Cemil Molla Köşkü, Üsküdar’dan Beylerbeyi’ne doğru giderken sağ kolda bulunmaktadır. On altı odasının tamamı deniz manzaralı ahşap köşk, zarif biçimde yeşillikler ile bütünleşmiştir. 1885 yılında Şeyhülislam Ahmet Esad Efendi’nin torunu ve aynı zamanda II. Abdülhamit’in satranç arkadaşı Mahmut Cemil Efendi için İtalyan mimar Sinyor Alberti tarafından yapılmıştır.(1)
Doğu ve Batı mimarisinin birleştiği köşk, sayısız şiir ve musiki gecelerine ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca; (İmparatorluk sınırlarında) özel telefona, sinema salonuna ve fotoğraf stüdyosuna sahip ilk ev olma özelliğini de taşımaktadır. Yapının bu özelliklerini, sahibinin “özel biri” olmasından almakta olduğuna dikkat çekerek köşkün sahibi hakkında Salah Birsel’in “Sergüzeşt-i Nano Bey ve Elmas Boğaziçi” isimli kitabındaki bahsine kulak verelim: “Cemil Bey tambur çalmıyorsa kemençe çalıyordur. Kemençe çalmıyorsa lavta çalıyordur. Lavta çalmıyorsa klarinet çalıyordur. Klarinet çalmıyorsa zurna çalıyordur. Zurna çalmıyorsa ud çalıyordur. Ud çalmıyorsa rübap çalıyordur. Rübap çalmıyorsa, Kafkasya’da geçer akçe acibüşşekil tar çalıyordur. Tar çalmıyorsa yaylı tambur çalıyordur.”(2)
Tüm bu özelliklerine ek olarak; İstanbul’da dizel bir jeneratör ile elektrikle aydınlatılan (Yıldız Sarayı’ndan sonra aynı teknikle) ilk mekândır. Tavanlarının altın varakları, pencerelerinin vitraylı süslemeleri onu özel kılan bir işçiliğe sahiptir. Mermer hamamının sıcaklığını her zaman koruyabilmesi için zeminden kalorifer sisteminin olması diğer bir önemli ayrıcalığıdır.
Hülasa; müzik ve şiir dolu geçmişi, Doğu-Batı sentezli mimarisi, çağının ilerisindeki modernitesi ve konforu ile göz alıcı bir yapıdır.
Günümüzde ise; bir şirket tarafından satın alınmış ve ofis olarak kullanılmaktadır. Benim için ise; zarif cihannüması ve beyaz rengiyle boğaza narince eşlik eden yalı, şu koskoca şehr-i İstanbul’da en beğendiğimdir. Gözlerimi alamadığım. Bakmaya doyamadığım…
Kaynakça:
(1)Alidost Ertuğrul, XIX. Yüzyıl İstanbul Kentsel Dönüşümünde Üsküdar ve Koruma
Sorunları, Doktora Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011. s.316.
(2)Salah Birsel, Sergüzeşt-i Nano Bey ve Elmas Boğaziçi, 1.Basım, Ankara: İş Bankası Yayınları, 1982, s.253.





















