Toplumun azğınlığı insanlığı felakete sürüklüyor. Kendi ellerimizle kendi sonumuzu hazırlıyor gibiyiz. Ahlımaksızlığın geldiği boyutları sık sık gündeme getirmeye çalışıyoruz. Türk- İslam toplumu olan bizler her türlü ahlaksızlığın karşısında dim dik ayakta durup, ahlaksızlıkla top yekün mücadele eden insanlar idik!..
Şimdilerde ahlaksızlık diz boyu hiç birimiz kılımızı bile kıpırdatmıyoruz farkında mısınız? Alkol, uyuşturucu, hırsızlık, adam kandırma, dolandırıcılık, hatta adam öldürme sıradan hadiseler arasına girdi. Bunlar en kızartıcı suçlar idi; bunları yapanları toplumun adi, müptezel insanları olarak yad ederdik. Ya şimdi?..
Müptezelin biri bedenini satıyormuş? (Bunlar da sıradan hadiseler arasına girdi ya!) Komşusu çok rahatsız, cami cemaatinden biri, adamcağızın uykuları kaçıyor. Kadını dışlayanlara bayan diyormuş ki: “ Beden benim kime ne, satarım da katarım da; ben ekmeğimi bundan kazanıyorum !” Ne dersiniz bu işe… Ama benim diyeceğim var…
Birincisi be hey müptezel beden senin değil! Yüce Allah’ın sana emanet ettiği, kutsal emanetlerden… Beden seninse hastalanıp ölümle burun buruna kalmayı neden engelleyemiyorsun? Sonra ölüp kabire girince çürümeyi neden durduramıyorsun? Çünkü senin değil, sana emanet edilmiş uzuvlar bunlar!
İkincisi yaptığın iş helal değil, haram ve rezil bir iş, üç beş sapığın keyfini yerine getirip haramın dibine batıyorsun! Yediğin haram, içtiğin haram, giydiğin haram, yaşadığın sapık ilişki haram… Sana ben ne anlatayım. Şahsiyetini, şeref’ini, onurunu ve haysiyetini satıyorsan insanlık adına geriye neyin kalıyor ki senin?..
Bir insanın alın teri ile kazanıp yediğinden daha güzel bir kazanç ne olabilir? O zaman; hırsızın yaptığı da, soyguncu ve dolandırıcıların yaptığı da, içki, kumar ve uyuşturucu ile uğraşanların yaptığı da sana göre ekmek parası; ama Yüce Yaratana göre külliyen haram!.. Hüküm Allah’ın sen aciz bir kul: Tercih ya insan gibi yaşayıp onurlu-şerefli hayatı tercih edeceksin, ya da (affedersiniz) hayvan gibi yaşayıp müptezel bir yaşamın içinde kaybolup gideceksiniz!..
Ama yine Yüce Allah’ın ifadesiyle hayvandan da aşağı bir hayatın içinde tükenip gideceksin! Öyle ya tercih senin de; Elim bir azabı ne edeceksin? Ona karşı bir kurtuluş ümidin var mı? Dünyanın baki olduğunu zannediyorsan sen bir aptalsın, yalan dünya diyoruz ya: Hayatın bir de diğer yüzü var: Ebedi ve sonsuz alem. Ya orda halin ne olacak?.. Şimdi tercih senin ya şerefli- onurlu bir hayat; ya da nefsi ve hayvani bir yaşam… (Ben Allah’a sığınırım nefsimin ve şeytanın şerrinden…)
