Oğlunun sıvacı olmasını isteyen ve hiç bir zaman sporcu olamayacağını açıklıkla ve defalarca dile getiren babasına rağmen kendisine tüm kalbiyle inanarak destek veren annesiyle yaşayan Eddie, çeşitli spor dallarını denemiş olmasına rağmen tutun(durul)amamıştır. Son olarak 22 yaşına geldiğinde kayakla atlama sporuna yönelmiş olsa da bu spor ülkesi için hiçbir şey şey ifade etmemektedir. Ülke genelinde bu spor dalında ne bir takım vardır, ne bu spora duyan sporcu vardır. Hatta sponsorların böyle bir spor dalı olduğundan haberleri olup olmadığı soru işaretidir. Ayrıca bu spora başlama yaşının 6-8 yaş grubu olduğu gerçeği öğrenilince herkesin onunla dalga geçmesi kaçınılmaz olur.
Babası, diğer sporcular hatta Britanya Olimpiyat Federasyonu bile onu dikkate almazken kalın çerçeveli şişe dibi kadar kalın camlı kocaman gözlüklerinin ardında kendine inanan, azmi göz bebeklerinden okunan cesur bir sporcuyu izler seyirci. Herkesin hafife aldığı cesareti, inanarak azmetmenin, hayallerin peşinde koşmanın ne demek olduğunu da izler film boyunca.
Filme Ait Kısa Bilgiler
2016 yılı yapımı olan filmin süresi 106 dakika. Yönetmeni Dexter Fletcher, oyuncuları ise Hugh Jackman, Christopher Walken, Taron Egerton, Jessica Williams, Tim McInnerny’dir. Senaryosunu Simon Kelton ve Sean Macaulay birlikte kaleme almışlar.
Film, Büyük Britanya’nın Kış Olimpiyatları’na katılan ilk kayak atlamacısı olmak için mücadele vererek üstün bir başarı elde eden Michael Edwards’ın hayatını konu almaktadır. Olimpiyatlara katılmak onun çocukluk hayalidir ve hayalini gerçekleştiren nam-ı diğer “Eddie the Eagle” yi Taron Egerton canlandrımış. Eddi’yi 1988 Calgary Kış Olimpiyatlarına hazırlayan antrenörü Bronson Peary’i rolünü ise Hugh Jackman üstlenmiş.
Film, Taron Egerton’un oyunculuğunu konuşturduğu bir yapım olmuş ve role “cuk” diye oturmuş. Bir antrenörden daha çok kovboyu andıran giyim tarzıyla Hugh Jackman’ın oynadığı Bronson Peary rolüyle filmi izlemeyi keyifli hale getiren bir faktör olmuş.
Uluslararası Olimpiyat Komitesinin(IOC) kurucusu Pierre de Coubertin’in sarf ettiği; “En önemli şey kazanmak değil, katılmaktır. Hayatta önemli olan zafer değil, mücadeledir. ” gibi sözlerin bolca duyulabileceği yapım, bir anlamda peri masallarına inanan seyirciyi mest edecek mizahi bir film niteliğini de taşımaktadır.
Eğlendirirken düşündüren gerçek bir yaşam öyküsünün mizahi ve akıcı bir anlatımla sunulduğu filmin finalindeki unutulmaz atlayış sahnesi biraz abartı barındırsa da seyirciye heyecan veriyor ve sanki seyirci de Eddie ile beraber havada süzüldükten sonra piste iniyor.
Sonuç
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki: “Gerçek bir hayat hikâyesinden esinlenerek yapılan kötü filme rastlamak dört yapraklı yoncaya rastlamak kadar az ihtimal içeriyor.”“Kartal Eddie,” başarı, azim ve kazanmak adına verdiği mesajlarla özellikle çocuklu ailelerin izlemesi gerektiğine inandığım filmlerden biri oldu.





















