Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cemil PASLI

Mevlana nerede, Hâce Efendi Nerede, Ebû Mansûr Nerede ?

Cemil PASLI Yazar Cemil PASLI
22 Aralık 2018
Cemil PASLI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bağdat’tan halifenin emri ile fetvâ için bir elçi Semerkand’a İmam Mâturîdî için geldi.

Sordu, araştırdı, İmamın bağında olduğunu öğrendi.

Bağdat’tan halifenin emri ile fetvâ için bir elçi Semerkand’a İmam Mâturîdî için geldi.

Sordu, araştırdı, İmamın bağında olduğunu öğrendi.

Tarifler üzerine bağına gitti.

Bağında eski bir elbise içinde çalışan İmam Mâtürîdî’ye sordu:

-Mevlânâ (Efendimiz) nerede?

-Mevlâmız Allah’tır

-Hâce (Hoca Efendi) nerede?

-Hâce (Efendi) Mustafa (a.s)’dır

-Ebû Mansûr nerede?

-Bu yaşlı fakirdir.[1]

Bu diyalog bize İslam adına konuşan herkesin meşruiyetini Allah veya Resulüne dayandırmasının zaruretini ortaya koyuyor.

İslam adına konuşan kurduğu cümleye Kur’an ve Sahih sünnetten delil getirmiyorsa, o cümle sadece kendi nefisinin üfürmesidir. Doğru da olabilir ama meşruiyeti yoktur.[2]

İmam Maturidi Kur’an-ı Kerim ve Sahih Sünnet’le bize emanet edilen ‘’kök hücre’’ hükmündeki bilgilerin yardımıyla aklı etkin kullanarak hakikati bulmamız gerektiğini ifade etmiştir.

Aklın terk edilmesini insana güzel gösteren şey, mutlaka şeytandan gelen bir vesvesedir (hâtır). İnsan bundan etkilenirse, aklın ürününü (semeretü’l-akl) asla devşiremez ve aslında nihaî arzusuna ulaşmasına vesile olacak ilâhî emaneti kullanmaktan da korkar.[3]

Gayret ve duamızla kalbimize gelen havâtır(bilgi) 4 kısımdır:

1.Nefisten gelene “heces”,

2.Şeytandan gelene “vesvese”,

3.Melekten gelene “ilham”,

4.Cenab-ı Allah’tan gelene “vâridât-ı Rabbânî” denir.

Alaaddin es-Semarkandi

Bunları ayırt etmek için ‘vahye ve akla’ ihtiyaç duyarız.

İnsana aklı verenin de vahyi gönderenin de hikmet niteliğine sahip bir Tanrı olduğuna; her ikisi de insan için hidayeti gösteren bir delil kılındığına göre, aklı ve vahyi bir kuşun kanadı gibi birlikte hareket etmeleri durumunda hidayete ulaşılabilebilir.

Râgıb el-İsfahânî, “Allah’ın yaratılmışları için iki tür elçisi vardır. Onlardan birincisi içeridendir (bâtın) ki o akıldır, diğeri ise dışarı­dandır (zâhir) ki o da peygamberdir”[4] ifadeleriyle; özellikle “din dışarıdan akıl; akıl, içeriden din“[5] sözüyle bir anlamda Mâturîdî’nin bakış açısını yansıtmaktadır. Böyle bir bakış açısına göre doğruya ulaşabilmek için akıl ve vahyin birlikteliğine kaçınılmaz bir şekilde ihtiyaç bulunmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’de 86 yerde Rabbimiz aklı aktif kullanmamızı emreder.

1000’den fazla yerde akla atıfta bulunur.

Akıl geçmiş, an ve geleceğe bakarak ortaya yeni bir durum ortaya koyar.

Bu insanı halife yapan en önemli özelliğidir.

Rabbim kendi esmasının cilveleri için insanı bir ayna olarak yaratmıştır.

Bu aynanın ışığı akıldır.

İnsanda akıl aktif kullanılmazsa vahiyden gelen ışığı alamaz ve yansıtamaz.

Kendisi karanlıkta kaldığı gibi, ‘’kara delik’’ gibi dışarıdan gelen ışığı da yutar ve etrafını da zulmete boğar.

Aklın çalışma alanları şunlardır:

Tezekkür: Geçmişi çok iyi bilme ve daima hatırda tutma

Tefekkür: Hepsini beraber/birlikte ele alıp işini özünü keşfetme

Tedebbür: Geleceğe yönelik uzun vadeli tedbirler alma

Taakkul: Geçmişi geleceği birlikte görebilme, birbirine bağlama ve yeni sonuçlar ortaya koyma.

13. asırdan itibaren aklı tatil edip taklit bataklığında boğuluyoruz.

Doğu ve batının ortasından seslen Aliya İzzetbegoviç der ki;

‘’İslam en iyisi ama biz en iyisi değiliz.

Bunlar iki farklı şey ve her zaman onları karıştırıyoruz.

Batı’dan nefret etmek yerine onunla rekabet etmeliyiz.

Kuran bize bunu emretmiyor mu;

“Hayırlı işlerde yarışınız.”

Haydi!

Aklımızı fen ilimleriyle ışıklandırıp, kalbimizi vahiyle nurlandırıp batıyla rekabet edip hızla onları geçerek dünyanın çok ihtiyaç duyduğu yarım kalan ümran hikayemizi yazmaya  devam edelim.


[1] Cemâl el-Karşî, el-Mülhakât bi’s-Surâh (İstoriya Kazahstana v Persidskih İstoçnikah, c. 1 içinde),Almatı 2005, s. CXXXI

[2] Bkz. http://www.cemilpasli.com/?option=com_content&catid=7&id=852&view=article&Itemid=6&font-size=smaller

[3] Ebu Mansur Maturidi, Kitâbü’t-Tevhîd, s. 208

[4] Râgıb el-İsfahânî, Kitâbü’z-zerî’a ilâ mekârimi’ş-şen’â fnşr. Ebû Yezîd el-Acemî), 26 Kahire: Dârü’s-Sahve 1405/1985, s. 207.

[5] “eş-Şer’u aklun min hâric, ve’l-‘aklu şer’un min dâhil.” bk. Râgıb el-Isfahânî, Tafsîlü’n-neş’eteyn, s. 141.

Tarifler üzerine bağına gitti.

Bağında eski bir elbise içinde çalışan İmam Mâtürîdî’ye sordu:

-Mevlânâ (Efendimiz) nerede?

-Mevlâmız Allah’tır

-Hâce (Hoca Efendi) nerede?

-Hâce (Efendi) Mustafa (a.s)’dır

-Ebû Mansûr nerede?

-Bu yaşlı fakirdir.[1]

Bu diyalog bize İslam adına konuşan herkesin meşruiyetini Allah veya Resulüne dayandırmasının zaruretini ortaya koyuyor.

İslam adına konuşan kurduğu cümleye Kur’an ve Sahih sünnetten delil getirmiyorsa, o cümle sadece kendi nefisinin üfürmesidir. Doğru da olabilir ama meşruiyeti yoktur.[2]

İmam Maturidi Kur’an-ı Kerim ve Sahih Sünnet’le bize emanet edilen ‘’kök hücre’’ hükmündeki bilgilerin yardımıyla aklı etkin kullanarak hakikati bulmamız gerektiğini ifade etmiştir.

Aklın terk edilmesini insana güzel gösteren şey, mutlaka şeytandan gelen bir vesvesedir (hâtır). İnsan bundan etkilenirse, aklın ürününü (semeretü’l-akl) asla devşiremez ve aslında nihaî arzusuna ulaşmasına vesile olacak ilâhî emaneti kullanmaktan da korkar.[3]

Gayret ve duamızla kalbimize gelen havâtır(bilgi) 4 kısımdır:

1.Nefisten gelene “heces”,

2.Şeytandan gelene “vesvese”,

3.Melekten gelene “ilham”,

4.Cenab-ı Allah’tan gelene “vâridât-ı Rabbânî” denir.

Alaaddin es-Semarkandi

Bunları ayırt etmek için ‘vahye ve akla’ ihtiyaç duyarız.

İnsana aklı verenin de vahyi gönderenin de hikmet niteliğine sahip bir Tanrı olduğuna; her ikisi de insan için hidayeti gösteren bir delil kılındığına göre, aklı ve vahyi bir kuşun kanadı gibi birlikte hareket etmeleri durumunda hidayete ulaşılabilebilir.

Râgıb el-İsfahânî, “Allah’ın yaratılmışları için iki tür elçisi vardır. Onlardan birincisi içeridendir (bâtın) ki o akıldır, diğeri ise dışarı­dandır (zâhir) ki o da peygamberdir”[4] ifadeleriyle; özellikle “din dışarıdan akıl; akıl, içeriden din“[5] sözüyle bir anlamda Mâturîdî’nin bakış açısını yansıtmaktadır. Böyle bir bakış açısına göre doğruya ulaşabilmek için akıl ve vahyin birlikteliğine kaçınılmaz bir şekilde ihtiyaç bulunmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’de 86 yerde Rabbimiz aklı aktif kullanmamızı emreder.

1000’den fazla yerde akla atıfta bulunur.

Akıl geçmiş, an ve geleceğe bakarak ortaya yeni bir durum ortaya koyar.

Bu insanı halife yapan en önemli özelliğidir.

Rabbim kendi esmasının cilveleri için insanı bir ayna olarak yaratmıştır.

Bu aynanın ışığı akıldır.

İnsanda akıl aktif kullanılmazsa vahiyden gelen ışığı alamaz ve yansıtamaz.

Kendisi karanlıkta kaldığı gibi, ‘’kara delik’’ gibi dışarıdan gelen ışığı da yutar ve etrafını da zulmete boğar.

Aklın çalışma alanları şunlardır:

Tezekkür: Geçmişi çok iyi bilme ve daima hatırda tutma

Tefekkür: Hepsini beraber/birlikte ele alıp işini özünü keşfetme

Tedebbür: Geleceğe yönelik uzun vadeli tedbirler alma

Taakkul: Geçmişi geleceği birlikte görebilme, birbirine bağlama ve yeni sonuçlar ortaya koyma.

13. asırdan itibaren aklı tatil edip taklit bataklığında boğuluyoruz.

Doğu ve batının ortasından seslen Aliya İzzetbegoviç der ki;

‘’İslam en iyisi ama biz en iyisi değiliz.

Bunlar iki farklı şey ve her zaman onları karıştırıyoruz.

Batı’dan nefret etmek yerine onunla rekabet etmeliyiz.

Kuran bize bunu emretmiyor mu;

“Hayırlı işlerde yarışınız.”

Haydi!

Aklımızı fen ilimleriyle ışıklandırıp, kalbimizi vahiyle nurlandırıp batıyla rekabet edip hızla onları geçerek dünyanın çok ihtiyaç duyduğu yarım kalan ümran hikayemizi yazmaya  devam edelim.


[1] Cemâl el-Karşî, el-Mülhakât bi’s-Surâh (İstoriya Kazahstana v Persidskih İstoçnikah, c. 1 içinde),Almatı 2005, s. CXXXI

[2] Bkz. http://www.cemilpasli.com/?option=com_content&catid=7&id=852&view=article&Itemid=6&font-size=smaller

[3] Ebu Mansur Maturidi, Kitâbü’t-Tevhîd, s. 208

[4] Râgıb el-İsfahânî, Kitâbü’z-zerî’a ilâ mekârimi’ş-şen’â fnşr. Ebû Yezîd el-Acemî), 26 Kahire: Dârü’s-Sahve 1405/1985, s. 207.

[5] “eş-Şer’u aklun min hâric, ve’l-‘aklu şer’un min dâhil.” bk. Râgıb el-Isfahânî, Tafsîlü’n-neş’eteyn, s. 141.

Paylaş
Önceki Yazı

Dövme Yapanları Dövecek Değiliz Ama…

Sonraki Yazı

Asgari Ücrette Sona Doğru

Cemil PASLI

Cemil PASLI

İlişkili Yazılar

Ubasute
Cemil PASLI

Ubasute

27 Haziran 2023
5k
Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?
Cemil PASLI

Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?

22 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol)

08 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Hayat; Geriye Doğru …, İleriye Doğru…

18 Nisan 2023
5k
Sonraki Yazı

Asgari Ücrette Sona Doğru

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap