Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cemil PASLI

Şimdi Sistemi Formatlama Zamanı

Cemil PASLI Yazar Cemil PASLI
05 Mayıs 2017
Cemil PASLI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Milletimiz sistemin rehabilitasyonu talebiyle yetkiyi 16 Nisan’da verdi.

Süre Mart 2019 da, bütünlemeye kalınırsa Kasım 2019 da doluyor.

Millet beklediğini bulamazsa başka bir tarafa döner.

Zira bu millet ‘Anadolu İrfanı’ sahibi.

Neydi Anadolu İrfanı:

‘’Ne İskender takmışım ben

Ne Şah, ne Sultan

Anadolu’yum ben

Tanıyor musun?’’(Ahmet Arif)

Peki Anadolu İrfanı tam olarak ne istiyor?

Anadolu İrfanı daha önce yaşadığı Selçukilerle gelişen, Fatih Sultan Mehmet’le zirveye ulaşan, II.Beyazıt ile kemale ulaşan, Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık, Ridaniye seferlerinden sonra özellikle Ezher alimlerini İstanbul’a getirmesiyle değişip kan kaybetmeye başlayan toplumun tümünü kucaklayan, hiç ama hiç kimseyi ‘öteki’ haline getirmeyen bir yeni yönetim sistemi istiyor.

Selçukiler ve  Osmanlılar Fatih Sultan Mehmet ve II.Beyazıt dönemine kadar toplumun tüm kesimleriyle tam bir konsensüs halinde refah toplumu oluşturmuşlardı. Mısır’ın alınmasıyla Ezher’den gelen  alimlerin kısa sürede etkisiyle Osmanlı Devleti katı bir Sünni çizgiye oturtularak, Şii ve Alevileri ‘öteki’ haline getirdi. Türkmenlerden oluşan  Şii ve Alevi topluluklar kalabalık oldukları için isimlerini zikrettik. Bunlar dışında da daha küçük topluluklar da kendilerini yavaş yavaş ‘öteki’ olarak hissetmeye başladı. Daha sonra çıkan isyanlar, ikta ve tımar sistemindeki bozulmalar ve devamı dünyanın en muhteşem devletinin yıkılmasıyla sonuçlandı.

Burada uzun uzun tarih bilgisi verecek değilim.

Şimdi format zamanı derken, öncelikle  ana bilgisayarımız olan beyinlerimizden başlayıp halka halka devlet yönetim sistemimize kadar bir format atmak zorunluluğundan bahsediyorum.

O halde formata başlayalım.

Muhammed bin Abdullah’a son Peygamberlik görevi M.610 yılında verildiğinde ve 13 yıllık zihinsel hazırlıkla oluşturduğu 1500 kişilik kadrosuyla M.622 yılında Medine’de devletini kurduğunda , dünyada 2 süper devlet ve 2 büyük din vardı.

Kostantinapolis(Doğu) ve Roma’da(Batı) tarihin en kadim devletlerinden Bizans İmparatorluğu , İran’da Perslerin mirasçısı 200 yıllık devlet Sasani İmparatorluğu.

Bunların devlet yönetim şekilleri,  ibadet mekanları, mali sistemleri , kültür politikaları kısaca asırların aşan bir tecrübeyle yoğrulmuş gelenekleri vardı. Hristiyanlık, Mecusilik, Yahudilik, Hinduizm, Budizm gibi dinler vardı.

Peygamberimiz Allah’ın emriyle (Peygamber) keyfine göre konuşmaz. O ancak kendisine vahyolunanı söyler (söylediği her şey vahye dayanır). Necm,53/4) hiçbir devleti, dini, geleneği taklit etmedi.

Zira o son peygamberdi, Kurân-ı Kerim kıyamete kadar devam edecek son rehber kitabımızdı.

Peygamberimiz Kur’an-ı Kerim’in rehberliğinde tüm dünya devletlerini, gelenekleri, dinleri, usulleri formatlayarak asr-ı saadeti netice veren YENİ BİR SİSTEM kurdu.

Konuyu açacak misal : Peygamberimiz devletini 622 yılında Yesrip’ te kurulduğunda Kostantinapolis’te (İstanbul’da) Ayasofya çoktan yapılmıştı. İmparator Justinianos (527-565) tarafından dönemin iki önemli mimarı olan Miletos’lu (Milet) İsidoros ile Tralles’li (Aydın) Anthemios’a yaptırılmıştır. Tarihçi Prokopios’un aktardığına göre, 23 Şubat 532 yılında başlayan inşa, 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmış ve kilise 27 Aralık 537 yılında törenle ibadete açılmıştır. Kaynaklarda, Ayasofya’nın açılış günü İmparator Justinianos’un, mabedin içine girip, “Tanrım bana böyle bir ibadet yeri yapabilme fırsatı sağladığın için şükürler olsun” dedikten sonra, Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’ni kastederek “Ey Süleyman seni geçtim” diye bağırdığı geçer.

Yine Sasanilerin hakim olduğu İran’da muhteşem yapılı Mecusi mabedleri vardı. Kudüs’te Süleyman Mabedi vardı.

Ama Peygamberimiz bunların hiçbirini TAKLİT etmedi.

Onlar gibi kubbeli, onlar gibi gösterişli sütunlu, onlar gibi yüksek merdivenlerle girilen, mermerlere bezenmiş ihtişamlı bir yapı yapmadı.

Yapamaz mıydı?

O sistemin özüne ‘Bedeel İslam_ı gariben,feseyeudu garibe,tuba lil-gureba=İslam garip başladı,garip devam edecek,ne mutlu o gariplere’ anlayışını yerleştirmişti.

Format atma, yeni bir sistem kurma  konumuzu direk ilgilendirdiği, bu günümüze direk ışık tuttuğu için  için, Medine’de ki mescidin yapılışı hakkında kısaca bilgi verelim :
‘Sevgili Peygamberimiz, devesinin çöktüğü yerde mescit olmasını istedi. Böylece devenin çöktüğü hurma ambarı Sehl ve Süheyl adlı iki kardeşten 10 miskal altına satın alınmış ve engebeli olan arazi düzeltildikten sonra mescidin ilk temeli atılmıştır.

Mescidin temeli taştan yapılmış, duvarları killi topraktan yapılan kerpiçlerle örülmüştür. Bir adam boyundan yükseklikte duvar ile kuşatılan ilk mescit, üstü açık bir şekilde inşa edilmiştir. Peygamberimiz, mescidin inşaatında bizzat çalışmış ve inşaata rehberlik etmiştir.

Ortalama 7 ay süren mescidin inşaatı, 623 yılının Şevval(Nisan) ayında bitmiştir. Mescidin inşaatının devam ettiği süre içerisinde Peygamberimiz, Ebu Eyyüp El Ensari’nin evinde misafir olarak kalmıştır.

İlk Mescidin Özellikleri kısaca şöyleydi:

1. Mescidin temeli 3 zirâ (ort. 1,5 metre) taş temel, duvarı killi topraktan yapılmış kerpiç kullanılmıştır.

2. Mescidin uzunluğu 70 zirâ (ort. 34metre), genişliği 60 zirâ (ort. 29 metre) ve yüksekliği 5 zirâ(ort. 2,5 metre)dır. Alanı ortalama 1000 metre karedir.

3. Duvar yapısı Araplar arasında Semit olarak bilinen kerpiç üstüne kerpiç örülmesi ile Saide denilen bir kerpiç üstüne yarım kerpiç konulması tarzındaydı.

4. Mescidin ilk kıblesi Beytül Makdis (Kudüs) idi. Mihrap hurma kütüklerinden yapılmıştı.

5. Doğu duvarının güney kısmına Hz. Ayşe ve Hz. Sevde için iki adet oda yapılmıştı.

6. Mescidin güneybatı kısmında kimsesiz ve fakir Müslümanlar(dezavantajlı gruplar) için Suffa adı verilen gölgelik yapılmıştı.

Dostlar!

2 Dünya savaşıla milyonları öldüren, 300 yıllık maddi üstünlüğü zulüm, acı ve gözyaşını artırmakta kullanan batı bu gün itibariyle tamamen çökmüştür.

İnsanlığın tek umudu Anadolu İrfanını taşıyan bizleriz.

Bizim kuracağımız devlet/toplum dünyanın da tek umudu.

O halde zaten çökmüş olan, Nuri Pakdil’in ‘bakmaktan boynumuz ağrıdı’ dediği gibi batıyı bırakalım işimize bakalım ancak;

Ana referansımız mescidin yapımını örnek verdiğimiz gibi tüm kurum ve kavramları yeniden kurarken alemlere rahmet peygamberimizden başlayıp dünyanın tüm tecrübesini esas alarak yeni/özgün bir sistem kurmalıyız.

Gong 16 Nisan akşamı millet tarafından çalındı ve süre başladı.

Biz defalarca somut öneriler de dile getirdik bu konuda:

YENİ TÜRKİYE İÇİN SATIR BAŞLARI ( http://www.cemilpasli.com/siyaset/yeni-turkiye-icin-satir-baslari

Bu süreçten herkes sesini yükseltsin, elinde, eteğinde, beyninde ne varsa oraya koysun.

Ya şimdi konuşsun.

Ya da ebediyen sussun.

Zira ‘Eski hal muhal

Ya yeni hal

Ya izmihlal’(B.S.Nursi)

Paylaş
Önceki Yazı

Yine mi EXPO!

Sonraki Yazı

Uyuyan Ajanlar, Casuslar

Cemil PASLI

Cemil PASLI

İlişkili Yazılar

Ubasute
Cemil PASLI

Ubasute

27 Haziran 2023
5k
Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?
Cemil PASLI

Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?

22 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol)

08 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Hayat; Geriye Doğru …, İleriye Doğru…

18 Nisan 2023
5k
Sonraki Yazı

Uyuyan Ajanlar, Casuslar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap