“Zafer, ‘zafer, benimdir.’ diyebilenindir.
Başarı ise, ‘başaracağım’ diye başlayarak
sonunda ‘başardım’ diyebilenindir.”
- K. Atatürk
“Kalite hem bireysel, hem de grup çalışma ruhunu geliştirir.”
Armand V. Fiegenbaum
“Kalite geliştirme, asla sona ermeyecek bir seyahattir.”
Thomas J. Peters
Hüseyin Yıldırım
Ülkenin bölünmez bütünlüğünü isteyen, / Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı / Ülkesini ve İstanbul’u çok seven, / Hoşsohbet ve konuşması dinlenebilen, / Şanlı, şöhretli ve erdemli bir iş adamı, / Kilosunda Türkiye boks şampiyonu, / İyiliksever, güler yüzlü ve cömert, / Kültürün ve sanatın yakınında olan, Çayı içilen ve konuğunu ağırlayan, / Can dostu, cana yakın ve dost canlısı, / Her kesimden insanlarla iletişim içinde olan, / Sözün kısası ‘adam gibi adam!’…
Can dostlarımın içten olanlarını kimi zaman ziyaret ettiğim olur. Alper Yazoğlu, Ramazan Güven ve Hüseyin Yıldırım, ilk aklıma gelenlerim… Bakarsınız tanıştığınız kimileri içten görünür. Ne ki aradığınız da ‘toplantıda’ gibi beklemediğiniz yanıtı alırsınız. İnanılır mı dersiniz? Elbette hayır!
Geçtiğimiz günlerde beynim karar verdi, aradığımda: “Bekliyorum!” yanıtını aldım. Ayaklarım Ortaköy yokuşunu tırmanırken ve soluk nefes yürürken genç bir kızın sek seke yokuşu tırmandığına koşut kendimdeki yılların yorgunluğunun farkına vardım! Biraz sonra ‘Hüseyin Yıldırım’ yazılı zili çaldım ve kapı açılınca içeri buyur eden güler yüzle karşılaştım! Kim mi? Hüseyin Yıldırım…
Hal hatır, hal ve gidiş sormalarımız sonrasında ‘kalite’ konulu söyleşimiz sürdü. Yerine göre Kendimetrem devreye girdi. Ben sordum Hüseyin Yıldırım söyledi. Sanırım siz de kulak misafiri olmak isterseniz, O zaman uyurunuz, derim.
DURUCAN:Sayın Yıldırım, hayatınızda kaliteyi önemli kılan düşünce ve davranışlara öncelik tanırsınız. Kalite sözcüğüne değinmek ister misiniz?
YILDIRIM: En basit tanımıyla kalite, müşteri isteklerine yanıt verebilmektir. Kalite ile ilgili ilk kayıtlar MÖ 2150 yılına kadar uzanır. Ünlü Hamurabi Kanunları’nın 229. maddesinde şu ifadeler yer almaktadır: “Eğer bir inşaat ustası bir adama ev yapar ve yapılan ev yeterince sağlam olmayıp sahibinin üstüne çökerek ölümüne neden olursa o inşaat ustasının başı uçurulur.”
Kalite(Qualites), Latince ‘nasıl oluştuğu’ anlamına gelen ‘qualis’ sözcüğünden gelmektedir. Kalite hangi ürün ya da hizmet için kullanılıyorsa, onun ne olduğunu anlatmaya yöneliktir. Oysa günümüzde kalite, daha çok üstünlüğü ve iyi oluşu anlatmak için kullanılır. Bu nedenle kalite, kişisel değerleri içermektedir. Kalite üzerine, değişik bakış açıları ve değişik ekoller tarafından farklı tanımlar vardır. Genel bir tanım olarak kalite: Bir ürün ya da hizmetin belirlenen ya da olabilecek gereksinimleri karşılamaya dayanan özelliklerin toplamıdır.
DURUCAN:Hayatınızda derin izler bırakmış olan ve sizi mutlu edenunutamadığınız bir anınızı aktara mısınız?
YILDIRIM: Etkisinde kaldığım ve unutamadığım bir anımı anlatayım. 1961 yılında Asya Şampiyonası için Bağdat’taydım. Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi ile konuşurken konu oldu. Maçı kazanırsam beni Kerbela’yı görmeye gönderir misiniz? Dedim. Büyükelçiden “tamam” sözü aldım. Iraklı Abdul Samed’i yendim! Bahis ve maç sonrası özel araçlı bir ekip, beni 100 km. uzaklıktaki Kerbela-Necef’e götürdüler. Orda Hz. Ali’nin Türbesini ziyaret ettim.
“Söz dediğin kantar; insanı tartar, / Doğru konuşursan şerefin artar, / Sessiz olursan, onurun artar/ Yalan söylersen, ocağın batar.” Sözcükleri, Kerbela-Necef’te Hz. Ali’nin Türbesi’nde yazılı…böylesi kaliteli sözlerin etkisinde kaldım! (Yaşamımızda derin iz bırakan Hz. Ali’nin : “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” Özdeyişi de beynimden dilime döküldü.)
Ayrıca İmam Musa-i Kazım, İmamı Azam Ebu Hanifi, Abdülkadir Geylani, İmam Hüseyin, İmam Hasan, İmam Abbas, İmam Zeynel Abidin ve 72 şehidi şühedayı ziyaret etme fırsatını buldum. Sonrasında o özel ekip, beni Mekke ve Medine’ye de götürdü. Orada kimi dini ödevlerimi yerine getirdim.
DURUCAN:31 Mayıs 2017 Çarşamba günü;yıllarca girilemeyenŞırnak Kato Dağı operasyonunda 13 kaliteli subayımızıhelikopter kazasında şehit verdik! O kaza sonrası acıyı yaşayan ana-babaların durumları gözlerimin önünden silinmiyor! Anaların ağlaması gözümde şimşeklendi. Hasan Hüseyin Kormazgil’indizeleri belleğime hücum etti: “gördüm babaların ağlamasını / dalları düğüm düğüm / gövdesi kahve falı / bir zeytin ağacını / Köklemek var ya / sökmek var ya sarp yamaçtan ardıcı / kazma vurmak beş yüz yıllık / meşeye / acısını duymak var ya kopmanın / babaların ağlamsı işte o / babaların ağlamsı öyle zor / gördüm babaların ağlamasını / anaların ağlaması bir beter / dövülen döş / yolunan saç /kan damlayan bir çığlık / ağustosta çam ormanı yangını…” Böylesi acıyı siz nasıl değerlendirirsiniz?
YILDIRIM: O acıyı ben de yüreğim derinliklerinde duydum! Şehit olan Tümgeneral Aydoğan Aydın‘ın 1992 yılında Topçu Üsteğmen olarak görev yaptığı yıllarda yazdığı duygusal şiirini birlikte okuyalım:
“Doksan kişiydik biz o gün. / Aç, susuz, uykusuz. / Nasır tutmuş ayaklarla, yürüyorduk kaygusuz. / Sis, çamur, kanla, terle, üzerindeydik bulutların. / Ayrım Hanke Yaylası’nda, yeşerirken umutlarım. / Soğuk namlular elimizde, yürüyorken dağlara. / Şehitlerden selam geldi, savaşan tüm sağlara. / Uzaklarım yakınlaştı, inancımla, davamla. / Uyan Hanke geliyorum, heybetimle, havamla…”
DURUCAN:Teşekkür ederim. Kaliteyle ilgili anımsadığınız atasözlerimiz var mı?
YILDIRIM: –Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını…
-Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.
DURUCAN:Kaliteyi günümüzün hangi alanlarında arayabiliriz?
YILDIRIM: Hayatın her alanında olmakla birlikte; güzel ya da dekoratif yazı, şiir, türkü, kitap, tiyatro, kaliteli duyumlar ve üretilen her iş ve işlemleri sayabilirim. En önemlisi kaliteli insanlara rastlamanızı dilerim.
DURUCAN:Sayın Yıldırım, kaliteli düşünceleriniz ve dileğiniz için teşekkür ederim. Son sözünüzü alabilir miyim?
YILDIRIM: Zaman ayırdığınız için ben de size teşekkür ederim. ‘Söz uçar, yazı kalır’ çizgisinde okurlarımıza sevgi ve saygılarımı sunarım.
*
