Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nezahat GÖÇMEN

Bodrum’da Kış

Nezahat GÖÇMEN Yazar Nezahat GÖÇMEN
26 Aralık 2018
Nezahat GÖÇMEN
0
403
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Birçoğumuza dayatılan bir hayaldir, Ege’de sahil kasabasına yerleşmek. Hep aklımın ucunda Bodrum’a yerleşmek vardı. Yaşam kalitesi yüksek algısı da var insanlarda. Hepimiz yerleşince Ege kasabalarına, farkı olmuyor kasabaların büyük şehirlerden. Ankara’da doğdum.  Son yıllarımı İstanbul’da yaşadım. Alışmıştım İstanbul’un karmaşa içindeki düzenine.  İstanbul ürkütüyor insanları.  Uzaklaşmak ve başka bir diyara göç etmekte tılsım var gibi.  Ben ve benim gibi birkaç arkadaşım terk etti İstanbul’u.  Her yaz Bodrum Kumbahçe’de tatilimi yapardım. Ayrı bir hayranlığım vardı Kumbahçe’ye. Yerleşebileceğim tek yer olarak gördüm ve yerleştim. Ayağımı basacak toprak görmek umuduyla. Hayalimi gerçekleştirdim. Havası mis gibi. Zeki Müren’in şimdilerde müze olarak kullanılan evi de bu mahallededir. Bu güzel beldede hem yaşıyor hem de sevdiğim işi yapıyorum. Yüz yetmiş bin nüfusa sahip, yaz mevsiminde üç milyona yaklaşan Bodrum’un kış hallerini iliğime kadar yaşadım.

Buranın kışı hiç de yaz gibi değil

Kara kış, yani bol yağışlı günler bastırınca, hayat enerjimi, yaptıklarımı, çok yönlü düşüncemi kayboldu gibi hissettim. İçimin bitmeyen heyecanına perde mi kapandı ne? “Dinginlik ve sükûnet benim için uygun mu?”  diye düşünmeden çıkmıştım yola. Bodrum’un sakin tarafını görmek de harika.  Yaşamak lazım, kış mevsiminde Bodrum’u. Sokaklar bomboş.  Emekli 60 -70 yaş arası renkli manto ve kaban giymiş birkaç bayanın caddede karşıdan karşıya geçerken tanık olabilirsiniz.

Evimden çıktığım zaman, kış mevsiminin nemli rüzgârı ile sessizce baharı bekleyen begonviller arasında yürüyorum. Sadece kendimi görüyorum, beyaza boyanmış arazi parçasında.   Köpeklerini gezdirmeye çıkmış bir iki insan gördüğünde mutlu oluyorsun, kalabalıklar arasında kalmış gibi. Kediler geliyor balkonuma ziyaretime.

“Allah’ım bu nasıl bir sessizlik?” diyorum.

Merkezde hareketlilik var. Mağazalar açık. Birkaç manav açık.   Ortakent’te ve Gümbet sapağında bulunan AVMler buluşma noktası.

AVMler dışında çarşıda, Marina’da ve Barlar Caddesinde bulunan mekânların çoğu kapalı.  Birkaç kafe ve restoran açık o kadar.

Bodrum’da yaşadığım ilk kış. Sadece yazın sahiplenilen ve sokaklara terkedilen köpekler var.  12 ay yaşanır mı? Onu gördüm. Deniz soğuk ve suskun. Kıyılar bomboş. Dalgalar sahili boş bulmanın keyfini yaşıyor.   Sahiller ise terk edilmişlik duygusu içinde. Sessiz ve tek başına kıyıda baharı bekleyen tekneler ve sandallar yalnızlığa şiir yazıyor. Otogarın, yaz mevsiminde iğne atsan yere düşmeyen kalabalığı kaybolmuş. Bahar nasıl olsa gelecek umuduyla bekleyen araçlar var.

 Rüzgârın yaşadığı yer

Son yıllarını dengesiz büyümenin yıkımıyla geçirmiş alt yapısı olamayan bir kent haline gelmiş. “Büyümek bana göre değil” mesajını veriyor Bodrum.   Yorgun ve üzgün.  Zorla büyük bir kent haline getiriliyor sanki.  “Bırakın yakamı!” der gibi sessiz çığlıkları var. Tekrar tekrar selle sonuçlanmış şemsiyenin yetmediği yağmurları var. Durduramıyorsun. Gemin olsa da birer çift hayvan alıp koyulsan sonsuzluğa.  Ana yolları kapanan, ara yolları sel götüren evime nasıl ulaşacağım telaşının yaşandığı yağmurlu günleri var. Hayatı olumsuz yönde etkileyen yağışlar tam bir kargaşa tam bir felaket ortamı. “Doğa kendine yapılanı asla affetmez.” Sözü işte bu anlarda ayan beyan  gözler önünde.  Alt yapısı ile sınıfta kalmış bir ilçe. Bodrum’da hayata küstüren yağmurlar,  şimşek ve gökgürültüsü korkutuyor.

Bu yazıyı yazarken Bodrum’a gelin ya da gelmeyin mesajı vermiyorum. Herkesin tercihidir.  İstediği yerde yaşama özgürlüğü vardır. Dön dolaş aynı yerler. Yaz mevsiminde cıvıltısına alıştığım Bitez, ortakent, Yalıkavak, Gümüşlük sessizliğe bürünmüş.

Bodrum’un en büyük eksikliğini fark ettim. Atatürk’ü yaşatan, her yerde Atatürk’ü gördüğüm Bodrum’da Atatürk’e ait hiçbir müze ya da Atatürk fotoğraflarının sürekli sergilendiği bir yer yoktu.  Kolları sıvama zamanıydı.  Muğla ve Atatürk konusunu araştırdım ve bir proje hazırladım. Görev yaptığım kurum müdürü Sayın Mahir İrfan Polat, Kurumsal İletişim görevlimiz Aslıhan Gedik  ve bir grup öğrenci ile birlikte  Belediye başkanı Sayın Mehmet Kocaman’a proje dosyamızın sunumunu yaptım.  “Atatürk Evi Müzesi“ projesi.   Kış mevsiminde dinginlik olsa da dünyanın turizm potansiyeline sahip bu beyaz cennette olması gereken bir müze.   Projemizi Muğla Valiliğine de ilettik.

 Bodrum’un kış güzellikleri                          

Güneşin batışını izlemeye doyum olmuyor.  Bulutlar rengârenk. Yağmur sonrası gökyüzünde  bulutların dansı  görülmeye değer.

Penceremi açıyorum. Limon ağacı her sabah limoni kokusuyla “ Günaydın” diyor.  Ağaçlarda mandalinalar, portakallar Atatürk Caddesinde yol boyunca sana eşlik ediyorlar. Yöre halkının “mandalin” dediği çekirdeği bol mandalina doğanın armağanı. Keskin ve baskın bir kokusu var. Lokumu çok leziz.  Kolonyası müthiş bir kokuya sahip.  Orta Kent’in mandalina bahçeleri ışıklandırılmış gibi. Aynı dalda birisi genç ve yeşil birisi olgun ve turuncu  giyinmiş mandalinalar görmek sıradandır. Mandalina ağaçlarının bahçesinde huzur içinde kaybolabilirsiniz. “Bitez Köy İçi Mandalina Festivali” sunum için hazır.

Kurulan pazar yeri çok çeşitli ve taze. Çomak dağlı kadınlar başında çiçekleri ile sizleri selamlar. Keçi peyniri, taze ekmekler,  çok çeşitli zeytin, zeytinyağları, taze otlar, saymakla bitiremeyeceğim sebze ve meyveler yüzünüzü güldürür. Hatta demet yapılmış çiçekler bile bulabilirsiniz.  Otlu gözleme, kurutulmuş ekmek almadan dönmeyin.

Gümüşlükte Faik’in yerinde nefis köfteyi tatmayı ihmal etmeyin. An itibarıyla penceremi açtım. Yelken kulübünün yelkenlileri denize açılmış. Deniz gri gökyüzü gri, Ankara’nın rengi gibi.  Akşam olunca Kos adası ışıkları göz kırpıyor. Gökteki yıldızlar daha parlak. Dinlendirin bedeninizi, ruhunuzu, zihninizi…

Kışı, özellikle yılbaşını sakin ama yürek dolusu geçirmek isteyenlerin yeri bu tatil beldemiz. Kış mevsiminde sesi kısılmış anfiler, kalenin ışıklarına içten içe şarkılar mırıldanır. Tek veya iki katlı beyaz evlerin damlarından sarkan begonviller ve zakkum ağaçları tablo gibi.

Kopamadığım İstanbul’u özlüyorum

“İkinci İstanbul” diye adlandırılır. Bodrum hala çok güzel.  İnsan kendini farklı ve özgür hissediyor. Eylül’den sonraki Bodrum ise yaşamak için cesaret istiyor. Mandıra filozofu’nun dediği gibi “Büyük hastaneler büyük şehirlerde kurulur”  sağlık konusunda da acil durumlarda Muğla veya İzmir’e sevk yapılıyor.  Bu yazıyı “Ah İstanbul” şarkısını dinlerken kaleme aldım.  Orhan Veli’nin İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı şiiri nasıl etkilemez insanı.

Yaz mevsiminde coşku  çok fazla. Kışın bunlar yerle bir oluyor. Kendinle baş başa kalıyorsun. Baharı bekliyorsun. “Datça Badem Çiçeği Festivaline” ve yakın adalara gitmek için.

Kış mevsimi için kendime sormadan geldim. Yalnızlığa, hazır mıyım? Hiçbir şeye ihtiyaç duymadan yaşayabilir miyim? Diye Emma gibi… (“Emma Gibi Cesur değilim” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.)

Burada martılar yok. Kar yağarken camdan kahveni ya da sıcacık çayını yudumlama keyfini yaşayamıyorsun. Beyaz ve gri kardeşliği var kış mevsiminde Bodrum’da. Hafif solmuş begonviller duvarı süslese de canlanmak için baharı bekliyor.  Boş sokakları dinlenirken görmek isterseniz buyurun…

Mandalina bahçeleri birer birer yok ediliyor. Her bahçe beton yığınına dönüşmüş. Kısaca her yer rant bahçesi. Beyaz beton ağır geliyor,  Bodrum üzerine. Yine yeni yeniden ille de “Bodrum” diyorum. Yazın coşkusunu özledim.

Yaşanası beyaz cennet;  Kıyıya vuran turkuaz dalgalarda huzur bulduğum yer, masumiyetini kalabalığa teslim etmeye bir buçuk mevsim kaldı…

Sevgiler

Paylaş
Etiketler: Atatürk evi Müzesibodrummandalina
Önceki Yazı

2019’da Uygulanacak İşsizlik Maaşları da Belli Oldu

Sonraki Yazı

Doktorların Çoğu Mesleklerine İnançlarını Yitiriyor

Nezahat GÖÇMEN

Nezahat GÖÇMEN

İlişkili Yazılar

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün
Anma

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün

10 Kasım 2025
5k
Çörek Otu
Doğa-Çevre

Çörek Otu

22 Ocak 2024
5k
Artık Yıl
Genel Eğitim

Artık Yıl

08 Ocak 2024
5k
Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?
Doğa-Çevre

Siz Hiç Sumak Ağacı Gördünüz mü?

22 Aralık 2023
5.2k
Sonraki Yazı

Doktorların Çoğu Mesleklerine İnançlarını Yitiriyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap