Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Burhan HEDBİ

Savaştan İtikafa

M. Burhan HEDBİ Yazar M. Burhan HEDBİ
01 Temmuz 2016
M. Burhan HEDBİ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tek sebebi hırs olan savaş ortamlarının puslu, karanlık, kan ve barut kokan, harlı atmosferiyle genzi yakan ikliminden bir an için sıyrılıp; sükûnetin, dinginliğin, havadaki zerreciklerin dahi ihtiyatlı bir döngüyle hareket ettiği, insanın kendini dinleme fırsatını bularak: Yaratılanlarda tefekkür etmek suretiyle Yaratanı anlamaya ve bilmeye çalıştığı bir ortam olan İTİKÂF.

Daha şatafatlı ve debdebeli bir yaşam için yapılan yarışta birinci olabilmek adına savaşan beyinlere ev sahipliği yapan günümüz dünyasında mu’tekif olanlardan olabilmek. Modern ve iletişim çağı olarak da tanımlanan günümüz jargonuyla en kısa ve en veciz anlatım şekliyle itikâf; birkaç günlük de olsa elini tetikten çekebilmek, cep telefonundan veya internetten uzak durabilmek… Sahip olduklarını veya sahip olduklarına sahip olamayanları düşünmek… Seni sahip kıldığından ötürü, şükrü ifa adına o vazgeçilmezlerinden vazgeçebileceğini göstermek için sahip olduklarından sıyrılıp zamanının belli bir kısmını yalnız Allah’a ayırabilmek… Dostlarımıza hatta çocuklarımıza bile zaman ayıramadığımız bu çağda, dünyalık için yaptığımız bu koşuşturmaya bir an bile olsun Allah için ara vermek. Soluklanmak! Nefes nefese kalmışken soluklanmak, dinlenmek, dilenmek, internal seyahate çıkmak… Belki de kendini dinlemeyi başarabilmektir itikâf…

Yoksa itikâf sadece camide ‘durmak’ mıdır? İtikâf salt bir bekleme midir? Çalışmak dururken mescide girip tembel tembel oturmak mıdır, bu kadar önemsediğimiz itikâf? Aslında itikâfın mantığı anlaşılırsa, bu ibadetin bu sorulara cevap olduğu da görülecektir…

Bu diyara çıplak geldiniz ve bu diyardan yine çıplak olarak göç edeceksiniz. Yaptığınız kötülükler ve iyilikler dışında hepiniz eşitsiniz. Geçmişini ve geleceğini, nereden geldiğini ve nereye gideceğini düşünmek! Geçmişi düşünmek, geçmişte yaptıklarını hatırlamak ve muhasebesini yapmak! Geçmişten ders alarak yapılan hataları, yanlışları gelecekte bir daha yapmamaya azmetmek! Seni bekleyen o bilinmeyen geleceğin yaptıklarından ötürü sana neleri getireceğini veya senden neleri alacağını düşünmek! Belkide aslına rücu etmektir itikâf! Zira insan babasının sûlbunda ve anne rahminde sadece Rahman’la birlikteydi.

Evet, bir gün bile olsa savaştan itikâfa!

UNUTULMAK ÜZERE OLAN BİR SÜNNET: İTİKÂF

Sözlük anlamı: ‘Bir yerde beklemek, durmak ve kendini orada hapsetmek’ anlamlarının yanı sıra; kişinin kendisini sıradan davranışlardan uzak tutmasını da ifade eder. Fıkhi bir terim olarak da; akil, baliğ veya temyiz kudretine sahip bir müslümanın ibadet niyetiyle belli bir süre mescitte durmasıdır. Kadınlar evde mescit edindikleri bir yerde itikâfta bulunabilir.

İtikâf, Kur’an ve sünnetle sabittir. Ramazan ayının gecelerinden söz edilirken Kur’an’da; “… Camilerde itikâfta iken de hanımlarınıza yaklaşmayın… 2/187” buyrulmaktadır. Hz. Peygamber’in özellikle ramazanın son on gününde itikâf yaptığını bildiren birçok hadis-i şerif vardır. İleride yeri geldiğinde bu hadisleri zikredeceğim inşallah.

Bu sünnet sadece peygamberimize (s.a.s.) ve ümmetine has bir sünnet değildir. “Zekeriya’yı da onun bakımıyla görevlendirdi. Zekeriya, onun bulunduğu bölmeye (Mihraba) her girişinde yanında bir yiyecek bulurdu. ‘Meryem! Bu sana nereden geldi?’ derdi. O da ‘Bu, Allah katından’ diye cevap verirdi. 3/37” ve “Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail’e şöyle emretmiştik: ‘Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler (itikâfa girenler) için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun’. 2/125” ayetlerine baktığımızda itikâf ibadetinin önceki ümmetlerde de olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca bu ayette peygamberlerin itikâfa girenlere Allah’ın evini hazırlattığı görülmektedir. Bu, bir bakıma itikâfa girenlere peygamberler hizmet etmiştir anlamına da gelmektedir. Bu şekli ile itikâfa bakıldığında; itikâfın anlamı biraz daha da önem kazanacaktır sanırım…

Bu münasebetle buradan tüm Ümeraya/devlet başkanlarına seslenmek istiyorum. İktidarınız boyunca savaşa harcadığınız zamanlarınıza karşın, sizi bir günlük ‘Barış İtikâfına’ girmeye davet ediyorum. Savaştan itikâfa!

Nasıl olur demeyin!

Hz. Muhammed (s.a.s.) de bir devlet başkanıydı ve o da, bir gün değil sadece ramazanda; ramazanın son on gününü itikâfa girmekle geçiriyordu. Ramazanın son on gününü itikâfta geçiren bir devlet başkanı.

Fazla bir şey istemiyorum sizden. Haram ayları da dâhil olmak üzere yılın tüm evrelerindeki savaşlarınıza (Öldürmelere) karşın, bir günlük ‘Barış ve Yaşatma’ itikâfı!

Sadece bir gün elinizi dünyadan çekin. İtikâfın içerdiği o mefhuma uygun bir tarzda, bir günlük de olsa elinizi dünyadan çekin!

Tüm devlet başkanlarına çağrımdır bu. Evet, bir gün de olsa dünyayı sizsiz bırakın! Savaştan itikâfa girin.

Bunu niçin söylediğimi yadırgayan veya merak edenler olmuştur belki.
Hikmet sahiplerinden biri demiştir ki: “Dört şey güzeldir; fakat dört şey daha güzeldir: Erkeklerin hayâsı güzeldir; fakat kadınların hayâ sahibi olmaları daha güzeldir. Herkesin adaletli olması güzeldir; fakat yöneticilerin adil olmaları daha güzeldir. İhtiyarların tövbesi güzeldir; fakat gençlerin tövbe etmesi daha güzeldir. Zenginlerin cömertliği güzeldir; fakat fakirlerin cömert olması daha güzeldir.”

İşte, bu yüzden bu çağrıda bulunuyor ve diyorum ki; sıradan, halktan birisinin itikâfa girmesi elbette ki güzeldir, fakat yöneticilerin, devlet başkanlarının itikâfa girmesi daha anlamalı ve daha güzeldir.

Hz. Aişe (r.ah) validemiz anlatıyor: “ Resulullah (s.a.s.) vefat edinceye kadar ramazanın son on gününde itikâfa girer ve derdi ki: “Kadir gecesini son on günde arayın.” Bu süre zarfında camide ibadet niyetiyle bekler,  zaruri ihtiyacı olmadıkça camiden çıkmazdı. Orada bulunduğu süre içinde namaz, Kuran-ı kerim tilaveti/okumak, (Allah’ı) zikir ve tefekkür gibi ibadetlerle meşgul olurdu. Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: “Hz. Peygamber (s.a.s.) her Ramazan’da on gün itikâfa girerdi. Vefat ettiği yılda ise yirmi gün itikâfa girdi.” Genelde peygamberle (s.a.s.) beraber eşleri de itikâfa girerlerdi. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) zevceleri (r.ahm) vefatından sonra da itikâf sünnetini sürdürmüşlerdir.

Şöyle de denilebilir: Bu kadar yoğun bir dünya meşgalesi arasında itikâfa girmek için zamanımız mı var?

Tüm ibadetlerde ileri sürdüğünüz gibi bu sünneti yerine getirmede de yine bu ‘zamanım yok’ bahanesine mi sığınacaksınız. Mazeretiniz bu mu? O zaman cevap olarak bu hadisi söylemenin tam da zamanı: Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır; “Allah, kıyamet günü dört sınıf insana, dört peygamberi örnek olarak gösterecektir: Zenginlere Hz. Süleyman’ı, kölelere (veya günümüz tabiriyle tutuklulara, işçilere, memurlara…) Hz. Yusuf’u, hastalara Hz. Eyyub’u, fakirlere Hz. İsa’yı.

            “Yeryüzü bana mescit kılındı.” diyen bir peygamberin ümmeti olarak bu yeryüzü mescidinde mu’tekif olabilene ne mutlu! Gerçek manadaki mu’tekiflerden olmamız dileğiyle…

Paylaş
Etiketler: barut kokanharlıhırsİtikâfkankaranlıkkur'an-ı kerimnamazokumakpuslusavaştilaveti
Önceki Yazı

Stajyerlere Ücret Ödemesi ve Sigorta Yapılacak mı?

Sonraki Yazı

İnsanı Sultan, İnsanı Şeytan Eden Ne! ( Derleme Alatınlar)

M. Burhan HEDBİ

M. Burhan HEDBİ

İlişkili Yazılar

Neyimiz İslâma Göre
Din ve Ahlak

Hay”dan Gelen Ölüm

14 Kasım 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Bir Bayram Mektebi

05 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Edebiyat

Kim Konuşuyor?

01 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Sıkışmışlık

20 Mayıs 2025
5k
Sonraki Yazı

İnsanı Sultan, İnsanı Şeytan Eden Ne! ( Derleme Alatınlar)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap