Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ertuğrul ERDOĞAN

Tutrakan Kasabası

Ertuğrul ERDOĞAN Yazar Ertuğrul ERDOĞAN
20 Mart 2018
Ertuğrul ERDOĞAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Her insan bir hikayedir, veya romanların birer kahramanlarıdır. Bursa Yalova yolu üzerinde yıkılıp yeniden yapımına başlanan PTT Binasının hemen karşısında meşhur bir bozacı vardı.  Vardı diyorum,  çünkü lezzetli bozalarının yapımına bir süre ara verdiler. Buranın sahibi şu anda doksan beş yaşlarındaki Hüseyin Dilaver, artık yaşlandı ve evine çekildi. Apartmanlarının altındaki dükkanına ara sıra uğrayıp, sıcak bir çayın deminde eski günlerini duvardaki fotoğraflarına bakarak anıyor…

20180224_172035

Hüseyin Amca, Bulgaristan’ın Kubrat kasabasında 23 Kasım 1923’de doğduğunda Türkiye Cumhuriyeti de doğalı bir ay olmuştu. Burası yerleşim yeri olarak en erken yazılı bilgi 1624 yılına dayanmakta. Efsanelere göre XV. asrın başında  kurulmuş. Bu bölgede Enitsa adında kötü ve açgözlü bir hükümdar yaşıyormuş. Tüm pınarları kapatıp tek birini bırakmış. Yerli ve etraf köy halkı para ile bu pınardan su alma mecburiyetinde kalmış. Bu nedenle yerleşim yeri Balbunar adı olarak bilinirmiş. Kubrat’ın bir buçuk km. doğusunda “Yankata” mevkîinde Balbunar yerleşim toprak tepesindeki kazılarda aslında burasının dört bin yıl önce yerleşim yeri olduğu tespit edilmiş. Yedinci asırda millet terkibi olarak Islav – Bulgar halkı yerleşmiş. Osmanlı devleti himayesi altına girdikten sonra Balbunarlar göçmen olarak  1934 yılında gelseler de, aslında ilk evlerin olduğu yer, pınar civarındaki  Kubrat köyüymüş. Hüseyin Amca’nın okuduğu ilköğretim okulunun tarihi 1890 yılına kadar uzanıyormuş. 4 Mayıs 1891 yılında ise bugün hâlâ devam eden  “Kiril i Metodiy” Okuma Yurdu kurulmuş. Kubrat adını ise Bulgar tarihinde bir demete bağlı üzüm çubuklarının kolayca kırılmadıkları gibi, birlikte olup kimsenin yememesi  için oğullarına verdiği akıllı vasiyeti ile bilinen Atabulgar Kubrat Han’dan almış.  En önemli edinimleri ise iki değirmen, iki tarakhane ve bir yağhane. Halk geçimini tarım, hayvancılık, odun geliri, tuğlacılık, bakkal ve manifatura malları tüccarlığı ile sağlıyormuş. 1949 yılında Kubrat köyü,  şehir ilân edilmiş.

Malum çalışmak hayatın gerçeği, onsuz yaşam ölüm demektir. Hüseyin Amca’da yakınlarındaki Tutrakan kasabasına gidip oradan aldığı cam gibi parlak boncuk boncuk üzümleri tezgahında satar.  Ailesine destek verdiği yıllar yirmili yaşlarıdır. Yaz ayının sonlarıydı. Tezgahı gölge bir yerde olmasına rağmen Eyyâm-ı bûhur insanları olduğu yerde sırılsıklam bırakıyordu. Hüseyin Amca da ensesinde ıslak bir mendille tezgahın başındaydı.
Tutrakan  kasabasına girilir girilmez hemen kenarından akan Tuna nehrinin suları öylesine güzel parlıyordu ki, gümüşten farkı yoktu. O nehrin üstünden uçuşan kuşlar ise özgürlüğün timsaliydi. Her evin arasındaki boşluk  yeşillikti. Önlerinde kesin genişçe bir bahçesi olur ve içinde bin bir çeşit çiçeklerle donatılırdı. Tutrakanlıların ellerinde olta ve ağ eksik olmazmış. Burayı 17.yy’da ziyaret  ziyaret eden büyük Osmanlı gezgini Evliya Çelebi bu nehir kasabasında yaşayanlar için, “Tuna’nın geniş alanların efendisi.” olarak tanımlamış. Seyehatmesinde sadece erkeklerin değil, kadınların da balıkçılıkla uğraştıklarını belirtmiş. Geniş limanında yüzlerce balık kayığı demir atarken tutulan morina balığı Avrupa’da oldukça rağbet görüyordu. Balığın taze kalması ve uzak yerlere kadar ulaşabilmesi için önce tuzlanır ve dikkatlice ipek kumaşa sarılırmış. Tutrakanlılar, bin bir balık tutma ve muhafaza yöntemini bildikleri gibi balıktan da lezzetli balık çorbalar yaparmış.
Günlerden pazar ve eylül ayının da ilk günleriydi. Kasaba bugün neredeyse boşalmıştı. Tutrakanlılar, Şumentsi köyü yakınlarındaki “Askeri mezarlık 1916” ismini taşıyan anıt mezarlığında anma törenleri ve ayin için gitmişlerdi. Burada Bulgar, Romen, Alman ve Türk olmak üzere sekiz bin asker yatıyordu. 1941 yılında başlayan bu anma törenlerinin yapıldığı anıt mezarlığı, Bulgaristan’ın en büyük askeri mezarlığıydı. Mezarlığın tam ortasında dikili taş üzerinde Bulgarca, Romence, Almanca ve Türkçe şu sözler yazılıydı,

“Vatanları uğuruna hayatını kahramanca feda etmeyi bilenlere – saygı ve zafer”.

Hüseyin Amca tezgahın başında beklemekten yorulmuştu. Kubrat’a da gidip gelmek bütçesinden başka, zamanını da alıyordu. En iyisinin bu kasabada bir ev tutmak olduğuna karar verdi. Bulduğu ev bahçeliydi . Ev sahibi ile bir odası için anlaşıp tuttu.  Gündüzleri tezgahında üzümleri sattıktan sonra burada konaklardı. Bu arada ev sahibinin güzel bir kızı vardır. Şimdi biliyorum, ‘güzel ile kız’ sözcüklerini yazınca aklınızdan Hüseyin Amca yoksa bu kızla büyük bir aşk mı yaşayacak? diyenleriniz olabilir. Bu hikayeyi oğlu Tayfun’dan dinlerken ben de böyle düşünmüştüm biran. Tabi ki öyle bir durum yok.  Ev sahibinin kızı, sohbetlerinin birinde,  abisinin  İstanbul’da okuduğunu ve birçok kitabının bodrum katında geniş bir sandığın içinde saklı olduğunu söyler. (Bulgaristan Hükumeti yasaklamış da olabilir.)  Hüseyin Amca kitapları merak eder. O yıllarda ders kitaplarının dışında başka kitapları da görmemiştir. İzbe görünümlü depoya birlikte inerler. Kız sandığı açtığında üstte duran bir kitaba dikkatle bakar Hüseyin Amca. Alır, üzerindeki tozu biraz ileri giderek üfler. Kitabın üzerinde “Nutuk” yazar. Kızdan rica edip okuyup geri vereceğini söyler. Kitaplar biraz daha karıştırıldıkça arasından Afet İnan’ın “Umum Türk Tarihi” kitabına bakar. Onunda sayfalarını çevirdikçe tozlar ortalığa saçılır. Onu da ister. Kız gülümser ve kitapları  verir.

20180224_171958

Hava kararmıştır. Hüseyin Amca odasına çekilir. Gaz lambasının ışığını daha da açar ve yatağının başucuna koyup uzanır. Okumaya önce Atatürk’ün yazdığı Nutuk’tan başlar. İlk sayfalarını çevirir, Samsun’a çıkışla TBMM’nin Toplanmasına Değin Geçen Dönem” Bölümünü çevirip okumaya başladığında, sözcüklerin birçoğunu anlayamaz.  Diğer kitaba göz gezdirirken yorgunluktan uyuya kalır. Sabah uyanır uyanmaz kitabı tekrar gözden geçirir. Giyinip dışarı çıktığında ev sahibini görür. Bir koşu odasına gidip Nutuk kitabını alır ve ona gösterir. Ev sahibi, yazıların genelde Farsça kelimeler olduğunu söyler. Hüseyin Amca, bir gün  üzümleri kalmadığında öğleden sonra saat üçte, Rusçuk şehrine gider. Önüne çıkan orta yaşlarda bir adama, Farsça-Türkçe sözlüğü nasıl bulabileceğini sorar. Adam, ona yakınlarda bir kütüphaneyi tarif eder. Kütüphane sorumlusuna istediği sözlüğü sorar. Görevli, kitaplar arasında dört dolanır. “Bulamadım.” diye döner. Hüseyin Amca çok üzülür. Dışarı çıkmak üzereyken, arkasından bir sese dönüp bakar. “Evladım, şimdi hatırladım. Sen gel benimle…” diye kitapların arasından sözlüğü bulup Hüseyin Amca’ya verir.

20180224_174908

Akşama doğru elinde sözlükle evine yakın kurduğu tezgahına gelir.  Eve gireceği esnada ev sahibinin kızını görür. Ona elindeki üzüm poşetini verir. Yolculuk yormuştur. Ama heyecanlıdır. Odadaki pencereye yakın tahta sandalyeye oturur. Zaten pek eşyası da yoktur. Tahta masanın üzeri, kıymıkların başkaldırmasıyla kırçıllıdır. Nutuk kitabıyla aldığı sözlüğü yan yana getirir. Anlamadığı sözcükleri cebinde taşıdığı küçük kurşun kalemle hem deftere hem de kitaptaki sözcüklerin altına küçük küçük yazar. Yazarken de öğrenir. Atatürk’ün “Bir vatan nasıl kurtulur?” mücadelesini artık çözmüştür. Kitapta dikkat çektiği bölümlerden birisi de şapka devrimidir. Aklına kendi köyü ile uğradığı Tutrakan Kasabasının belli bölgesinde yaşayanların kafasında bezlerle sarılı olanlar gelir. “Bu devrimin ucundan ben de tutmayım.” dediği tarih 1943’dür.  1 Mart 1941 tarihinde ise,  Bulgar Hükumeti Hitler ile Viyana’da Faşist Hitlerci Bloka katılmasına ve halkın buna karşı direniş göstermesine rağmen altı yüz bin kişilik ordusuyla Bulgaristan’ı işgal etmişti. Hitler’in planı  Türkiye ve oradan Rusya’ydı. Ancak  İsmet İnönü kurnaz ve akılcı politikasıyla ülkesine Hitler’i sokmadı.

Hüseyin Amca, yaşadığı toprakların savaş kokusunda, Nutuk’tan oldukça etkilenir. Kolları sıvar ve Tutrakan Kasabasının ilkokul öğrencileriyle birlikte bir bayram günü topladıkları şeker ve tebrik kartlarını satarak şapkalar alır. Bunları köylerindeki gençlerin sarıklarını çıkartarak taktırır. Daha sonra onlarla birlikte çektirdiği fotoğrafın altına da şu notu bırakır,

“Bulgari20180224_175313stan’ın Tutrakan Kasabasının İlkokul öğrencileriyle fakir talebeler için bayram tebrikleri halka serpiş ediyorduk. 1943 Hüseyin Dilaver.”

Bir başka fotoğrafının arkasına ise şu notu düşüyordu,

“O tarihte yirmi yaşında idim. Bu fedakarlık inanın ki benim ilk milli görüş inancımdan doğmuştur. 7.6.1980

Uzun ömürler Hüseyin Amca… Siz Bulgaristan’da Atatürk devrimlerinin mücadelesini o yıllarda verirken, günümüzde onu unutturmaya çalışıyorlar. Ama başaramayacaklar!

Paylaş
Önceki Yazı

Gölbaşılı Hacı Memiş

Sonraki Yazı

Karapapaklar ve Öykülerim

Ertuğrul ERDOĞAN

Ertuğrul ERDOĞAN

İlişkili Yazılar

Edebiyat

Miğfere Küçük Yumruk

14 Nisan 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Nare

16 Şubat 2022
5k
Ertuğrul ERDOĞAN

Âdem İle Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

01 Şubat 2022
5k
Edebiyat

Âdem İli Havva’nın Kemikleri Sızlamaz mı?

20 Ocak 2022
5k
Sonraki Yazı

Karapapaklar ve Öykülerim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Eller Taşın Altında

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap