Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TÜLÜCEOĞLU

Ertuğrul 1890’da Türkiye’ye Japon Öpücüğü

Hasan TÜLÜCEOĞLU Yazar Hasan TÜLÜCEOĞLU
21 Ocak 2016
Hasan TÜLÜCEOĞLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Oysa Japon balıkçı köylüleri, Osmanlı askerlerine kendilerini tehlikeye atarak anında yardım ederlerken yaralıları iyileştirme konusunda devlet kademesinden bir emir gelmeden kendi aralarında fazla tartışmaya girmeden bunu gönülden

başarıyorlar. Burada Japon halkının yardımseverliği yönetmence güzel işlenmiş. Japon halkı tepenin yönlendirmesiyle değil kendi geleneksel refleksi olarak Türk ekibine yardıma koşmuş; ancak Tahran havaalanında Türk devletinin emriyle halk yardıma biraz güç ikna olmuştur. Japon devlet yönetimi de sanki vatandaşlarını orada riske atmış gibidir. Dikkatli izlendiğinde bu vurgu hissediliyor.

Tarihi olay bağlantısıyla Türk-Japon dostluğunu işleyen bu filme, Ertuğrul adının yanına 1890 eklenmesi milli tarih hafızamızdaki ‘Ertuğrul Gazi’ olgusu ve bunun dizi olarak ‘Diriliş Ertuğrul’ adıyla ekranlara yansıtıldığı güncelde elbet gerekliydi.

‘Tarihi hafızamız’ diye ifade edilse de aslında yeni neslin hafızasında pekte fazla bir şey bırakılmadı. ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisini izleyinceye kadar o tarihi hafızayı pek bilmezdi yeni nesil. Halada öyledir dizide verilen bilgiler kadar öğrenecektir.

Aynı tarihi olguyla isimlendirilen Osmanlı son dönemi  savaş gemilerinden ‘Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’da batmasıyla tarihimize acı bir hafıza kazınmıştı.

‘Ertuğrul 1890’ filmi iki milletin dostluğuna sebep olan bu tarihi olayı, yine iki ülke dostluğu açısından beyaz perdeye yansıtmaktadır.

Filmin başında siyasi çabalarla Japonya’yla dostluk kurmaya çalıştığımız; bu amaçla Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya’ya gönderildiği ifade edilse de aslında amaç sadece bu değildi. Yolculuk  boyu Ertuğrul Fırkateyni bir çok yere uğramış; oralarda yerli halkla irtibata geçmişti. Bu rotada müslüman halkların bulunduğu gerçeği düşünüldüğünde Osmanlı’nın ‘İslam birliğini’ ayakta tutmak ve İslam’ı yaymak gibi ikinci arkaplan hedefi olduğu anlaşılır. O günden bugüne gayri resmi rivayet yoluyla bu, nakledile gelmektedir.

‘Din Birliği’ ve ‘Ali Devlet’in geleceği için sefere çıkıldığı düşünüldüğünde gemi v e yolculuğun anlatımı yapılan ilk başlarda duygulanıyor, bu küçük gemiyle yiğitçe, kendimizi feda ederek büyük hedeflere koştuğumuzu göz yaşlarınızla hissediyorsunuz.

Gemi ve yolculuk, motor kısmındaki tayfalar, motor ustası Bekir Çavuş(Alican Yücesoy) ve onların kumandanı Yüzbaşı Mustafa(Kenan Ece) tanıtımıyla anlatılıyor.  Oşima adası ve burada yaşayan, balıkçılıkla geçinin köylülerin anlatımı tarihi dekorlarla  daha canlı anlatılıyor. Japon toplumu içindeki yardımseverlik bir doktorun bu küçük köyde klinik açması ve yerine göre iki yumurta karşılığında hastaları iyileştirmesi; böylece Doktor Tamura’nın(Masaaki Uchino) bu insanların kalbine iyilik yerleştirmeye çalışması, bunun yanı sıra statükocu diğer doktorun bu yaklaşımdan ve karşılıksız iyilikten hoşlanmayıp aldığı yüksek ücretlerle eğlence düşkünlüğü  anlatım sahneleri gerçekten güzel.

Geminin Japonya’ya varışı ve Osmanlı subaylarının İmparatorun huzuruna çıkışı sahnelenmez. Balıkçı adasında Doktor Tamura’ya getirilen üç gün öncesinin bir gazete haberiyle bunlar anlatılır. Çıkan kolera salgını dönüşün gecikmesine neden olur ama bununla ilgili hiçbir sahne verilmez. Dönüş hazırlıklarıyla ilgili bazı sahneler verilirken gerçekte elli kişilik bando takımının verdiği konserler tek bir çalgı eşliğinde ekrana yansıtılır.

Geminin batış öncesi, batış anı, batış sahneleri, balıkçı Japon köylülerinin kurtarma çabaları gerçekten etkileyici sahici ancak bu kadar yapılabilinir dinilebilecek sahneler. Batış öncesi, batış anı görüntülerinde Japon yönetmeni(Mitsutoshi Tanaka)kutluyorum. Ancak batış sonrası ada görüntüsü sanki biraz eksik kalmış gibi.

Doktor Tamura’nın(Mitsutoshi Tanaka ) yardımcısı Haru’nun(Shiori Kutsuna) önceki yaşadığı şok nedeniyle yüzbaşı Mustafa’yı kurtarma güçlüğü oyuncunun performansıyla filmin en etkileyici sahnesi sayılır.

Çabuk öfkemizi ve çabuk yatışmamızı Japon yönetmen Yüzbaşı Mustafa’yla iyi vermiş. Burada, yapılan iyiliğe karşılık bir çesit nankörce davranan Türk subayının eleştirisi ve ona doktorun sabırla anlattığı Japon yardımseverliğine vurgu söz konusu.

Yüzbaşı Mustafa’nın yola çıkmasıyla filmin son bulduğu izlemini yaşanırken doksan beş yıl sonra kader İiki toplumu yeniden bir araya getirdiği geçişiyle 1890’lardan birden 1985’lere İran- Irak savaş yıllarına geçiriyoruz.

Bu bağlantı burada biraz sırıtıyor. Ama kader ifadesiyle merak filmi sürükletiyor. Yinede bu geçiş orada bir boşluk bırakıyor. Elçilik çalışanı Türk gençle, Japon genç bayan öğretmenin tanışmasıyla bu ilgi kurulmak istenmiş; ancak ayrıntılı geçmiş bağlantılar verilmediği için yine olay muğlak kalmış. ‘Sizi sanki önceden tanıyorum’ ile Haru isim benzerliği ilgisi burada yetmiyor. Haru ve Yüzbaşı Mustafa ile bu gençlerin tarihi bağlantıları açıkça verilmiş olsaydı seyirci 1890’la 1985’i çok rahat birleştirecekti. Tabi tarihi gerçeklikte böyle bir durum söz konusu değil.

Tahran havaalanında Japon vatandaşların uçağa binme ve kurtarılma sahnesi gereğinden fazla uzun veriliyor. Başbakan Turgut Özal sahnesi, bayrağa vurgu ve hamaset duygumuz güzel verilmiş; ancak uçak için tartışan Türk vatandaşların söz dalaşı uzun verilerek vatandaşımız sanki eleştirilmiş. Üst düzey bir elçilik çalışanı yerine sıradan bir elçilik çalışanın vatandaşı ikna çabası da pek gerçekçi durmuyor.

Oysa Japon balıkçı köylüleri, Osmanlı askerlerine kendilerini tehlikeye atarak anında yardım ederlerken yaralıları iyileştirme konusunda devlet kademesinden bir emir gelmeden kendi aralarında fazla tartışmaya girmeden bunu gönülden başarıyorlar. Burada Japon halkının yardımseverliği yönetmence güzel işlenmiş. Japon halkı tepenin yönlendirmesiyle değil kendi geleneksel refleksi olarak Türk ekibine yardıma koşmuş; ancak Tahran havaalanında Türk devletinin emriyle halk yardıma biraz güç ikna olmuştur. Japon devlet yönetimi de sanki vatandaşlarını orada riske atmış gibidir. Dikkatli izlendiğinde bu vurgu hissediliyor.

Filmin anlatımı genelde gece ve loş oda ortamlarında geçiyor. Gerçekçi olması için yönetmen bu sahnelerde hiç ışık kullanmamış. Gerçekçi sahn elde edilmiş ama genelde filmde bu sahneler yer aldığından sanki karanlıkta yarı aydınlık bir şeyler gördük izlemini çıkıyor ortaya. Havaalanı sahnesi bile neredeyse geceyi andırıyor.

Film için Türk – Japon ortak yapımı dense de bu ortaklık zannedersem Kültür Bakanlığı’nın katkılarından öteye gidememiş. Zira senaryo yazarı da yönetmen de Japon. Başarılı oyuncularda Japon. Milli hissiyat ve duygularımız senaryo yazarınca da yönetmence de dikkate alınmış.

1890’ların Japonya’sı, Japon halkı, köylü vatandaşı tarihi dekorlarla güzel şekilde anlatılmaya çalışılırken onların yardımseverlikleri millet ayrımı gözetilmeden çok güzel verilmiş. 1985’te çaresiz savaş ortasında kalan bir grup Japon vatandaşına edilen yardımı hiç unutmamış bir Japon halkının minnettarlığı özelikle Tahran sahnesi verilerek biz Türklere adeta teşekkür edilmiş. Sevgi dolu kocaman bir öpücük gönderilmiş.

htuluceoglu@hotmail.com

 twitter.com/hasantlceolu

Paylaş
Etiketler: Diriliş ErtuğrulErtuğrul GaziJapon balıkçı köylüleriOsmanlı askerleriTürk-Japon
Önceki Yazı

Maalesef Biz Buyuz!

Sonraki Yazı

Ahlak ve Mutfak İlişkisi

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Hasan TÜLÜCEOĞLU

İlişkili Yazılar

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti
Eğitim & Kültür

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti

09 Haziran 2025
5k
Medyada Dindar Görünümler
Film & Sinema Eleştirisi

Medyada Dindar Görünümler

30 Ocak 2025
5k
Hükme Akıl Erdirmek
Edebiyat

Hükme Akıl Erdirmek

07 Ocak 2024
5k
Alternatif Bilim Farklı Teknoloji
Bilim & Teknoloji

Alternatif Bilim Farklı Teknoloji

06 Şubat 2023
5k
Sonraki Yazı

Ahlak ve Mutfak İlişkisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap