Ormanda ağaçlar birbirlerine zarar vermeyecek şekilde sıralanmıştı. Gövdesi kalın, normal ve ince olmak üzere her çeşidi vardı. Fakat dıştaki ağaçların çoğunun gövdesi kalındı. Çünkü, bütün dış etkileri öncelikle onlar karşılayacaktı.
Böyle bir koruma dahil ormanın döngüsü adına çok önemliydi. İçteki ağaçlar korunacaktı. Hatta genç olanlar daha sağlıklı büyüyebilecekti. Rüzgâr ve kar fırtınasının etkisini, bu güçlü ağaçlar karşılayacağı için etkinin gücü içe doğru, büyük oranda kırılacaktı.
Ayrıca ağaçların iğne yaprakları da dış etkileri kesecek, güneş ışınlarına geçit vermeyecekti. Bu durumda ağaç diplerinde yeni ağaç fidanları tutunamayacaktı. Yalnız aralarına aldıkları fidanların uzamasını sağlarken, dış etkilerden de korumuş olacaklardı.
Yeni büyüyen genç ağaçlara zemin hazırlamak için, salgılarını gövdelerinden dışarı verirler ve bu şekilde çıra denilen yapı oluşur. Çıra için ağacı keserler, böylece orman doğal ayıklanmaya uğramış olur. Yerine yetişen ağaç genç ve dış etkilerden korunmuştur.
Çam ağacının yanındaki gürgenin yaprağını almak için, dalları kesilir. Bu şekilde çam ağacı da budanmış olur. Ormana doğal katkı sağlanmış demektir.
Orman kendini yenilerken, dökülen iğne yaprakların çürümesi de ağaçlara doğal gübredir. Bu olay bir döngü olarak devam eder. Bir birey gibi döngü devam ettiği sürece de ağaçlar kendini korur, sağlam kalır.
Dış etkilerle kırılan ağaçlar, odun ve kereste için kullanılır. Odun için normal ağaçlar kesilmez. Gövdesi bir etkide kalmış veya düzgün büyümemiş olanlar kesilir ve yakacak olarak bölünür.
Kereste için istenen ağaçları da mühendisler seçer ona göre kesim yapılır. Bu tür kesim de ormanın zararına değildi.





















