Biz Vatan, Millet denildiği zaman hep birlikte ordumuzla ayağa kalkarız. Yaptığımız en doğru şey de budur. Peki ama neden bizi yok etmek istiyen güçlere kuzu kuzu boyun eğiyoruz? Sorun ne? Eğer gerçekten bilmiyorsak, haberimiz yoksa o halde alın size bilgi… Bu yazdıklarımın tersini iddia eden varsa çıksın meydana… Hergün Türkiye’nin semalarında bize Chemtrails zehiri veriliyor. Bunu artık sağır sultan bile biliyor. Peki hükümetimiz ve özellikle de çok güvendiğimiz Cumuhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan neden bu konu hakkında açıklama yaparak konuya açıklık getirmiyor?
Eğer Chemtrails ile ilgili iddia doğru değilse, devletimiz, hükümetimiz ciddi bir araştırma yapar ve halkımıza doğru dürüst bir bilgi verir.
Cumhurbaşkanımızın sağlık konusundaki hassasiyetini çok iyi biliyorum. Hele özellikle sigara içmeme konusundaki çabalarını da çok iyi biliyorum. Bu gün haksızlığa karşı bütün dünyaya meydan okuyan bir liderimiz var. Bu bizim onur ve gurur kaynağımızdır. Ancak onun bize zehir veren tacirlere ve katillere sesini çıkartmamasının hiçbir mantıklı izahı yoktur.
Daha önce bu konu hakkında detaylı bilgi yazmıştım. Daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız lütfen bu vereceğim linki tıklayın: http://www.yazarportal.com/chemtrails/157317/
Türkiye’nin çoktan Masonların kıskacına girdiğini nereden biliyoruz? Bu konuda kahin olmaya gerek yok.
Önce Amblem, Logo, Motif ve sembollerden başlayalım. Benim okuyuculardan ricam, verdiğim bütün kaynaklara baksınlar. Orada Mason sembollerini görecekler.
Birleşmiş Milletlerin bayrağı buğday başağını sembolize ederler. BM amblemi, aynı zamanda dünyadaki İskoç rituellinin 33 Masonluk derecesini içermektedir. Bakınız, https://www.unric.org/en/
Birleşmiş Milletler Örgütünü kuran siyonistlerdir. Kendi kirli emellerini hayata geçirmek için bütün dünyayı parmaklarında oynatıyorlar. Dünya beşten büyüktür demek iyi bir niyetten öte gitmez, hiçbir şeyi de değiştirmez. BM yeni reorganizasyona gitse bile siyonistler ne yapıp edip allem kallem ederek her şeyi kendi lehine çevirirler. Türkiye BM den ayrılıp kendi rotasını çizdiği taktirde, onu izliyecek onlarca devlet olacak ve başta Rothschild haydutu olmak üzere BM çöküşü olacaktır. Ve Halklar gerçek anlamda Bağımsızlıklarına kavuşacaklardır.
Türkiye’de Devlet kurumlarında Mason sembolleri.
Polisimizin sembolünde de aynı buğday başağı var. Bakınız, https://www.egm.gov.tr/
Millî Eğitim Bakanlığımızın sembolünde de aynı buğday başağı mevcut. Bakınız, https://www.haberturk.com/milli-egitim-bakanligi-nin-tum-hizmetleri-tek-platformda-birlestirildi-2236282
Yüksek Seçim Kurulunun sembolünde aynı buğday başağı var. Bakınız, http://www.ysk.gov.tr/
Yargıtay Başkanlığının sembolünde aynı buğday başağı var. Bakınız, https://www.yargitay.gov.tr/
Bursa Büyükşehir Belediyesi biraz daha ileri giderek Bursa’yı temsil eden logonun içine çok kıvrak bir zekayla bafometi (Tapınak Şovalyeleri’nin simgesi-Baphomet aynı zamanda şeytana tapanlardır) yerleştirmişler. Ayrıca Avrupa Birliğininin 12 yıldızlarını da logonun etrafında yer alıyor. AB’nin On iki yıldızlı bayrağı, İsrail’in on iki kabilesini temsil ediyor. Bakınız, Alman Gazetesi “Die Welt” 1998 de bu konuyu gündeme taşımış. Kaynak, https://www.welt.de/print-welt/article625491/Der-Sternenkranz-ist-die-Folge-eines-Geluebdes.html
Vatan Partisi’nin Parti Amblemine bakın, aynı buğday başağını daha belirgin bir şekilde orada görebilirsiniz ki bunlar kendilerini Türkiye’nin en aydın ve ilerici partisi olarak adlandırıyorlar. Oysa ki dünyanın en gerisinde badanaj ettiklerinin hiç farkında değiller. Solcu Masonlarının yazdıklarını papağan gibi ezberleyip habire halkımıza tekrarlayıp duruyorlar.
Ayrıca bakınız, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Ziraat Bankası ve Spor Kulüplerinin logolarında da aynı buğday başağını görürsünüz. Hatta binlerce belki de on binlerce şirket, kurum ve kuruluşların logolarında Mason sembollerini görebilirsiniz.
Ben bu yazıyı yazarken bu kadarını da beklemiyordum. Bizim hemen hemen bütün devlet kurum ve kuruluşlarımız ve hatta bankalarımız bile Masonların sembolleriyle donatılmış. Olacak iş değil. Buna dur dememiz gerek.
Şimdi soruyorum, böyle birşey tesadüf olabilir mi? Asla! Cumhurbaşkanımızın önderliğinde onun irade ve dirayetiyle Milletimizle birlikte 15. Temmuz 2016 da dünyaya meydan okuyarak CIA ve siyonist çetesinin ihanetçi Fetocü Terör Örgütü alçaklarını yerle bir etmiştir. Peki o cuntacılara sonuna kadar destek veren Masonlar ve onların amblem, logo ve sembolleri kullanılarak neden halâ meşruyeti ülkemizde sürüyor?
15. Temmuz direnişi dünyada eşi benzeri olmayan gerçek bir kahramanlık destanıdır. Her ne kadar Uluslararası Masonlar ve onun Ülkemizdeki uşakları ve kalıntıları bunu küçümseyip itibarsızlaştırmayı deniyorsalar da bunun öyle olmadığını kendileri de çok iyi biliyorlar.
Masonlar dünyada eşi benzeri olmayan sahte kahramanlıkları ortaya çıkarmışlardır. İlk defa tarihte kendilerinin inisiyatifi dışında bir direnişle karşı karşıya kalmışlardır. Bu direnişin adı 15. Temmuz’dur. Bu bağlamda tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize de Allah şifalar versin.
Masonların ortaya çıkardıkları sahte kahramanların başında Karl Marx ve Lenin gelmektedir. Karl Marx Rothschild ailesinin konseptini Kominist Manifesto adı altında 1848 de bütün dünyaya yuturup kutuplaştırarak Rothschild alçağının himayesine koymuştur. Böylelikle işçi sınıfını yaratarak sürekli Sendikalar aracılığıyla halkları kontrol etmişlerdir. Okuyucuların dikkatine sunuyorum, sorgulasınlar, dünyada kaç tane sendika lideri işçidir? Büyük çoğunluğu Masondur ve sermayeye hizmet eder. Leninde sözde sahte devrimle soyguncu ve talancı Rotschild hazarların hıncını çarlık Rusyasından çıkarıp milyonlarca Rus’u yok etmiştir.
Tüm sözde devrimlerin ve hareketlerin Masonluk ve para Mason örgütleri tarafından başlatıldığı ve kontrol edildiği bir gerçektir. 1968 hareketi de bu çete tarafından yönetildi. Bu nedenle, tek bir girişim bile bugüne kadar iyi bir sonuç vermedi. Sistem BM’den en küçük organizasyonlara kadar hepsi bunlar tarafindan tasarlanmıştır. Tüm savaşlar, kaos, terörizim, suç örgütleri, fuhuş, uyuşturucu kaçakçılığı vb. hepsi kendisini sözde elit, seçkin diye adlandıran siyonist mafya ve uşakları tarafından organize ediliyor.
Aıyrca doğamız, havamız, gıdamız ve suyumuz da bu alçaklar tarafından zehirleniyor.
Masonların arkasındaki temel ilke Babil Talmududur. Bunlar bütün insanlığı hayvan olarak görürler ve kendileri de Allah tarafından çok özel insanlar olarak yaratıldıklarına inanmışlardır. Bunun başını Yahudilikle hiçbir alakası olmayan ancak Yahudiliği kabul edip çok iyi kullanan Rothschild ve onun gibilerdir. Dünyadaki bütün sermayeyi ve gücü bu soyguncu ve haydut çetesi elinde tutuyor. Bunlar Doğu Avrupa’dan çıkan Hazarlardır. Bunlar çok ustaca insanlığın bütün tarihini çarpıtarak bize sunmuşlardır. Bu konuya ileride daha geniş değineceğim.
Masonların eskisi gibi Türkiye’de cirit atamadığı doğrudur. 15. Temmuz onların belini kırmadı ama büktü. Türk devleti bu hain çetenin sonunu getirmek zorundadır. Yoksa bunlar ne yapıp edip eninde sonunda başımıza yine bela olacaklar. Masonlar kadar sahtekâr bir örgütlenme yok. Çünkü onlar kendi çıkarları ve ulaşmak istedikleri hedefe varmak için her türlü kılağa girerler. Onlar için ahlak, etik ve insanlık diye bir şey yoktur. Payitaht Abdülhamid dizisindeki entrikaları bu gerçeğin kanıtı için çok iyi bir örnektir.