Sevgili okurlarım, bir aydır ülkemizin Akdeniz ve Ege Denizi yerleşim yerlerinde orman yangınları devam ederken, bin bir telaş içinde söndürülmesi büyük bir olay olmuştu. Nedenine gelince; Yöneticilerin tutarsız açıklamaları, bizleri şaşkınlığa çevirmişti. Detayların tam anlamıyla kamu oyu önünde söylendiği için yazmamın bir anlamı olmayacağını düşünüyorum. Çünkü, Var olanının yok sayılması akıllara durgunluk verdiğinden, bu anlamsız oluşumu ispata gitmeme gerek yok diye düşünüyorum. Aslında bu günkü yazım, Karadeniz bölgesinde meydana gelene sel olayını anlatmak istemekteyim. Yazmış olduğum yazımın asıl maksadı, doğayla savaşılmayacağıdır.
Sevgili okurlarım, sizlere bir öğretmen gözüyle anlatmak istediğim bilimsel oluşumun sonucunda uzayda yerini almış bulunan yer küreyle ilgilidir. Çünkü bizler bu küre üzerinde yaşıyoruz ve adına dünya diyoruz. O zaman sizlere dünyanın oluşumuyla ilgili bir hususu izah ederken, eğer bu yaşadığımız dünyanın üzerinde, bitkiler, ormanlar, dereler, çaylar, ırmaklar ve göller olmasaydı o zaman canlı diye bir varlıktan söz edebilir miydik. Zaten bizde olmayacağımıza göre, dünya diye bir küre olmazdı.
Şimdi gel gelelim, madem bu oluşum bir birini tamamlayan unsurlarsa, o zaman akıllıyım diyen insanlar doğanın felsefesini ve matematiksel hesabını düşünmek zorundalar. Bakın bu hesap doğanın düzeni şartlarına uygun hesaplanmadığı taktirde, kendi düzeni icabının gereğini yerine getiriyor. Ne var ki, sorumsuz yöneticilerin hesapsız ön görüsü sonucunda, gereksizce bir çok kişi zarar görmüş oluyor.
Sevgili okurlarım, hukuksal anlamda yapılması gereken örnek bir araştırmanın yapılması gerekli olabileceği kanaatini taşımaktayım. Bu kadar zararın nasıl ve niçin meydana geldiği, doğanın doğal akışını sebepsiz olarak engelleyenlerin yanlış hesapları sonucu yaptıklarının hesabı sorgulanmalıdır. Bu durum mutlaka araştırılmalı ve de, kim ve kimler bu yanlışın içine girmişse, zaman aşımına bakmadan sorgulanmalı ve gereken yaptırım yapılmalıdır. Aksı taktirde bu tür yaptırımlara onay verenlerin yanında kar kalır.
Sevgili okurlarım, sizlerinde bu tür olaylar karşısında düşüncelerinizi serbestçe açıklamanız gerekir. Bizleri yönetenleri seçenler olarak, bizlerde suç ortağıyız. Gelin hep birlikte, yaptığımız yanlışı telafi için can ve mal kaybına uğrayanlardan özür dileyelim. Bu bile yetmez, sel felaketinden zarar görenlerden, geride kalanlara maddi manevi destek olalım. Saygılarımla.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar Şair





















