“Demişti ki: Nedir alevi, Sünni
Haktır bölünemez Allah’ın dini
Biraz yükselterek sakin sesini
Ayrı baş çekene kızardı Veysel.”
İbrahim Güleç
21 Mart ve Nevruz, “Yeni gün” anlamını içerir. Doğanın canlandığı, bitkilerin filizlendiği, toprağın uyandığı zamanın başlangıcıdır. Veysel’in kara toprağa kavuştuğu gündür.
Gülhane Parkı’ndaki Âşık Veysel anıtı önünde sevenleri her yıl toplanıp anma günü gerçekleşmektedir.
Sonsuzluğa göçmesinin 45. Yılında ve sabahın erken saatlerinde Âşık Veysel dostları Gülhane Parkındaki anıtın önünde yine toplandı. Kızı, onun çocukları, torunları ve sevenleri orada oldu.
Etkinliği Ahmet Özdemir yönetti. Program akışında sunuculuğu Bahattin Çetin ile İsmail Aydoğmuş sürdürdü. Veysel’in torunu Çiğdem Özer, etkinliği başarılı kılmak için olanca çabayı gösterdi.
Solumda gazeteci, ressam, hattat (yazı ustası) Etem Çalışkan, sağımda şair İbrahim Güleç ile oturarak programı izledik!
Ahmet Özdemir açış konuşmasını gerçekleştirdi. Onu takiben Veysel’in torunu Çiğdem Özer, konuştu.
Sivaslıların yakından tanıdığı ve herkesin sevgi ve saygı duyduğu milli boksör ve gönül adamı Hüseyin Yıldırım, alkışlar arasında kürsüde yerini aldı.
Tanıdığım kadarıyla Hüseyin Yıldırım:
-Şanlı, şöhretli ve varlıklı bir iş adamı,
-Kilosunda Türkiye boks şampiyonu,
-İyiliksever, güler yüzlü ve cömert bir insan,
-Can dostu, cana yakın ve dost canlısı,
-Kültürün ve sanatın yakınında olan,
-Çayı içilen ve konuğuna yemek ikram eden,
-Hoşsohbet ve konuşması dinlenebilen,
-Ülkesini ve İstanbul’u çok çok seven,
-Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı,
-Ülkenin bölünmez bütünlüğünü isteyen,
-Her kesimden insanlarla iletişim içinde olan,
-Sözün kısası ‘adam gibi’ adam…
Yıldırım, yakından tanıdığı Ulu Ozan Veysel’i çarpıcı tümcelerle anlattı! Neler mi dedi? Neler demedi ki… : “Etkisinde kaldığım ve unutamadığım bir anımı anlatayım. 1961 yılında Asya Şampiyonası için Bağdat’taydım. Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi ile konuşurken konu oldu. Maçı kazanırsam beni Kerbela’yı görmeye gönderir misiniz? Dedim. Büyükelçiden “tamam” sözü aldım. Iraklı Abdul Samed’i yendim! Bahis ve maç sonrası özel araçlı bir ekip, beni 100 km. uzaklıktaki Kerbela-Necef’e götürdüler. Orda Hz. Ali’nin Türbesini ziyaret ettim.”
Nikâh şahidinin Âşık Veysel olduğunu, kendisine uğradığında köy okullarına götürmek için bayrak istediğini, uygun sözcüklerle aktardı ve “Yazı bilmem, yazı bilmem / Okuyup yazı bilmem / Bu yazı beraber geçirdik / Gelecek yazı bilmem.” Dizeleriyle selamlayarak konuşmasını noktaladı.
Kürsüye davet edilen Etem Çalışkan, Veysel anıtının kaidesinin uyduruk olduğunu belirterek başkaca düşüncelerini aktardı.
Sırayla; Ahmet Lütfi Akkuş, Abdurrahman Şen, Âşık Adil Atalay, Âşık İhsan Koç, Âşık Ali Kaya, Kamil Gündüz, İbrahim Gençsoy, Adem Altun, Gazeteci Yücel Yönal, Ekrem Polat, Garip Yadigar, Erol Aktı, Ali Kaya, Resul Civcik, Mustafa Baştuğ, Ahmet yıldız, Yahya Aslantaş, Hüseyin Cılga, İbrahim Güleç ve Halide Özsoy, anılarını aktardılar, çalıp söylediler ve şiir okudular.
Tanıdığım dostlarımdan orada merhabalaştığımız adlar, şunlar oldu: Hüseyin Yıldırım, Ahmet Özdemir, Çiğdem Özer, Bahattin Çetin, Birsen Baranta, Mehmet Çiçek, Taner Karataş, Erol Aktı, Ata Türk, Gülşen Şenderin, Enver Hergüler…
*
AĞLAYALIM ATATÜRK’E
Ağlayalım Atatürk’e
Bütün dünya kan ağladı
Süleyman olmuştu mülke
Geldi ecel, can ağladı.
Doğu batı cenup şimal
Aman tanrı bu nasıl hal
Atatürk’e erdi zeval
Memur mebusan ağladı.
Atatürk’ün eserleri
Söyleyecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti, vatan ağladı.
Fabrikalar icat etti
Atalığın ispat etti
Varlığın Türke terketti
Döndü çark devran ağladı.
Bu ne kuvvet, bu ne kudret
Var idi bunda bir hikmet
Bütün Türkler İnön’İsmet
Gözlerimiz kan ağladı.
Tren hattı tayyareler
Tükler giydi hep kareler
Semerkant’la Buharalar
İşitti her yan ağladı.
Siz sağ olun Türk gençleri
Çalışanlar kalmaz geri
Mareşalin askerleri
Ordular tümen ağladı.
Zannetme ağlayan gülmez
Aslan yatağı boş kalmaz
Yalnız gidenler gelmez
Her gelen insan ağladı.
Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil, düşman ağladı.
Âşık Veysel Şatıroğlu
*





















