İnsanlar bu dünyada imtihan edilmek üzere gönderilmiş, yapmakla yükümlü oldukları görevler Yüce Yaratıcı tarafından kendilerine bildirilmiştir. Allah’ın emirlerini yerine getiren, yasak ettiği şeylerden sakınan ve insanlara iyilik yapanlar imtihanı kazanmış olacaklarıdır. Karşılığında da kendilerine büyük mükafat verileceği müjdelenmiştir. Herkes dünyada yaptığının karşılığını görecektir.
Dünyada nice iyi insanlar, iyiliklerinin karşılığını görmeden; haksızlığa uğrayarak hakkını almadan; nice zalimler de cezasını çekmeden ölüp gitmektedirler. Haklı ile haksızın, iyi ile kötünün ayrılacağı ve herkesin yaptığının karşılığını bulacağı gün ahret günüdür!.
Sevgili Peygamberimiz buyuruyor: ” Kıyamet gününde insan dört şeyden sorguya çekilmedikçe Allah’ın huzurundan ayrılamaz; Ömrünü nerede geçirdiğinden, Vücudunu nerede yıprattığından, Malını nereden kazanıp, nereye harcadığından ve bildiği ile amel edip etmediğinden…
Allah’ın takdir ettiği zaman gelince görevli melek İsraif, “Sur” denilen bir şeye üfleyecek ve bundan çıkacak çok müthiş bir sesin tesiri ile (Allah’ın diledikleri dışında) bütün canlılar ölecek, yer ve göklerin düzeni bozulacak kainat yeni bir şekil alacaktır.
Yüce Allah buyuruyor: “Kıyamet günü doğru teraziler kurarız, hiç bir kimse, hiç bir haksızlığa uğratılmaz!” (Enbiya Suresi-47) “Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görürüz” (Zilzal Suresi-7-8) Yapılan iyiliğe verilecek karşılık “Mükafat” işlenen kötülüğün karşılığı da “Ceza” dır.
Cennet Mü’minler için hazırlanmış mükâfat yeridir. Cennette, bu dünyada gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç bir insanın hayalinden geçmeyen nimetler vardır. Cennet insanın kalbinden geçen ve hoşuna giden her şeyi devamlı olarak bulacağı eşsiz özelliklerle dolu bir yerdir. Orada her şey insanın gönlüne göredir, neyi arzu ederse anında yanında hazır bulacağı yeridir. Cennette hastalık, korku ve üzüntü yoktur. Orada insanlar hep genç yaşta kalacak, ihtiyarlamayacaktır.
Cennette hayat sonsuzdur. Ölüm yoktur, oraya giren bir daha çıkmayacaktır. Canı ne isterse onu bulacak, zevk ve sefa içinde sonsuza kadar devam edecektir.
Kur’anı Kerim de Cenab-ı Hak buyuruyor: “İman edip iyi, yararlı işler yapan kimseler Cennetlik olanlardır; onlar orada ebedi kalacaklardır.” (Bakara Suresi-82) “Orada onlar için diledikleri her şey var ve yanımızda fazlası da var!.” (Kaf Suresi- 35) Allah’a karşı görevlerini yapmayan, haramlardan sakınmayan ve insanlara kötülük edenler bu davranışlarının karşılığı olarak Cehennem de cezalandırılacaklardır.
Cehennem, iman etmeyen ve inandığı halde günah işleyenlerin ahrette ateşle cezalandırılacağı yerdir. İmansız ölenler burada sonsuz olarak kalacaklardır. Allah İmanıyla ölenlerden eylesin bizleri !. İnandığı halde Allah’ın emirlerine uygun hareket etmeyen, dini görevlerini yerine getirmeyenler, belirli bir süre Cehennem de kalıp cezalarını çektikten sonra çıkacaklar ve Cennete girecekleridir. Kâfir ve Münafıklar ise ebedi olarak Cehennem de kalacaklardır.
Kur’anı Kerim’de Cenabı-ı Hak kâfir ve Münafıkların durumunu şöyle anlatıyor: “İnkar eden kimseler ve ayetlerimizi yalan sayanlar Cehennemlik olanlardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır.” (Bakara-39)-
“Doğrusu Münafıklar Cehennemin en alt tabakasındadırlar. Onlara yardımcı bulamayacaksın…” (Nisa Suresi-145) Ölüm gerçeğini Allah(c.c.) şöyle bildiriyor: “Her canlı ölümü tadacaktır!.” (Ali İmran -185) “Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size yetişecektir.” (Nisa Suresi-78)
Sözün özü şu ki: Hayatı kazanmak ve gideceği yeri seçmek (Allah’ın takdiriyle) bizim elimizdedir. Cenneti de cehennemi de seçen bizleriz. Neyle? Elbette ki dünyada kazandığımız amellerle… İbadetleriniz makbul, Cumanız mübarek, gününüz de hayrolsun inşallah !..
