Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ülkü TAŞLIOVA

Mektup

Ülkü TAŞLIOVA Yazar Ülkü TAŞLIOVA
26 Aralık 2015
Ülkü TAŞLIOVA
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Çok kıymetli Babacığım.
Satırlarıma başlamadan evvel selam eder hasretle ellerinden öperim. Sende beni soracak olursan zahirde iyi olsam da, ruhumda sensizliğin hüznünü yaşıyorum. Her gün ve her gece oralarda iyi

olmanı dileyerek Cenabı Allaha dualar ediyorum. Hani her bir yağmur ve kar tanesini yeryüzüne melekler indirirmiş ya, ben de dünyanın her bir yerine inen meleklerle sana özlem dolu selamlar, dualar yolluyorum.

Canım babam, bu gün gidişinin on beşinci ayı. O anları düşündükçe yüreğim yanıyor. Dünya gözümde tarumar oluyor. Irmak misali akıp giden zaman, sessizce beni sana yaklaştırıyor, o vakit az da olsa teselli oluyorum. Anneme dün gece seni rüyamda gördüğümü söyledim. O da; “Ben de gördüm.” dedi. Ne gördüğümüzü bir birimize anlatamadık, sustuk karşılıklı. Belli ki annemin de kalbi benimki gibi saklı saklı ağlıyordu. Dolu gözlerimizi saklamak için ikimizde yerdeki halının nakışlarını saydık. Aslında babacığım o suskunlukta öyle çok şey anlatıyorduk ki ne dilin dönmesine, ne sedamızın yankılanmasına, ne de gözlerimizin bir birine bakmasına gerek kalıyordu. Biz bunu bilerek yapmıyorduk ki. Kendiliğinden öyle oluyordu işte.

Bu hafta sonunun puslu sabahında yine koşarak sana geldim. Gri tül gibi etrafımı sarmalayan sis, hüznüme perde oldu. Gözlerim yaşlı, boynum bükük, sessizce oturdum ayakucunda. Adına baktım hep, sıcacık kâğıtlar arasından sızarak soğuk bir taşa damlamıştı sanki.

Üzerinde açan güllerinin kırağı tuttuğu karakışın hırçın günlerinde baba sıcaklığını bir başka özlüyorum. Son yuvanda seni seyrederken aklımdan öyle çok şey gelip geçiyor ki. Hangi birini nasıl ifade edebilirim diye düşünüyorum. Sonra da buna benim gücümün yetmeyeceğini fark ediyorum. Sana olan özlemimi düşünürken alnıma dokunan rüzgârın soğuğu yüreğimi titretiyor. Senden sonra gelen mevsimlerin hiç birinde içimin sızısı dinmedi. Meğer sensizlik ne büyük yoksunlukmuş.

Hatırlıyor musun babacığım? Eski zamanlarda da ben sana mektup yazardım. Benimki de laf işte, sen zaten hiçbir şeyi unutmazsın ki. Mete Hoca geçen gün arşiv dosyalarını incelerken sana yazdığım mektupları bulmuş. Çok şaşırdım. Sakladığını bilmiyordum. Sayfalar sararmış olsa da yazdıklarım, sana olan sevdam tap taze duruyor. Gözyaşım üzerine düşmesin diye damlaları pınarlarıma kilitledim. Bir şeyler düğümlendi boğazımda. Sayfanın arka yüzüne elimin resmini çizmişim, Biraz altında da Mete’ nin ufacık elinin izi vardı. Şimdiki ellerimize baktım gülümsedim. Sonra elimi ölçtüm parmaklarım çizginin epey dışında kaldı. Çizgilerin içlerine de adımızı yazmışım. Çocuk aklı işte belki de o kadar kalabalık ailede bizi seçemeyeceğini düşünmüşüm. Oysa eminim ki sen o kocaman yüreğinle iki çizik el resminde bütün evlatlarını ve sevdiklerini görmüşsündür. Öpüp koklamışsındır her birimizi. Ha bir de babaannemde buradaymış o zamanlar. Onunda selam ve dualarını yazmışım. Kardeşlerimin isteklerini sıralamışım uzun uzun. Ben de on iki renkli sulu boya istemişim, birde fotoğraf makinası.

Makineye ne oldu hatırlamıyorum ama boyalarım hala duruyor babacığım. On yaşına gelince büyük torunum Mehmet Ali’ ye vereceğim. Annem ve babaannem de sağlıklar dileyerek dualar yollamışlar. Bir önceki mektubunda; “Havalar nasıl? Sular dondu mu? Çok kar var mı? Köyden gelen giden, hâlinizi, ihtiyacınızı soran var mı?” diye sormuş olmalısın ki onları cevaplamışım. “Bahçe duvarına doğru kürüdüğümüz kar çok yüksek oldu, üzerine çıkıp aşağıya kayıyoruz.” demişim. “Dışarıdaki çeşme donmuştu annem odun yakarak buzunu çözdü. Köyden Ali Bey amcamla Yıldız Halam geldi. Amcam tuluk peynirlerimizi, tuzlanmış kazlarımızı ve yağlarımızı Behram Amcanın kamyonuyla getirdi.” demişim. Birde Karşı komşunuz yaşlı Mamoş Dayı vardı ya o öldü demişim. Bütün bunları okudukça, o zamanları düşündükçe koca bir hayat geçiyor gözlerimin hatırasından. Meğer ne güzel şeyler yaşamışız. Babacığım kendime teessüf ediyorum, senin yazığın mektupları ne yaptım bilemiyorum. Oysa şimdi her bir satırına nasıl da muhtacım.

Neler yaptığımı anlatmak istiyorum sana. Her zamanki yerimizde karşılıklı oturmuşuz gibi hayal ediyorum. Bize derdin ya; “En güzel iş, en layıkıyla yapılandır.” Bende bunu yapmaya çalışıyorum. İş yerimde devletime, milletime, büyükler arasında büyüklerime, dostlar arasında dostlarımıza layık olmaya çalışıyorum.

Hani ben çok küçükken köydeki evimizin tezek sobasıyla ısınan odasında senin etrafına insanlar toplanırdı. Tipili kış günlerinde sıcak çay bardaklarının bir dolup, biri boşalırdı. Duvarda asılı gaz laması altında edilen lezzetli muhabbetlerden birinde demiştin ki; “Öyle değerli insanlarla otur kalk ki onlar senin ve senden sonraki neslinin gönül ve ahlak kapısı olsun. Unutmasınlar, unutulmasınlar, Hoş anılsınlar, hoş ansınlar.” Şimdi senin bize önce öğütleyip, sonra miras bıraktığın kıymet biçilemeyen değerler arasındayım. Her birinin yüzüne baktığımda senden bir iz buluyorum. Osman Çeviksoy Hocamın bazı tavırları sana benziyor. Onun için onu seyretmeyi seviyorum. Hüseyin Özbay Hocamda nezaketini tevazuunu buluyorum. Bana bir şey öğretirken senin hallerin geliyor aklıma. Nefes alma anımı zarar sayıyorum o vakit. İsmet Hocam da kadim dostluğun öyle büyük ki aile büyüğüm gibi sıcacık en yakınımda. Olmadığı zamanlarda özlüyorum kendisini. Ayşe Filiz Hocama baktığımda senin hep saygıyla övdüğün; “O analarımız olmasaydı, biz bu kadar onurlu olmazdık.” dediğin onurlarımız geliyor aklıma. Onun gibi olmak istiyorum. Ve Gevher Hocam babacığım, buram buram memleket yüzlü, Füsun Hanım yarınlara koşan adımlarımız. Dursun Bey Karadeniz’ in aslan yürekli dost gönüllüsü, Arslan Bey tam bir lider babacığım, fikirleriyle günü günden üstün kılıyor. Nazmi Beyin gülümseyen yüzünde okunası ne çok satırlar saklı. Hasan Basri Bey, Adnan Bey sayfa sayfa yükselen yapıtların mimarları, Nur Hocam, İshak Hocam, Atalay bey ve dahi babacığım adını saymadığım hocalarımın her biri ayrı ayrı cevherler. Onlar umman, kıyılarında kum tanesi olan ben, her damladan nasipleniyorum. Derdin ya; “Aklınıza gelen, gözünüze ilişen önemli şeyleri yazın not edin. Bir gün gelir lazım olur, Üstelik yazan kişi daha çok okur. Okuyun.” şimdi bende bunu yapmaya çalışıyorum.

Sabırla bu hiç büyümeyen çocuk yüreğimden dökülenleri okuyorsundur. Biliyorum ki duygularını saklayarak bıyık altı gülümsüyorsun. Ah babam aklıma şimdi geldi bir ay önce ki Türk Ocağı toplantısında Mehmet Öz hocamla ayaküstü konuştuk, seni yâd ettik. Boğazıma bir şeyler tıkandı, öylece kala kaldım. Mehmet Hocam da duygulandı. Sesindeki üzüntüyü saklasa da ben anladım babacığım. Bunları sana anlatırken başını aşağı eğerek beni dinleyişin geliyor gözlerimin önüne. Aslında sen hiç gitmedin baba hep yanımda, aklımda hayatımdasın. Sadece dünya gözüyle göremiyorum. Göremeyince de çok özlüyorum.

Bu mektubumun sonlarına doğru yol alırken keşke üst kattaki odandan daktilonun tuşlarından tık tık sesleri, sazından yanık kerem, zarıncı ya da divan havaları yayılsa evimize diye iç geçiriyorum. Biliyorum ki hüzünleniyorsun ben bunları deyince. Hakkı, hakikati bilen olsam da hasret adlı çağlayana da set vurulmuyor babacığım. Bunu sen daha yedi yaşında yaşamıştın ve yetmiş dört yaşına vardığında acın dinmemişti. “Anam, babam kardeşlerim.” dediğin de hep ağlamaz mıydın? Amcamı kaybettiğimizde çocuk masumiyetiyle gözyaşlarımız karışmamış mıydı bir birimize. “Biz küçük yetimlerdik. Büyüdük ama hep yetimdik.” demiştin. Şimdi de ben yetimim baba. Sen gittin ya biz sessiz, öksüz, kanatsız, aşksız, yüreksiz kaldık. Biliyor musun baba sen gidince büyüdüm. Her şey ne kadarda farklıymış meğer. Gidişin öğretti birçok şeyi. Ölüm ve yaşam bir başka hal aldı gözümde. Bize bahşedilen emanetlerin neler olduğunu şimdi daha iyi biliyorum. Söyleyecek çok sözüm var ama seni daha fazla yormayayım.

Mektubuma değil, satırlarıma son verirken. Tekrar selam eder ellerinden öperim. Annem ve kardeşlerimde selam eder ellerinden öperler. Her daim dualarımızda, yüreklerimizde, yanımızdasın. Allaha emanet ediyoruz seni.

Kızın Ülkü.

20.Aralık.2015/ANKARA

Paylaş
Etiketler: anıanılargünceMetup
Önceki Yazı

Asgari Ücret Nasıl Çözülmeli?

Sonraki Yazı

Ordu’nun Yeni Trendleri

Ülkü TAŞLIOVA

Ülkü TAŞLIOVA

İlişkili Yazılar

Kervan
Edebiyat

Kervan

04 Aralık 2023
5k
Ben Büyüttüm Seni
Şiir

Ben Büyüttüm Seni

04 Kasım 2023
5k
Hiç
Öykü Tefrikaları

Hiç

26 Ekim 2023
5k
Damgalı Deli Çoban
Öykü Tefrikaları

Damgalı Deli Çoban

06 Ekim 2023
5k
Sonraki Yazı

Ordu’nun Yeni Trendleri

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap