Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Fazilet ÖZKAN POR

Bahar’ın Sevinci

Fazilet ÖZKAN POR Yazar Fazilet ÖZKAN POR
30 Ocak 2022
Fazilet ÖZKAN POR, Öykü Tefrikaları
0
407
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Göğü delen ağaçların arasındaki binaları görür görmez içi ısınmış, “İşte benim okulum. Bu sınavı kazanmalıyım!”demişti Bahar. Hasanoğlan Atatürk İlköğretmen Okulu’na giriş sınavına geldiğinde…

Geldikten birkaç gün sonra; dediği de, öğretmenlik düşleri de gerçek olmuştu…
Tören alanındaki öğrenci ve yakınlarından oluşan kalabalık, sınav sonuçları açıklandıkça, yavaştan yavaştan dağılmaya başlamıştı. Sınavı kazananlar; aileleriyle birlikte neşe içinde kayıtta gerekenleri öğrenmeye idare binasına doğru; kazanamayanlar ise üzüntüleri sırtlarında, evlerine dönüş için yola koyulmuşlardı.
Sınava, komşularının kızı Güler’i de getiren Hatice’nin babası; “Dolmuş bize daha uygun.” diyerek, iki arkadaşıyla birlikte tören alanından uzaklaşmışlardı. Mahalleden arkadaşlardı, nasıl olsa görüşeceklerdi, ama hiç olmazsa bugün burada ayrıldıklarına için için sevinmişti! Sınavı kazanamayan çok sevdiği iki arkadaşıyla yan yana olmak istemiyor, kendini suçlu gibi görüyordu Bahar. “Keşke kazanabilselerdi” diyor, bir yandan üzülüyor, belli etmemeye çalıştığı sevinciyle de eziliyordu. Gözlerindeki ışıl ışıl mutluluktan da utanıyordu…
İdare binasına gidiyorlardı ki, sınavı kazanan arkadaşı Meral’in babası, gülerek geliyordu karşıdan “Ben öğrendim! ”diyerek. İlgili müdür yardımcısından aldığı, kayıtta gerekenlerle ilgili liste elindeydi. Gitmelerine gerek kalmamıştı.
Kefalet senedi ve sağlık raporu almak, istenilenleri tamamlamak için bir hafta süreleri vardı. Okulundan ayrılma zamanı gelmişti. Burada altı yıl öğrencilikten sonra öğretmen olacağı sevinciyle, geri dönmek üzere ayrılıyordu. Erinçliydi…
Aile dostları, babasının yakın arkadaşı Nedim Bey amcanın arabasıyla gelmişlerdi sınava. Ayrılırlarken;“Dönüşümüzü biz yaparız.” diyen annesinin, sınav sonrası almaya gelmemesini istemesi de hoşuna gitmişti. “Ya kazanamazsam!. Üzüntümü görmemiş olurdu. Utancımı da” diye düşünerek.
Annesinin gelmemesi için ısrarı üzerine Nedim Bey amca; “Ankara’ya trenle daha rahat dönersiniz, inince de her yöne araç bulunuyor.” önerisiyle istasyona gidiyorlardı.
Utanç içinde değil, sevinçle…
Düşlerini süsleyen okulun sınavını kazanmasının mutluluğu içinde, gururla eve geri dönüyordu. Her adımıyla, öğrenciliğinin ilk gününü, okuldaki yeni yaşamını düşlüyor, coşkuyla yürüyordu; uzaktaki istasyona doğru annesiyle.

Sevinçten içi içine sığmıyor, birbirine dolanan ayaklarıyla güçlükle yürüyor, “ne bitmez yolmuş” diyordu. Sınavlarda salona girerken de yürüyemiyordu. Sınav korkusuyla nefes alamıyor, boğulacak gibi oluyordu. Sınav başlayıncaya dek yüreği bungundu… Oysa şimdi umut doluydu, mutluydu. Varsın güç yürüsün, ne çıkardı!
İstasyona yaklaştıkça coşkusu artıyor, Ankara’da sevincine ortak olacak akrabalarını, ilkin kime gideceklerini düşünüyor, kendine göre sıralama yapıyordu. Kuş olup uçuverse, her birinin camına konup “Kazandım!” deyiverseydi…
Bozkırın ıssızlığındaki sarı istasyon binasına yaklaştıkça, kalabalığın uzaktaki solgun görüntüsü canlanıyor, allı, morlu, yeşilli renk cümbüşüne dönüyordu. Kendisi de siyah pantolon ile siyah beyaz pötikare uzun kollu gömlek giymişti. “Çok renkli giysiler okula da sınava da uygun olmaz.”demiş, sevdiği sarı renkli kolsuz bluzunu giymesini istememişti annesi.
Birbirini süzen kızlı erkekli yepyeni bayram giysili çocuklar ve onların yakınlarıyla dolmuştu istasyon binasının önü, arkası. Gelenlerin ardı arkası kesilmiyordu üstelik. Her yandan, cıvıl cıvıl söyleşip, neşeyle gülüşenlerin mutlu sesleri duyuluyordu. Ya da… Kenarda kırgın, üzgün duranlara bakıp cız etti çocuk yüreği. Nedenini anlamak zor değildi. Öyle açıktı ki…
Yılda bir kez de olsa tüm sınava girenlerin; mutluluğuyla, mutsuzluğuyla aynı duyguları yaşadığı, birbiriyle paylaştığı son yerdi; ıssızdaki tren istasyonu. Bindikleri trenle yalnızlıklarını ve duygularını da yanlarında götüreceklerdi; gittikleri yere.
Çok sıkışık olmayan bir kenarda ayakta durup, yakındakilerle konuşa konuşa, Elmadağ’dan gelecek banliyö trenini beklemeye koyuldular.
Sevinçle, kayıt ve okul hazırlıklarının coşkulu konuşmalarıyla zamanın nasıl geçtiğini anlamamışlardı ama neredeyse bir saattir bekliyorlardı.
Önce, gökyüzüne yükselen dumanı görünen kara tren, dağın ardından çıkıp kıvrıla kıvrıla yaklaşırken; “Bilen birileri vardır, keşke sorsaydık, tren zamanına dek okulunu gezer, tanırdık, burada bekleyeceğimize.” dedi annesi hayıflanarak… Ağustos sıcağından bunalmış haliyle.
Yaklaştıkça yavaşladı, yavaşladı durdu tren. Binememe korkusuyla olacak kapılara doğru koşuşturdu; istasyondaki kalabalık.
Güçlükle trenin sondan bir önceki vagonuna binebilmişlerdi. Kimse kalmamıştı aşağıda. Bir de oturacak yer bulabilselerdi…
Kondüktörün; “Herkes bindi, hareket edebilirsin. ”düdüğüne, makinistin; “Tamamdır, anlaşıldı!” dercesine trenin keskin düdüğüyle karşılık vermesiyle, sarsılarak hareket ettiler. Tren yola koyulduğunda, daracık koridorda kalabalığın arasından geçmeye çalışıyor, kompartımanlara tek tek bakıyor, yer arıyorlardı. Sonunda, hareket halindeki trende dördüncü kompartımanın güçlükle açabildikleri kapısından içeri bakıp, boş yer görünce sevindiler.
Kendilerinden önce binip yerleşen üç kişi vardı içeride. Yaşıtları görünen iki kız ile cam kenarında oturan bir erkek. Kenara çekilip oturabilmeleri için yer açtılar, cam kenarını da annesine verdiler. Koltuklarının üstündeki raflara ellerindeki valizi koyunca, telaşla kapıları açıp kapatmaktan yorgun, çöküverdiler tahta koltuklara; derin bir oh çekerek. Küçücüklüğünden beri sevdiği trendeydi yine.
Ankara’da Gazi Mahallesindeki evlerinden; büyükbabasının Saimekadın’daki evine, hep trenle gider gelirlerdi. O yüzden, raylardaki demir tekerlerin tıkır tıkır sesine de kömürün genzini yakan is kokusuna da alışkındı…
Yerleşme telaşıyla selam bile verememişlerdi. Başlarını hafifçe eğip gülümsediler selam yerine. Onlar da “Hoş geldiniz!” diyerek esenlediler yeni gelen Bahar’la annesini…
Bahar’ın annesinin; hem evinin erkeği ve kadını olması, hem de işinin gereği toplumda ayrı bir yeri vardı. O yüzden erkeklere alışkın, kaçgöç bilmez haliyle sohbetine doyum olmazdı. Tanışır tanışmaz, koyu bir söyleşi başladı.
Önce; öğretmen olduğunu söyleyerek, gururla tanıttı kendisini Hüseyin Bey; güler yüzüyle.
Esmer, kara gözlü, cin bakışlı Zeynep’in babasıydı. Kumral saçlarını iki örgü yapmış utangaç utangaç bakanın adı da Sevgi idi. İki kız da beş yıldır öğrencisiydi Hüseyin Bey’in. Eskişehir’in bir köyünden sınava gelmişlerdi.
Hüseyin öğretmen; hem baba, hem öğretmen olarak kıvançlıydı. Akıllı kızlarının okuması, öğretmen olması için önce Sevgi’nin ailesini inandırır. Kendi kızını ve Sevgi’yi yüreklendirir, başaracaklarına inandırır.
Öğretmenlerini gururlandırmış olarak ve mutlulukla köylerine dönüyorlardı Zeynep ve Sevgi.
Sınavı kazanmanı sevinciyle, sevgiyle bakışıyorlardı birbirleriyle üç kız. Sınıf arkadaşı bile olabilirlerdi, kim bilir?
Bahar’la annesi gibi onların da gözleri ışıl ışıldı, mutluluktan.
****
Yılların yorgunluğuna, bitiremediği yollara, cuf cuflarla güç veriyor, ‘ha gayret’ dercesine arada bir acı düdüğünü çalarak ilerliyordu tren.
Bahar’ın gururunu, umudunu, öğretmenlik düşünü de yüklenmiş Ankara’ya doğru yol alıyordu…
Hüzünle, “Keşke!”dedi. “Keşke, babam da sağ olsaydı da… ”
Gözlerinden yanaklarına iki damla yaş süzüldü…
Fazilet ÖZKAN POR 27/01/2022

Paylaş
Etiketler: Kefaret’sağlık raporusınav
Önceki Yazı

Diken Tarlasından Gül Bahçesine (XXIV)

Sonraki Yazı

İlk Yerli Türk Uçağının Mimarı

Fazilet ÖZKAN POR

Fazilet ÖZKAN POR

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

İlk Yerli Türk Uçağının Mimarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap