Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mehmet ALPEREN

TBMM Başkanlığına

Mehmet ALPEREN Yazar Mehmet ALPEREN
12 Nisan 2010
Mehmet ALPEREN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bu gün, bulunduğumuz noktadan, üniversite önlerindeki”  Baş örtüsü “eylemlerini yeniden değerlendirme gereği duydum. Kadınlarımızın ve özellikle Üniversitede akademik tahsil hayatına atılan, yarının genç  nesilleri, bu gün en tabii hakları olan okuma özgürlüklerine, yıllardan beri çözüm üretilemeyen “ baş örtüsü” yasağı veya hukuk gözü ile bakıldığında “ kılık kıyafet “ yasası sebebi ile kavuşamamaktadırlar.

Bu gün gerek üniversitelerin  gerekse genel  anlamda laik kesimin “kamusal alan” söylemleri ile, dinini yaşamak isteyenlerin önüne adeta set çekilmeye başlanmıştır. Kamu alanı sadece köylerde yoktur ve kamu gücü arada bir  uğrayan Jandarmadan ibarettir. Bunun yanında şehirlerde ise kamu alanı daha geniştir ve gücü daha ağırdır. Hatta  her yer kamu alanıdır.

Türkiye nüfusunun dörtte üçü  kamu gücünü ve kamu alanını şehirleştikten sonra görmüş ve anlamıştır. Ve anlamıştır ki, dinin yaşamak istediğinde kamu ile çatışmak kaçınılmazdır. Ancak Türk tarihi, İslam referanslı bir devlet ve toplum yapısının tarihidir. Bu sebeple, bu tarihin tortuları, mütedeyyin insanlar da kamu gücüne karşı “ mücadele “ etme refleksini köreltmiş ve devlet her ne kadar da kamu alanını kendisine kapatmış olsa da, mücadele edilmesi gereken bir kavram oluşmamıştır. Ancak, son otuz yıllık siyasi tarihimiz incelendiğinde; İslamcı kesiminde, devletin bir halkı olduğu yönündeki anlayışı yerini, Halkın bir devleti olması gerektiğini anlamış, Devletin kendilerinden müteşekkil olduğunu ve baskı uygulayanlarında maaşlarını kendilerinin ödediğini fark etmiştir. İşte bu noktada, devletin bu zamana kadar sırtından beslendiği İslamcı kesim, devlet anlayışında ciddi bir kırılma yaşamaya başlayarak, devletten hizmet beklemeye ve ısrarla bunu talep etmeye başlamışlardır. Laik anlayış ise, kamu alanını halkın anlayışına ve inancına göre yapılandırmadığı için, kamu alanını daraltılması ve halkın “ medeni bir hayat sürebilmesi için gereken özel alan” zorlu siyasal mücadeleler gerektirecek niteliktedir. Teorik  olarak yıllarca anlaşılmayan bu durum, hayatın bizzat kendinin dayatması ile beraber “ gönülsüz” de olsa bu gün kavranılmıştır.

Bu ülkede, toplum ve sistem mühendislerinin, aslında Devlet denilen cihazı çağın  gereklerine ve insan haklarını esas alarak, bu zorunluluklara göre biçimlendirmeleri gerekirken, bunu yapmamaları ve laikliği korumak iddiası ile  şizofreni  sıtma nöbetine tutulmuş gibi, psikolojik bir refleks ile; Aslında, hayatın gelişmesi ile, karşı durulması imkansız bir halk baskısı oluşacağı düşünülmeden konu derin bir siyasal mücadele haline getirilmiştir. Devletin, gelişen hayatın gerisinde kalması, İdeolojik saplantılarla  Çin seddine döndürülen  Kamu alanının,daha ne kadar dayanabileceği noktasında kaygı duyulmuyor mu?

Sayın Meclis başkanım;

Hayat alanının genişlemesine paralel olarak, tabi taleplerinde karşılanmaması ve hatta bizzat bunun önüne baraj yapması, sivil taleplerin karşılanabilmesi ve kazanılması için siyasal mücadele alanını açmıştır.Mütedeyyin insanların ,en tabii ve sivil talepleri karşılanmayınca, Bunun siyasal mücadeleye dönüşmeyeceğini önleyecek bir mekanizma daha keşfedilmedi ki!

Demokrasi tarihimizde, İslamcıların yapılanması siyasi sistemin baskıcı anlayışının kaçınılmaz bir sonucudur.Laik sistemin kendini yenileyememesi ve geliştirememesi,

Özellikle kamu gücünü kullananların kendi halkına, asgari hakları dahi vermekten imtina etmesi, halkın gözünde sistem “dehşet” görüntüsü oluşturmuştur. Gelişmiş ülkelerde siyasi partiler hizmet için kurulur ama, bu ülkede siyasi partiler sisteme karşı adeta  savaş çığlıkları atarak ve bir takım “ İnsan haklarının “propagandalarını yaparak kurulurlar. Bunun tek sebebi ise bu gün kamu gücünü kendi referansı ile elinde bulunduran  ve bunu baskı aracı olarak kullanan siyasal sistemdir.

Beyefendi;

Netice olarak arz etmek istediğim;  bu yasaklarla yapılan uygulamalar insan haklarını ihlal etmekte ve bireyin  anayasamızda ifade edilen “ din ve vicdan özgürlüğünü” kısıtlamaktadır. Bu kısıtlamanın en zararlı  tarafı ise,bireylerin kişilik, karakter, şahsiyet, gelişmelerini engellerken, aynı zaman da iki yüzlü, şahsiyetsiz, haysiyetsiz ve edepsiz bir zihniyetinde hayata hakim olmasını sağlamaktadır. Öğretmen” öğrenci, Asker” sivil, Müdür, memur, Baba kız ve sosyal ve kamu alanındaki ilişkileri gün geçtikçe daha olumsuz etkilemektedir.

Sayın Meclis Başkanım;

Din, insan hayatından sökülüp atılması mümkün olmayan Sosyal, Psikolojik ve kültürel bir olgudur.Birilerinin bunu kabul etmemesi, kahır ekseriyetin adına hiçbir anlam ifade etmemektedir ve etmediği gibi de, devleti kendi vatandaşları ile yüz yüze getirmektedir. İnsanların uğruna yaşadıkları değerler vardır. Bunun en başında inançları gelir. Hiç bir kimse inanmadığı bir  değer uğruna, ne ölümü göze alır, nede yorulmaya gerek görür! Yüzyıllardan beri, tarihine, geleneklerine, inançlarına, günlük hayatlarına etkili olan İslam dininin emirlerini yerine getirmek isteyen ve kendilerini inandıkları din hükümlerine karşı sorumlu hissederek, bu inançla, üniversite kapılarında ömürlerini heba eden kızlarımızın  bu haklarından yararlanmaları için yüce meclisimizin bir çalışma yapıp yapmadığını bilmiyorum. Ancak böylesine önemli ve öncelikli bir konunun

Kısa zamanda mecliste görüşülerek, çözüm üretilmesinin, insan haklarını korumak açısından çok önemli olduğu kanaatindeyim.

Saygılarımla

Paylaş
Etiketler: Siyaset
Önceki Yazı

Gönüllü Gıda Müfettişleri (GGM)

Sonraki Yazı

Bir Acayip Kaza

Mehmet ALPEREN

Mehmet ALPEREN

İlişkili Yazılar

Mehmet ALPEREN

Yakın Tarih Uydurması

25 Ocak 2011
5k
Mehmet ALPEREN

Müge Anlı ile Tatlı Sert, 500 Program

04 Ocak 2011
5k
Mehmet ALPEREN

New York da Beş Minare

03 Ocak 2011
5k
Mehmet ALPEREN

Yahudileri ve Hıristiyanları Dostlar Edinmeyiniz-(II)

30 Ağustos 2010
5k
Sonraki Yazı

Bir Acayip Kaza

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap