Ömrümüz, ülkemize üzülmekle geçiyor. Devamlı olarak stres yaşıyoruz. Her gün, yeni yeni acılarla karşılaşıyoruz. Vatanımızın yangın yerine döndüğünü görerek kahroluyoruz. Toplumun, nasıl bu kadar dejenere olabildiğine hayret ediyoruz.
Bu karamsar, üzücü tablolar içinde, oğlum Fatih’in ısrarı ile, hafta sonunda Ayvalık’a gittik. Bazı izlenimlerimiz, bir yudum da olsa, bize mutluluğu tattırdı.
1- Ayvalık, Cennet köşesi bir ilçemiz. Rabbim (cc), her türlü güzelliği lütfetmiş. (Elbette, bu nimetlerden yeterince yararlanıp yararlanmadığımız tartışılır.) En önemlisi de, (Kur’anı Kerim’de bile, incir ile birlikte övülen zeytin nimetini vermiş. Zaten; bu vesile ile “Zeytin Şenliği” etkinliklerini de, görmüş olduk.)
- a) Şeytan sofrasında, harika manzarayı seyrederek, çay veya kahve içmek, müthiş bir zevk. (Ne yazık ki, bazı noktalarda, imara izin verilmiş. İğrenç görünüyor.) Yeşil ve mavi, en çok mutluluk veren iki renk. Ve Ayvalık’ta bol bol mevcut.
- b) Maalesef, “ZEYTİN” nimeti, yeterince tanıtılamıyor. Ülkemiz, zeytinyağı tüketiminde de, çok gerilerde. Bunun teşviki şart. Belediyeler başta olmak üzere, tüm kurumlar buna sahip çıkmalıdır. TV’lerde bol bol reklamı yapılmalıdır. (Yıllar önce, bir bayan profesör, mercimeği tanıtmıştı ve çok başarılı olmuştu. 1973/74 yıllarında, Brüksel’de KDV ihtisası yaparken, popüler şarkıcıları “Adamo” sık sık zeytinyağı tanıtımı yapıyordu.) TV dizilerinde de zeytinyağı tüketimi teşvik edilmelidir.
- c) Belediyeler, kesinlikle, zeytinlik alanları, imara açmamalıdırlar. Zeytin Kanunu, zaten yeterince tahripkardır.
- d) Sayın Ayvalık Belediye Başkanım, lütfen yolları ıslah edin. Bayanlar için ciddi tehlike arz ediyor. (Belediye binanızın önü dahil.) Cadde ve meydanlarınıza da, palmiye değil, zeytin ağacı dikin. Beldenizi bol bol tanıtın. Zırt pırt elektrik kesintilerine de çare bulunuz.
- e) Büyükşehir Yasası’nın mahzurlarını, Ayvalık’ta da gördük. Halk, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden yeterince hizmet alamamaktan şikayetçi idi.
2- Kozak Yaylası, ayrı bir güzellik ve yeşillik okyanusu. Rabbim (cc) tüm kötülüklerden, afetlerden korusun. Bereketli mahsul (çam fıstığı) lütfetsin. (Bölge halkı, bu yıl çok sıkıntılı. Sn. Orman Bölge Müdürü, lütfen ilginizi esirgemeyin.)
3- Bu vesile ile, çok takdire şayan insanları, tanıma fırsatım oldu;
- a) Cunda Uygulama Otel’in sorumlusu, Abdülaziz YÜK: Ne kadar güzel, ne kadar temiz bir otel. Ve fiyatları, sudan ucuz. 176 odalı, bir büyük tesis. Deniz manzaralı odalar. Yüzme havuzu. Toplantı ve seminer salonları. Velhasıl her türlü hizmet ve konfor mevcut. Normalde, dolup taşması, her türlü toplantı ve seminerlerin, bu güzel, sakin, dinlendirici, huzur verici ortamda yapılması gerekir. Standart memur zihniyeti ile yönetilmeyen, bu harika mekandan yararlanması icap eder.
- b) İlçe Milli Eğitim Müdürü, Erkan BİLEN: Mesleğini bu kadar seven, geniş ufuklu, devamlı araştıran, fikir üreten, böyle değerli kardeşlerimizin sayısı maalesef çok azaldı. İnşallah, kendisinden daha fazla istifade edilir. Projelerinin önü açılır.
- c) Erdinç TÜGEN: Mutluköy’ün, dört dönemdir hizmet veren, muhtarı.
Ne kadar heyecanlı, konularına vakıf, zeytin aşığı, bir kardeşimiz. Kendi tesisleri de mevcut. Hem, en kaliteli yağı, tam anlamı ile natürel ürünü, üretiyor; hem de tüm ziyaretçileri müze gezdirir gibi eğitiyor. Köyünü de, bir marka haline getirmiş, tüm ülkeye tanıtmış. 81 vilayet ile irtibatı var.
Bu gayretli, başarılı insanları tanımak, az da olsa, mutluluk verdi. Geleceğimiz ile ilgili ümitlerimi güçlendirdi…
