Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Kobane Düşmedi, Rakka Düşecek

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
18 Mayıs 2017
Hüseyin ŞENGÜL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kürt takıntısı ve siyasal İslamcılık olmasaydı, Türkiye rasyonel politikalar izleseydi bugünkü pozisyonunun daha elverişli durumda olacağı kanısındayım.

Ağustos 2014 yılında Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, ilk gezisini Antep’e yaptı. Suriyeli mültecilere seslendi. O konuşmada Erdoğan, AKP iktidarının Suriye ve Kürt politikasının özlü ve net cümlesini söyledi: “Kobane düştü düşecek!”

Kobane IŞİD kuşatması altındaydı ve PYD öncülüğünde Kürtler, müthiş bir şehir savunma savaşı veriyorlardı. Savaşlar tarihinde bazı savaşlar, kimi şehirlerin savunmasıyla anılır veya o savaşa damgasını vurur. “No pasaran” diyen 1936 Madrid savunması böyledir. 1943 Stalingrad savunması, Nazi ordularına karşı konvansiyonel savaş tarihinin en kapsamlı, en yıkıcı şehir savunmasıdır. Ve İkinci Dünya Savaşı’nın dönüm noktası olmuştur. Kobane, hacim olarak küçük olmasına rağmen içerik olarak Suriyeli Kürtlerin dünyanın en kanlı ve sofistike örgütü IŞİD çetelerine karşı tarihe geçecek ölçüde bir direnişinin simgesidir.

Üç yıl önceki Kobane direnişini bugün tekrar yazmanın anlamı, AKP iktidarının dış politikasının çöküş sürecinin üç yıl kesinleştiğinin belgesidir.

Suriye üzerinde genel olarak uluslararası politik tutumlar ne halde, Türkiye’ninki ne halde?

Türkiye neden yalnızlaştı, yanıldı ve şimdi çok daha zor durumda?

Bunun iki nedeni olduğu kanısındayım.

Türkiye’nin bir devlet refleksi olarak gelenekselleşmiş ve bu nedenle kangrenleşmiş Kürt politikası ve AKP’nin bu politikaya teslim oluşu. İkincisi ise, AKP’nin ideolojisinden ve bunu saplantı haline getirmesinden kaynaklandı.

Neydi bu ideolojik saplantı?

İslam dinini siyasetinin bir ideolojisi haline getiren AKP’liler (ki AKP’nin politik önderleri bu tedrisattan geçtiler), İhvan-ı Müslim, yani Müslüman Kardeşler anlayışının Ortadoğu’da uygulanabilir olduğunu düşünüyordu. Bunu açık etmeyen ve uluslararası meşruiyet arayışında olan AKP’nin 2005’li yıllarını hatırlayalım; Batı dünyasında İslam toplumları için Türkiye’nin örnek bir toplum modeli olabileceği ve Erdoğan’ında bu anlamda bir şans olduğu konuşuluyordu.

Batı’nın Erdoğan için politik alan açıcı bu tutumu, Erdoğan’ın çıtayı yükseltmesine neden oldu. Erdoğan ve Türkiye, Müslüman Kardeşlerin Ortadoğu’daki lideri olacaktı. Bu siyasal hayalin teorik anlamlandırmalarına bir de “Yeni Osmanlıcılık” eklendi ki, bunu en iyi Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabında görürüz.

Erdoğan Tunus, Libya, Mısır, Suriye yayında böyle bir hayale kapıldı! Bu hayalinin ve dolayısıyla sevincinin bir arka planı daha vardı; Batı, müttefikti!

Erdoğan, Batı ile başladık ama Batı bizi yarı yolda bıraktı diyor ya, doğrudur.

Neden?

Batı, Mısır’da Mursi iktidarının gidişatından tedirgin olmaya başladı. Mursi’ye darbe yapan Sisi’ye açıkça karşı çıkmadı. Hatta bir süre sonra Suudi Arabistan bile Sisi’yi destekledi. Ama Erdoğan darbeye karşı çıkarak doğru bir tavır koydu ancak Mursi’ye açık çekini devam ettirerek yanlışında ısrar etti!

Siyasal İslamcılar ve Erdoğan, Tunus’ta Nahda Partisinin lideri Gannuşi’nin yakın zaman önce İslami politikalar, laiklik ve demokrasi hakkındaki değerli açıklamalarını bile okuyamıyorlar ya da işlerine gelmiyor!

Halka Suriye’de koptu. Batı da Erdoğan da “Esad gidecek” dediler. Ancak bir süre sonra Batı, Suriye’deki muhalefetin radikal İslamcılar tarafından ele geçirildiğini ve Esad’a göre çok daha vahim olduğunu gördü. Neden Batı Esad’ı ehveni şer olarak tercih etti? Bunun iki nedeni var. Birincisi Esad, sekülerdi! İkincisi Rusya, Esad’ın müttefikiydi.

Sonuçta diktacı ama seküler BAAS rejimlerini çözmeyi hedefleyen Batı, karşısında totaliter ve köktenci İslamcı hareketleri buldu. Küreselleşme için ikincisi daha tehlikeliydi!

Erdoğan ne yaptı?

Kürt düşmanlığına ve İslamcılık siyasetine saplandığı için, gelişmeleri okuyamadı.

Kürt düşmanlığı Erdoğan’ı Kobane’nin radikal İslamcı IŞİD tarafından düşürülmesini desteklemeye sevk etti. Bir yanda Kürtler ezilecek, bir yanda da Esad devrilecekti. IŞİD bu sürecin baş aktörüydü. Böyle görüldüğü için AKP iktidarı IŞİD’in kamuoyunda düşman olarak görülmemesi yönünde yumuşak açıklamaları oluyordu. Örneğin Ahmet Davutoğlu, dışişleri bakanlığı görevi yaptığı günlerde, canlı yayında “IŞİD radikal, terörize gibi bir yapı olarak görülebilir ama katılanlar arasında Türkler, Araplar, Kürtler vardır. Oradaki yapı, daha önceki hoşnutsuzluklar, öfkeler büyük bir cephede geniş bir reaksiyon doğurdu” demişti. (Ağustos 2014- gazeteler). Bu açıklamanın özlü anlamı, öfkeli çocuklar ve reaksiyoner bir hareket nitelemesidir. Görüldüğü üzere bu meşrulaştırma çabası nedeniyle uzun bir süre IŞİD’e terörist örgüt nitelemesini açıkça yapılmadı.

Erdoğan, Suriye politikasını bir taşla iki kuş vuracağı hesabı üzerine kurdu: İslamcı muhalefet tarafından hem Kürtler (bölgede onun siyasal ve askeri temsilcisi PYD) ezilecek hem de Esad devrilecekti! Böylece Kürt meselesi Suriye’de gömülerek rahatlanacak hem de Suriye üzerinden başlanarak bölgede abilik rolü oynanacaktı!

Erdoğan’ın ideolojik takıntısı dünyayı böyle okudu ve ülkenin dış politikasını çıkmaza soktu. Evdeki hesap çarşıya uymadı!

Her gelişme karşısında yanılgılarıyla çıkmaza giren Erdoğan, çıkmazdan kurtulmak için yeni çıkmazlara sürüklendi. Rusya ve bugünlerde ise ABD bunun tipik örneğidir. İslamcılık açısından daha acısı, Körfez ülkelerine duyulan bunca siyasi ve mali güven de boşa çıktı!

PYD takıntısı öyle bir politik kemikleşme yarattı ki, ABD’ye açıkça Rakka operasyonu için PYD’yi alma beni al denildi!

ABD, Türkiye’yi almadı PYD’yi aldı!

ABD PYD’i tanıdı, onunla ittifak yaptı ona ağır silahları verdi ve Rakka’ya onunla gidecek!

Peki, Kürt takıntısı ve siyasal İslamcılık olmasaydı, Türkiye rasyonel politikalar izleseydi bugünkü pozisyonunun daha elverişli durumda olacağı kanısındayım. Türkiye Kürtlere kucak açsaydı ve daha baştan IŞİD’e tavır koysaydı güvenilir bir ülke olur ve daha önemlisi de kendi Kürtleriyle ilgili yeni bir başlangıç yapmanın yolunu açardı.

Ya şimdi?

HDP’li Hişyar Özsoy’un “Türkiye’nin bir Kürt sorunu yok, bir Kürt sorunu var, Türkiye artık onun parçası” dediği gibi bir durumdayız!

Suriye politikası için Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak diye buna denir!

Dimyat’a gitmeyi bırakıp evdeki bulgurdan olmamanın yolunun mümkün olup olmadığını Erdoğan’ın ABD ziyaretinde göreceğiz. Suriye bağlamında PYD, Esad, IŞİD ve Ortadoğu bu görüşmenin ana eksenini oluşturmakla birlikte Zarrab davasının da bu görüşmenin esas maddelerinden biri olduğu açık.

Bu ziyaret bizatihi Erdoğan’ın ve AKP’nin de yol haritasını çizecektir! (HŞ/HK)

Fotoğraf: Kayhan Özer – Washington/AA

Paylaş
Etiketler: demokrasierdoğanKürt takıntısılaikliksiyasal İslamcılıkTunus’ta
Önceki Yazı

Yakınımdasın

Sonraki Yazı

Az Tuzlu Diyet de Tansiyonu Yükseltiyor

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Az Tuzlu Diyet de Tansiyonu Yükseltiyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap