Bu ne hız!… Çat o yönde, çat bu yönde!…
Ülke politikası değil de rüzgar gülü sanki!… Halk diliyle fırıldak.
ABD stratejik ortak… Eşbakanız… Zalim Esed’e sefere hazırız.
Ezcümle; Cuma günü öğleye kalmaz, Emevi Camii’nde namazdayız!.
Patriotlar sınırda dizi dizi… Kanlı Esed ya gidecek ya gidecek!..
(Kim demiş kahvaltılar sofrasına oturulmuştu bir zamanlar Esad’la, hem de maile)
“Bahar” olsun da varsın “Arap Baharı” olsun!… Tadını çıkarmalıyız baharın. Hem de en yakın stratejik ortağımızla!… Dedik günün birinde.
Rusya’ya karşı dik duruşun kahramanca bir ifadesiydi o dönemdeki “ben emir verdim” yarışı. Sam Amca hala stratejik ortak.
Daha dün gibi akıllarda… Bazı beyinler, “nisyan ile malul olsa da!”
Avrupa birliğinin parçası olmuştuk, dalöğlen Başkent sokaklarında havai fişekler patlarken!…
Avrupa bize muhtaçtı…Öyle anlatılmıştı. Vizeler en çok onların işine yarayacaktı. Biz olmazsak onlar bir (…)yaramazdı.
Bu nedenle de altı aya varmaz vizelerde kalkardı!…
Devam eden “Kazan-kazan!” formülüyle ülke ertesi yıla kalmaz çağ atlayacaktı!…
Milli gelirimizdeki artış salt Avrupa’yı değil, dünyayı kıskandıracaktı!…
Çevremizde gücümüzü gören her devlet eninde sonunda el etek öpecek ve bize dost olacaktı!
Bu nedenle de sağa sola, öne arkaya –sobe’cilik oynar gibi- posta koymakta beis yoktu.
Milli gelir üçe – beşe – ona katlanacaktı.
Bu nedenle, devletin ne fabrikalara, ne madenlere, ne limanlara, ne de bankalara ihtiyacı olmayacaktı… Babalar gibi satılacaktı. Satıldı da!…
Yurtta garip guraba kalmayacaktı!…
Ülke yatırım cenneti olacaktı… Her ülke “borç verelim!” kuyruğunda sıradaki yerini alacaktı!… Bizde İMF’ye borç verecektik!.
Ve ülke cennet olacaktı… Olmuştuk da… Ama bir farkla ithalat cenneti… Varsın cari açık artsın ne çıkar!…
Nasıl olsa borç yiğidin kamçısı değil miydi!… Onların dolarına bizim iman gücümüz ve Allahımız yetmez miydi!?..
*
Hey haaatt!…
Bir de baktık ki, köprünün altını sular almış…
Göz açıp kapayıncaya kadar(!), her şey bunca iyi giderken(?)… nasıl oldu?
$ – TL yarışı başlamış. Yüzme bilmeyen TL, sele kapılmış…
Mutlak dış mihrakların işi!… Kıskandılar bizi… Çekemediler iyiye gidişimizi!.
Zaten bir süredir batsam mı – alıp başımı mı gitsem kaygısındaki TL çaresiz pes etmiş!… Dolar da onu ezdikçe ezmiş!.. Ne ah dinlemiş ne de of!… “Stratejik ortaktık” seninle nağmeleri bile çare etmemiş.
Yüzme bilen dolar, “dolsa ne olur dolmasa ne olur” diyen cehalete inat; acımadan ezim ezim ezmiş TL’yi…
Borç gırtlağı aşmış!… Yiğitliğin ihalesi borçlanana, kamçı da garip gurabaya kalmış!…
Kriz mi, keriz mi ne diyorlarmış adına!….
Dolar arttı, ekonomi yan yattı, dostluk çamura battı!… Anlamadım gitti!. Kriz ne, keriz kim!…
*
AKP’nin 16 yıllık hatalarını örtme adına bahanesi papaz, suçlusu ABD!… Bedeli millete!…
Şaşıp şaşıp kalıyorum… Oysa daha düne kadar yandaş basında, “olmadığı kadar yakınız” manşetleriyle duyurulmuyor muydu halka yandaş AKP – Tramp dostluğu?.
Oysa, kimlerden dost, nelerden post olmayacağı yıllardır söylenmiyor muydu?… Dinleyen kimdi?
Ayrıca, bunca “balık hafıza devredeyken,yarın yine o post sahibinin dost edinilmeyeceğinin garantisi ne?
• Eh o gün gelsin… “Aya 4 şeritli otoban” devreye giriverir yeniden!…
HEP Mİ GEÇERLİ “ALDAT, DAYAT, UYUT VE SUYUN BAŞINI TUT!” YASASI!…
YA BİR GÜN ÇÖMLEK PATLAR HALK UYANIRSA!…Umut işte!…
25 Ağust. 2018




















