”Acıkmak bir hastalıksa yemek onun ilacıdır.”
Vedat Başaran
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce Topkapı Sarayı Konferans Salonunda “Gastronomi Turizmi: İstanbul Mutfağı” konulu bir program düzenlendi. Belli bir programa göre önceden duyurulan etkinlikte salon doldu. Etkinliğe katılan Kültür ve Turizm 
Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Dursun, yararlı otlardan yapılan yemek türlerini anlattı.
Tabiatta Allah’ın lütfettiği doğal gıdaların olduğunu belirten Dursun, bunların bilinmesinin hayat iksirinin tanınması için çok önemli olduğunu söyledi.
Dursun, İstanbul’daki pazarlara da bu otların getirildiğini aktararak, şöyle dedi:
“Kimi coğrafyalar var ki sadece oraya has bir yemek için güzergâh gezileri düzenleniyor. Bölgelerdeki yemek kültürü tarihi eserden ya da müzeden daha ilgi çekici olabiliyor.
Uzun yıllar Balkanlar’da rehberlik yaptım. Edirne’den Saraybosna’ya kadar o coğrafyaya kod isimler koyardım. Kosova’dan Başçarşı’ya her taraf türbe, cami ve her yerde köfte piyaz var. Bu o bölgeye has bir tür…”
Saray yemeğindeki iddiaların pilav ve yumurta üzerinden gittiğini aktaran Dursun: ” Merkezi İstanbul olan büyük coğrafyamızın kendine göre nimetleri ve bereketi var. İstanbul mutfağı konuşmasının arkasında gizli olan üst başlığın, gastronomiyi de bastırmak üzere bize has kültür coğrafyamızdan çıkan yeme içme kültürü olması gerekir.” Değerlendirmesinde bulundu.
***
İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İstanbul’un gastronomi (yeme içme) kültürünü ortaya koymak amacıyla
programı düzenlediklerini dile getirerek İstanbul’un saraylardan ara sokaklarına varıncaya kadar yüzlerce yemeğin merkezi olduğunu vurguladı ve şunları ekledi:
“Gastronomi turizmi deyince aklımıza takılan yeme içmenin kendisi gibi algılanıyor. Gastronomi turizmi açısından meseleye baktığımızda İstanbul mutfağı, bunun ana unsurlarından birisidir.
Gastronomi turizmi, zenginliğimizi ortaya koyacağımız alanlardan birisini oluşturuyor. İstanbul, yeryüzündeki en önemli varlığımız ve tezahürümüz… İstanbul, dünyaya geçmişiyle, bugünüyle ve geleceğiyle hangi sözü söylemek istiyorsak o sözün en veciz şekilde söylenebileceği bir şehirdir. İstanbul üzerinden dünyaya ve insanlığa veremeyeceğimiz hiçbir mesaj, söyleyemeyeceğimiz hiçbir söz yoktur. Bu bağlamda turizmi de değerlendirmek zorundayız.”
***
Coşkun Yılmaz’ın yönetiminde düzenlenen panelde Özyeğin Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Samancı, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl ve Gastronomi Uzmanı Feriye İşletmeleri Sahibi Vedat Başaran konuşmacı olarak katıldılar.
Vedat Başaran’ın söylediği: ”Acıkmak bir hastalıksa yemek onun ilacıdır.” Sözü kulaklarda yer etti.
Etkinlik sonrasında katılımcılara etli pilav, irmik helvası ve şıra ikram edildi. Ardından Topkapı Sarayı Mutfak Bölümü gezildi.
*
