Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Harika UFUK

Kurban Seçilen Kutsal Meslekler

Harika UFUK Yazar Harika UFUK
31 Mayıs 2015
Harika UFUK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Doktorluk ve öğretmenlik bence en kutsal mesleklerin başında geliyor. Birine canımızı, diğerine geleceğimizi emanet ediyoruz çünkü… Peki, bu meslekler hak ettikleri itibarı

görebiliyorlar mı? Bana göre hayır! Eskiden öğretmenlere çocuklarını emanet edenler “Hocam, eti senin, kemiği benim…” derlerdi. Bundan amaç çocuğumu döv, ona eziyet et değildi elbette… “Sana güveniyoruz. Gerektiğinde terbiyesi için ona kızabilirsin.” anlamında yavrusunu emin ellere bir emanet etmeydi.

Eskiden veli toplantılarına tedirgin giden veliydi, şimdi ise roller değişti. Çocuk başarısızsa bunun tek suçlusu öğretmen olmuştur artık… Baba hiç ilgilenmiyormuş, anne konken partilerinde geziyormuş, çocuk akşama kadar top peşinde koşuyormuş ne gam! Suçlu öğretmen… Zayıf dolu bir karne veren öğretmene silahlar doğrultuluyor, okul müdürünün makam odası tekmelenerek kırılıyor, müdür darp ediliyor.

Doktorlar için de durum farklı değil… En zor mesleklerden birini icra eden doktorların da ödülü kurşun oluyor. Bir genç doktor olabilmek için çocukluğunu bile yaşayamıyor. Üniversite sınavında Tıp Fakültesini tutturabilmek herkesin harcı değil. Pek çok şeyden fedakârlık yaparak bin bir zorluk içinde doktor oluyorlar. Anaları babaları haklı olarak öyle gurur duyuyorlar ki “Oğlum- kızım doktor oldu!” derken göğüsleri kabarıyor. Kazanmak zor, okumak zor, en uzun eğitim süresi doktorların… Altı yıllık yorucu bir maraton sonrası pratisyen hekim oluyorlar. Elbette dal seçmeleri, uzmanlaşmaları gerekiyor. Derken yine sınav maratonu başlıyor, TUS hadi bakalım kolay gelsin!

Kimsenin gitmek istemediği yurdun en ücra köşelerine seve seve giderler. Gecelerini, gündüzlerine harman eden; tatili bile gönlünce olmayan kahramanlardır onlar aynı öğretmenler gibi… “Adam sende…” diyemezler. Hipokrat yeminleri vardır ama zaten o yemin olmasa da onlar başka türlü davranamazlar ki! Diyelim ki doktorlarımızdan biri ailesiyle sinemaya gitti. Orada biri fenalaştı. “Aranızda doktor var mı?” demelerine fırsat vermeden yardıma koşar ve gereken neyse oracıkta ilk tıbbi müdahaleyi yapar. Ailece vakit geçirmek de onlara haramdır sanki!

          Örneğin Kadın Doğum Mütehassısının gecenin bir saatinde uykusunun en tatlı yerinde telefonu da, kapısı da çalınır. “Gitmem.” demez, diyemez. Seve seve koşar hastasına ve dünyaya gelen bebeğin ilk ağlayışı hastanede, doğum odasında yankılandığında dünyanın en mutlu insanı odur. Bir can onun elleriyle dünyaya gelmiştir. İlk onun gözleriyle buluşmuştur minik bebeğin gözleri… Ne inanılmaz bir olaydır doğum ve doktor bunu olayın en yakın tanığıdır.

Ev, iş ve trafik kazalarında, yangınlarda, depremlerde, yanıklarda, ağrılarda, sancılarda, bedensel ve ruhsal acılarda ilk ona koşarız. Başımıza ne gelirse gelsin “Doktor yetiş!” haykırmamıza yetişen, yaşama tutunmamızı sağlayan çok büyük bir güç kaynağıdır o. İlgi, özveri bekleriz, hakkımızdır elbette… Ama doktorun saatler boyu nöbet tuttuğunu, uykusuz kaldığını unuturuz. Hep ilk bana koşsun isteriz ama o bizden daha ağır bir hastaya öncelik tanımışsa sinirleniriz.

          İnanın sizin yakınınız öldüğünde pek çok doktor neredeyse sizin kadar üzülür. Hiçbir doktor hastasını kaybetmek istemez.  Ölüm her canlı için geçerli ama yakınız ölürse bunu doktordan biliriz. Sanki biz o alanda uzmanmışız gibi ahkâm keseriz. “Şöyle yapsaydı yaşardı, böyle yapsaydı ölmezdi hastam…” deriz. Bazen haklı da olabiliriz belki ama inanın hiçbir doktor hastasını kaybetmek istemez. Doktor reçete yazar ama hastasına ömür yazamaz. Elinden geleni yapar ama bir noktada takdir-i ilahi demek de gerekir. Ömrü bitene ömür veremez.

Doktor bazen bize kaba da davranabilir. “Şunun ilaç raporunu yaz hemşire!” yazımdaki gibi… Bu yazımda da sadece kırgınlığımı dile getirmiştim. Ne olursa olsun doktorun bize veya hastamıza karşı tutumundan, davranışından şikâyetçi isek bunu hastane yetkililerine ve Sağlık Bakanlığına bildirmeliyiz. Onları yargılamak bize düşmez.

Bazen ameliyatlarda doktor hataları da olur. Hastanın karnında unutulan pensler, makaslar, pamuklar az duyulmamıştır. Benim ikinci ameliyatımı yapan doktorum elbette bilerek ve isteyerek değil ama hatasıyla beni ölümün eşiğine kadar getirmişti. Doktor, kız kardeşime “Hastanızın durumu çok ağır. Sabaha sağ çıkmaz.” demiş. Bunu çok sonra söylediler bana… Ölmedim ama onun hatası yüzünden tarifsiz acılar çektim. Çok riskli diye üçüncü ameliyatımı olmaktan hep kaçtım. Öyle bir noktaya geldim ki acilen ameliyat olmam gerekti. Hastane hastane, doktor doktor gezdik. Hepsi de “Acilen ameliyat” dediler.

Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesinde ameliyat olmaya karar verdim. Doktorlarımın gözlerinden şunu okudum: “Seni kurtarmak amacındayız. Elimizden geleni yapacağız.”  Onlara güvendim ve yürekten inandım. Çukurova Üniversitesi öğretim üyelerinden Genel Cerrahi Uzmanı Doçent Doktor Orçun Yalav ameliyata girerken “Ameliyatınızda riskler var, isterseniz şu anda vaz geçebilirsiniz.” demişti. “Hayır, vaz geçmiyorum. Ameliyat olmazsam öleceğim zaten… Ameliyat olursam yüzde 13 bile olsa kurtulma şansım var. Eğer ölürsem bu da kaderdir, demek ki ömrüm bu kadarmış.” dedim. O da “Ama astım- koah hastası olarak riskiniz çok, bunu da söyleyeyim. Ayrıca hipertansiyon, hiper kolesterol…” Solunum cihazınız var. Bağlayıverirsiniz. Ben size güveniyorum. Ameliyat esnasında ne gerekiyorsa yapacağınızdan eminim. Her şeye rağmen ölürsem kaderdir bunun ötesi de… “ dedim. Çocuklarıma da sonuç her ne olursa olsun sakin olmalarını, asla yaygara koparmamalarını, doktorları ve hastaneyi suçlamamalarını tembih ettim.

Bir doktor kolay yetişmiyor ki! Ne acıdır ki size hayat veren insana silahla, tekmeyle, yumrukla saldıranlar var. Şiddet kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin karşıyım. Hele ki bu ülkenin aydınlarına yapılan her saldırı bizi bir adın daha geriye götürüyorken… Bizler aydınlanma yolunda ışık yaktık, öğretmenler olarak yurdun en ücra köşelerine severek gittik. Karşılığına bir kör kurşunla ödüllendirildik. Doktorlar da aynı durumda… Cahiller, yüreklerini sağır etmiş kişiler Neden geri kalmışlıkta diretiyorlar ki anlayamıyorum.

Bir yakınınızı kaybetmiş olabilirsiniz. Doktoru öldürünce yakınınız hayata mı dönüyor acaba? Çok biliyorsanız siz tedavi edin hastanızı… Yeter artık doktorlarımıza yönelttiğiniz silahlarınızı kınına sokun. Ülkemin aydınlık insanlarını mezara sokmayın. “İlim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder.” demiş İbn-i Sina… Beyin göçlerinin de sebebi bu… Dünya’da Türk doktorlarının saygınlığı belli… Buluşları belli… Tıp ilmine katkıları belli… Dünya milletleri onları baş tacı ederken bizim bu davranışımızın mantığı var mıdır? En kısa zamanda bu olaylara “Dur!” diyelim. Tepkimizi de gösterelim.

Sevgili doktorlarımız, bizler için özveriyle çalıştığınızı biliyoruz. Bazen sizlerden insanüstü çabalar da beklediğimizin farkındayız. Sizler saldırıya uğradığınızda “Kınıyoruz.” deyip geçiştirdik. Sizler isyan ettiniz, biz seyrettik. Doktor öldüren katilleri hapishanede hastalandıklarında yine siz tedavi ettiniz. Hakkınızı ödeyemeyiz. En azından bu yazımla insanlara ışık olabilirsem ne mutlu bana… Görevleri başında ölen doktorlarımız şehittirler. Nur içinde yatsınlar.

HARİKA UFUK
ADANA
30 MAYIS 2015
SAAT: 18.40

Paylaş
Etiketler: doktorlukHipokrat yeminlerkutsal meslekleröğretmenlik
Önceki Yazı

Bağ-Kurlular Ödemeye Dikkat!

Sonraki Yazı

İç Turizm Olmadan Dış Turizm Olmaz

Harika UFUK

Harika UFUK

İlişkili Yazılar

Gerçek Aşk
Edebiyat

Gerçek Aşk

11 Şubat 2025
5k
Doğuştan Şair Milletiz
Edebiyat

Doğuştan Şair Milletiz

10 Şubat 2025
5k
Adana Tren İstasyonu
Anı / Günce

Adana Tren İstasyonu

08 Şubat 2025
5k
Ömrümce Unutamayacağım Tek Gün
Anma

Ömrümce Unutamayacağım Tek Gün

07 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

İç Turizm Olmadan Dış Turizm Olmaz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap