Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Burhan HEDBİ

Sünnet ve Asrımızda Sünnet Algısı

M. Burhan HEDBİ Yazar M. Burhan HEDBİ
08 Ağustos 2015
M. Burhan HEDBİ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sünnetin kelime anlamı:  İzlenen yol, yöntem örnek alınan uygulama… Terim anlamı ise; fıkıh, fıkıh usulü, hadis ve kelam ilimlerinde farklılık göstermekle birlikte bunların hepsi Resul-î Ekrem’le ilişkili olma,

onun yolunu izleme noktasında birleşir. [İslam ansiklopedisi TDV c: 38 s: 150]

Konumuza birkaç soruyla başlamak isterim: İslam toplumunda sünnet anlaşılıyor mu? Anlaşılmıyorsa neden? Veya nasıl anlamalıyız?

Son zamanlarda, peygamberi/sünneti çağa taşımak, sünneti anlamak adında çalışmalar yapılıyor, konferanslar veriliyor ve kitaplar basılıyor.

Sünnetin şümullü bir tarifi, sünnetten maksadın ne olduğu, sünnetin ruhu ve manası üzerinde ciddi tartışmalar yapılıyor ve bazen de bu tartışmalar gündeme yansıyor.

Sünnet etimolojik olarak yol, metod, prensip, kanun ve adet gibi anlamlara geliyor.

Terim olarak da Sünnet; Hz. Muhammed (s.a.s.) in efali/yaptıkları, akvali/söyledikleri ve yanında yapıldığında mani olmadığı takriridir.

Biz buna, Hz. Muhammed’in “Hayat tarzı, yaşam biçimi” de diyebiliriz.

Sünneti çağa taşımak için önce sahih bir şekilde sünneti anlamak gerekir, peygamberi anlamak için de Kur’ân’a yani Allaha kulak vermek gerekir. Kur’ân bize Rasulüllah’tan bahsediyor, koordinatları bize o veriyor, bizden de bu koordinatların içini doldurmamızı istiyor.

“De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın…’Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize)mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar veremez. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır. 3/31- 144”

Elbette yalnızca Kur’ân’dan tanımayacağız. İlk dönem eserlerine inmek ve bence en önemlisi Kur’ân’ın indiği, peygamberin içinde yetiştiği “Nüzül ortamını” bilmek gerekir. Hadis usul, istinbat ve istihrac hükmü kaidesi ile beraber, hadislerin sebebi vürudunu da anlamak ve araştırmak hadisi ‘anlama’ konusunda önemlidir.

Bu saydıklarımız sağlıklı bir anlam için olmazsa olmazdır. Başka bir ifadeyle bu usul ve tetkiklerden habersiz olanların, hadis yorumlamaması gerekir. Böyle bir yorum da bulunurlarsa dahi sıhhatli ve faydalı bir istihraç yapamayacaklarını da burada belirtmek isterim.

Sünnetteki espiriyi kavramak için, “De ki: ‘Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum.’ De ki:  ‘Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?’ 6/50” hitabı temel alınarak körü körüne taklitçilikten ziyade, bilinçli bir takipçi olarak hareket etmemiz gerekmektedir.

Sünnet olsun diğer ilimler olsun bir ilim dalını anlamanın yolu onun tarihsel geçmişini, o alanda yazılan klasik eserleri, tarihsel bagajı iyi bilmekten geçer.

Bu, sadece kendini selefe yaslamakla değil, geçmişten alınan bilginin tenkidi yapılarak sahih ve sağlıklı bilgiyi elde etme çabası şeklinde olmalıdır. Yani bu tenkid sadece tenkid olsun diye olmamalıdır/yapılmamalıdır. Burada selefe karşı olduğumuz veya saygısızlık etmiş olduğumuz anlaşılmamalıdır. Aksine biz, seleften aldıklarımızı daha da ileriye götürme azminde olmamız gerektiğinin altını çiziyoruz…

İmam Şafinin; “Hadis sahih olunca, benim mezhebim odur. Böyle bir durumda, hadisle çatışan bana ait sözü duvara çarpın” söylemi çok manidar ve ön açıcıdır.

Ölçümüz ne eskiye hapsolmak ne de yeniyi ilahlaştırıp eskiyi tasfiye etmek olmalıdır.

Sünnetten maksat, Hz. Muhammed(s.a.s.) ise ki odur/olmalıdır, öyleyse sünnet anlaşılmamışsa bence; değil sünnet, Hz. Muhammed (s.a.s.) ve dolayısıyla nübüvvet makamı da anlaşılmamış demektir.

Bu ilk etapta yüzümüze çarpan ağır bir tokat gibi gelen ağır bir ‘itham’ olabilir lakin yazının sonunda hak vereceksiniz, sizden biraz sabırlı olmanızı istirham edeceğim. Ki sabır da sünnetin olmazsa olmazları arasında ilk sıralardadır.

Allah resulüne ilişkin bizde; ya geleneksel ya da modern bir tasavvur var. Yani; Hz. Peygamber’in (s.a.s.), bizden istediği evsat/orta yolu burada da bulamıyoruz.

Bu geleneksel veya modern algı adil ve mutedil olmaktan uzak ifrat veya tefrit derecesindedir. Bu hal bir türlü normalleşmemektedir ki kanaatimce sıkıntıların çoğu da bundan kaynaklanmaktadır. Müslümanlar bir türlü asıl vasıfları olan ümmet-ul vustâ/ aşırılıktan sıyrılarak orta ümmet penceresinden  eşyaya, insana ve hadiselere bakmaya muvaffak olamamaktadırlar.

Birçok neden vardır ki bunlara bir de kendi siyasi algı ve milli anlayış penceresinden bakmak da eklenince işin içinden çıkılmaz olur. İşte bunlardan ötürü, günümüz Müslümanlarında sağlıklı bir peygamber modeli ve dolayısıyla sahih bir sünnet olgusu olduğunu söylemek zordur.

İki aşırı uçta duran bir peygamber/sünnet telakkisi var; birincisi gelenekçi yani yüceltmeci, kutsayan, ikinci şari yapan, insani vasıfları ve özellikleri örten, ‘Kul olmaktan çıkarıp’ örnek almayı imkânsızlaştıran bir tasavvur. Diğeri de peygambere postacı muamelesi yapıp tarih içerisinde bir döneme mahkum eden, peygambere tarihi bir kişilik olarak muamele edip onun misyon ve vizyonunu unutturan bir algı biçimi… Peygamberin sünnetini önemsizleştiren, örnekliliğini unutturan, pratiği yadsıyan bir algı biçimidir.

Geleneksel tasavvur Allah resulünü; üretmeyi, taşımayı, yaşamayı önceleyen değil; yüceltmeyi (Sanki yüce olan Allah tarafından yeterince yüceltilmemiş gibi. Yücelerden yüce olan Allah, resulünü yüceltmiş ve ne kadar yüceltirsek yüceltelim, Allah’ın; resulünü yücelttiği kadar yüceltemeyiz) öncelemiş. Bu anlayış masum gibi duruyor ama çok vahim bir sonucun habercisi…

Unutmayın ki Allah, peygamberden söz ederken; “Kulunu” demektedir.

Diğeri, iki yüzyıla yakın bir zamandır oryantalistlerin de çabasıyla birkaç yerde ‘Kur’aniyyun (Kur’ancılar) olarak adlandırılan grupta “Kur’an yeter” parolasıyla yola çıkarak hareket eden gruptur. Bunlar sünnetin önemine, gerekliliğine, örnekliliğine ve sıradan ‘Bir insan’ın sözüymüş gibi değer vermeyen bir tasavvur oluşturmaktadırlar.

Oysaki Enes İbn-i Malik (r.a): “Nice Kur’an okuyanlar vardır ki Kur’an onlara lanet eder.” demektedir.
Selef (geçmiş büyükler)den bazıları buyurdular ki: Bir kul Kur’ân’dan bir sure açar (okumaya başlar), o sureyi bitirinceye kadar, melekler kendisine dua eder. Bir kul da bir sureye başlar bitirinceye kadar, melekler kendisine lanet eder.

Bunun üzerine o zata: Bu nasıl olur? diye soruldu. O da cevaben buyurdu ki: Bir sureyi okuyan kişi, o surenin helalini helal, haramını haram kabul ederse, melekler ona dua eder. Yok, aksi olursa melekler ona lanet eder.

Sağlıklı olmayan bu her iki algı da değil, Allah ve resulünün istediği bir frekans ile sünneti okuyup algılamamız dileğiyle…

Paylaş
Etiketler: algıAsrımızsünnet
Önceki Yazı

Komşuculuk

Sonraki Yazı

Kısa Kısa – Pış Pış

M. Burhan HEDBİ

M. Burhan HEDBİ

İlişkili Yazılar

Neyimiz İslâma Göre
Din ve Ahlak

Hay”dan Gelen Ölüm

14 Kasım 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Bir Bayram Mektebi

05 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Edebiyat

Kim Konuşuyor?

01 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Sıkışmışlık

20 Mayıs 2025
5k
Sonraki Yazı

Kısa Kısa – Pış Pış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap