Sıcak yaz aylarının bitiminde aynı sıcaklıkla devam eden sonbaharın ilk ayı kurban bayramına ev sahipliği yapıyor. Bayramlar, milletlerin ortak paydada, asgari müşterekte birleştikleri kutlu ve mutlu günlerdir. Bunca yaşanan zorlu günlerden sonra umarım ki artık bayramları bayram gibi yaşamak kısmet olur.
Kurban Bayramı denince akla ilk gelen kurbanlık hayvanlar yani koyun, keçi veya dana oluyor. Her yıl artan kurbanlık fiyatlarına yetişmek için sanırım koşucu olmak gerekiyor. Allah isteyen herkese kurban kesmeyi nasip etsin inşallah… “Veren al, alan elden üstündür.” demiş atalarımız…
Yanlış anlaşılmasın. Buradaki üstünlük zenginlikten değil, cömertlikten kaynaklıdır.
Son zamanlarda kurban kesimi hayvan katliamı diye gösterilmeye çalışılıyor. Sanki hiç et yemiyorlarmış gibi…
Oysa bu dinimizin vacip olarak bizlere bildirdiği görevdir. Ancak maddi imkanı olmayanlar kesmek zorunda değildirler. Çok çocuklu, maddi durumu yetersiz bir aile kısıtlı bir bütçeyle kestiği kurbanın etini vermek zorunda da değildir. Hatta maddi durumu iyi olanlardan bile isteyen keser, istemeyen kesmez.
Zaten varlıklı birinin kurbanı kesip de “Eti içeri, kanı dışarı…” demesi bu bayramın amacına uymaz. Amaç yoksullara dağıtmak, et yiyemeyenlerin et yemelerini sağlamaktır. Zenginle yoksulu yaklaştıran en güzel bir bağlardandır dini bayramlar…
Hepinizin kurban bayramı kutlu olsun. Barış içinde dostça, kardeşçe geçirebileceğimiz nice bayramlara…





















