AKP Genel Başkanı grup toplantısında, 2011’in seçim şarkısını hatırlatıp, “Ayni Bağın Gülüyüz Biz” dedi ve salon da tekraretti. Cevabı da bize düştü… Paylaşalım da daha gür çıksın sesimiz:
BAĞIN GÜLÜ… DAĞIN DİKENİ!.. VE DAHA ÖTESİ!…
Aynı bağın gülü… dediler…
Dikenleri elimize verdiler..
Demokrasi haktır… dediler;
Dayatıp… tüy diktiler!..
Hukuk üstündür.. dediler;
Üstünlere yeni hukuk ürettiler!..
“Yeter ki gelsin bakanlıktan aday;
Gerisi nanay…” dediler.
“Eşek olsa oy veririm” diyenleri
Yücelttiler;
Başımıza yüce hakim diktiler!..
Neylersin… terazi kabaktan!.
Dirhemi kaybolmuş çoktan;
Tartanı kör… bel vermiş oku;
Taşlar bağlı,
Tanık gizli.. sıradan… sokaktan!..
Şeytan değil çarpan!..
Adaletin şoku!..
Neylersin.. Tanrı da onlardan yana!…
Verdikçe verdi; verdikçe verdi!..
Başları göklere erdi!..
Amansız paylaşıma girdiler!..
Han bizim, hamam bizim;
Din iman sizin olsun dediler!..
Cennet ile uyuttular,
Cehennemle korkuttular…
Hurilerle avuttular..
Neden hep sana, biraz da bana,
Deyip de… diklenince..
Başımıza… zebaniler diktiler!…
Ne bildik gülü, ne bildik dikeni;
Çırak, kalfa ustayız derken;
Uyuduk;
Fark etmedik arkamıza geçeni!..;
Off!.. çektik…
Ohhh!.. dediler!..
Yetti Gayri sıra bizim!.. deyince;
Uludulur; yuh, üstüne yuh çektiler!..
Offf… çekenler günden güne artanda;
Düşündüler, suç unsuru kalmamalı arkada!..
Ya keser, ya sap dönerse bir gün.. dediler..
Tecavüzde indirime gittiler!..
***
İşte böyle ahvali vatan…
Her köşesi… tarümar, dağ başı duman!..
Zifiri karanlık… ortalık
Şafaklar güneşi bekler umutla…
Umutlar… kalabalık!..
Bir ferman olmalı… ya da gaipten bir ses…
Ya da bir şimşek çakmalı…
Sis dağılmalı.
Daha geç olmadan…
“Asiye”…kurtulmalı!…
—
Mehmet Halil ARIK
Emekli Eğitimci
Denizli
Not: Asiye, Vasıf Öngören’in ayni adlı tiyatro eserindeki kötü yola düşürülmüş başkahramanının adıdır. Oyun, Asiye’yi düştüğü bataklıktan kurtarma çabası üzerien kurgulanmıştır.