İçimizdeki Olan Biz

Yıkanmak için ırmakta yürürsen, suda diken zarar verir sana. Her ne kadar diken, suda aşağıda gizliyse de sana batınca var olduğunu bilirsin.Güzel, çirkin gizli yaratıkların darbesi her an gönlümüze çarpar. İnsanın gizli düşmanı çoktur. Sakınan insan akıllı kişidir.

Şu üçünü açıklamakta dudağını hareket ettirme: geliş gidişinden, paran ve düşünceden –söz etme-

Çünkü bu üçünün hasmı çoktur. Düşman onu bilince sana pusu kurar. Bir iki kişiye söylersen elveda, iki dudağı aşan yayılır. İki üç kuşu birbirine bağlarsan, elemden yerde hapis kalırlar.

İlerleye bilmek için fikirlerinin var olduğuna kanaat getirmen, kendine öz güvenin olması gerektiği hususunda olman, kendini kavraya bilme yeteneğinin olması bir zorunluluktur.

Etraftaki olayları gözlemlediğin sürece kendini tanıyamazsın. Şu benzetmeyi yapabiliriz: gözlerimiz bağlı yolda yürüme çabaları gösteririz. Ama o yolun zikzaklarından haberdar değiliz. Gündüzün ortasında elinde bir mum yolunu bulmaya çalışırsın. Güneşin o muhteşem ve muazzam ışığından mahrum kalırsın. Kendini aydınlattığın kadar, çevreni aydınlatırsın.

Asıl konu kendimizi ne kadar aydınlattığımızdır. Sırtına bal sürüpte tavuz kuşu tüyleri üstünde yuvarlanan ve tavuz kuşu cemiyetine girmeye teşebbüs eden karganın hiçbir zaman emniyeti ve güveni yoktur. Yapacağınız ilerleme hususunda yardım alma konusunda bir ihtiyaç duyarsınız. Doğrudur ama kendinizi kaybetmeme konusunda güveninizin olması gerektiğini düşünüyorum. Her ne olursa olsun kendiniz olmak. Başarının ve ilerlemenin temel kuralı olarak görüyorum.

Taklitçi olmak sizi bir yere kadar götürür, ondan ötesine götüremez.

Arı bal yapar fakat balını izah edemez. Sizler kendi balınızı izah etmek için gayretlerinizi gösterin. İnsanlar bir süre sonra sizi anlayacaklardır. İnanın! Siz kendinizi anladıktan sonra…