin önünde silahıyla, medyasıyla, ve hatta üniversitesiyle duruyor!  Bu çöküşe önemli ölçüde postmodern dünyanın ‘sululuğu’ da cevaz veriyor, uygun bir politik ve kültürel alt yapı sunuyor.

Batının kimi yerlerinde ve kurumlarında Rusya’nın evrensel değerlerine karşı yapılan saldırı ve yaptırımlarından kısa zamanda geriye adım atılacağını düşünüyorum. Evet, Batı sarsılıyor, güçsüzleşiyor ve gittikçe demokrasi değerlerini geri plana atıyor olsa da yüzlerce yıllık toplumsal mücadeleler tarihinden süzülerek gelen insandan yana değerlerini herhalde bir çırpıda gömemez.

Savaşın tek hakikati ölümdür

Daha yakın bir zaman önce İkinci Dünya Savaşı’nın en ağır, en acı, en kanlı felaketini yaşamış ve milyonlarca ölü vermiş olan Rusya ve Ukrayna (O dönemde SSCB olarak tek ülke idi) bugün savaşıyorlar.

Bu savaşın taraflarının iddia ve gerekçelerine bakarak bir taraf tutmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü her bir tarafın kendine göre haklı yanları var.

Ayrıca salt bugün ifade edilen iddia ve taleplerin geniş bir arka tarihi planı (Örneğin Ukrayna’nın SSCB döneminde gördüğü zulüm, Kırım’ı Osmanlı’dan alan Rusya iken 1954 yılında Kırım özerk bölgesinin Kruşçev tarafından Ukrayna idari sınırları içerisine dahil edilmesi vb.), toplumun içinde iktidarlar tarafından yaratılan fay hatları, NATO ve Batı’nın (Özellikle ABD’nin) bu iki ülkenin jeopolitiği üzerindeki hesapları var.

Olaylara neden-sonuç bağlamında bakılmaya başlandığında, buradaki sonuç bir başka yerde neden olabiliyor ve bunlar birbirini üreterek geliyor. Savaş için tarafların ileri sürdüğü iddialar, talepler ve konjonktürleri bu bağlamda değerlendirerek bir taraf seçmek kolaydır, ama doğru değildir.

Fakat ortada bir işgal var: Rusya Ukrayna’yı işgal etti. Mevcut durumda Ukrayna’nın işgaline karşı çıkmak, savaşa karşı çıkmanın mihenk taşıdır. (Demek ki, savaşa karşı çıkmak bir tarafsızlık değil, bir taraflılıktır.)

Savaş dilde kolay konuşulan fakat yaşanılması durumunda dilin bile yetmediği acıların pratiğidir. Şimdi Ukrayna’da binlerce insan ölüyor, milyonlarca insan yerinden yurdundan ediliyor, kan, gözyaşı, acı, çocuklar, kadınlar, soğuk, açlık ve korku…

Savaşın taraflarından olmak yerine savaşın karşı tarafında olmak, insani ve doğru tutumdur. Çünkü savaşın tek hakikati ölümdür.

NOT: Putin Rusya’sında bile yüzbinler meydanlarda savaşı protesto ettiler. Bizde bırakın bir savaş protestosu eylemini, kadınların evrensel günü olan 8 Mart’ta bile kadınların kendi günlerini meydanlarda kutlamalarına bile izin verilmedi. (HŞ/EMK)

Paylaş
Etiketler: abdRusyasavaş
Önceki Yazı

Fillerin İntikamı

Sonraki Yazı

Dinde Reform Palavrası

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Avrupa Özerklikleri ve Türkiye
Kültür

Avrupa Özerklikleri ve Türkiye

26 Kasım 2025
5k
Sibel GELBUL

Fanusa Kitleyeceğiz

25 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Dinde Reform Palavrası

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap