Halk arasında “Benden aldığını bana satan” diye bir tabir vardır.
Günümüzde bazı fikir hırsızları da bu ayardadır.
Hz. Muhammed (a.s.v.) yeryüzüne kıyamete kadar geçerli olacak bir öğreti getirdi.
Bu öğretinin, her peygamber bir ayağını oluşturmuş ama tamamlanmamıştı. Ancak Hz. Peygamber, binlerce yıllık hakikatleri tek celseye indirdi.
Fakat günümüzde bazı egoist, kendini bilmez, hatta ahlaksız kimselere bakıyorsun, yeni bir ideoloji, yeni bir yöntem geliştirmiş gibi Müslümanlara fikir satıyorlar. Bununla kalmıyor; utanmadan, sıkılmadan: “Ben Muhammed’i geride bıraktım…” diyor.
Senin bu öğretin sadece bir tekrardır. Tarihi ve toplumu okuma biçimin 1.400 yıldır nesilden nesile aktarılıyor.
Batıni ekoller niye var?
Hz. Peygamber, herkesin anlayamadığı bazı gizli hakikatleri bazı özel arkadaşları yoluyla iletiyordu. Senin bugün ulaştığını ve keşfettiğini sandığın, bunu geçelim, bununla kitleleri peşine taktığın gerçekleri zaten biliyorduk. Bizden çaldığını bize mi satacaksın?
Ebu Hureyre (r.a.) şöyle buyuruyor: “Hz. Peygamber’den iki ilim öğrendim birini yaydım, diğerini saklı tuttum.”
Biz sadece edebimizden uluorta konuşmuyoruz. Hz. Muhammed’in açık ilkelerine muhalif olmamak için konuşmuyoruz. Çünkü o hakikatleri özetleyen “Cevami’ül Kelim”dir. Yoksa senin o çalıntı analizlerini İbn-i Arabi hazretleri ile diğerleri çoktan ifşa ettiler ve yazdılar.
Yapman gereken mütevazi davranıp, öğretmenlerine sadakat göstermekti.
Mekke’de ifşa olan ilkelere sadık kalsaydın, şuan farklı bir durum olurdu. Ama kibirlenmek ve böbürlenmek kişiyi yanlış yola, inkâra sürükler.
Benim gibi milyonlarca kalem; siz çaldıkça, siz inkâr ettikçe, biz de o kutlu yetimin hakkını koruyacagız. Onun öncülük hakkını kimseye yedirmeyeceğiz.


















