Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Burhan HEDBİ

Manevi Hastalıklardan Kibir (I)

M. Burhan HEDBİ Yazar M. Burhan HEDBİ
28 Mayıs 2015
M. Burhan HEDBİ
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sözlükte “ Büyümek ve Büyüklenmek” anlamına gelen kibir bir ahlaki kavram olarak, kendini büyük görme, büyüklenme başkalarını küçük görme demektir.
Kur’ân’da “tekâbür” ve “istikbâr”

kelimeleri de kibir anlamında kullanılmıştır. Kibirli kimselere mütekebbir ve müstekbir denilir. Kibir, Kur’ân’da yasaklanmış, kibirli kimseleri Allah’ın sevmediği belirtilmiştir.

Kibri ve kibirli kimseleri yeren ayetlerden bazısı şunlardır: “Doğrusu Allah böbürlenerek küstahça davrananları sevmez” “… Ona kulluk yapmaktan vazgeçecek kadar gurura kapılanlar ve küstahça böbürlenenler-bilsinler ki hesap günü- Allah hepsini kendi katında toplayacaktır” “İçinde ebedi kalmak üzere cehennemin kapılarından girin, kibirlenenlerin yeri ne kötüdür.” “Allah her kibirli zorbanın kalbini böyle mühürler. 4/36 -172, 16/29, 40/35)”

Peygamberimiz (s.a.s.) de; “Cehennemlikleri haber vereyim mi? Onlar; kaba, katı kalpli, insanlara iyiliği dokunmayan ve kibirli kimselerdir.” şeklindeki sözleriyle gerçek bir müminin kibirli olmayacağını ifade etmiştir.

Kibir çok kötü bir sıfattır (Ahlaktır). Her ne kadar kalp ameli (işi) ise de tesiri dışta da olur. Kibrin hakikati, kendini başkalarından üstün anlamak ve iyi bilmektir. Bu hususta kişide bir sevinç veya neşe havası meydana gelir ki, buna kibir denir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere Allah, Kur’ân’da kibirden ve bu kelimenin türevleri olan istikbâr, müstekbir ve kibriya’dan sık sık bahsetmektedir. Hz. Nuh (a.s) oğluna vasiyet ederken “iki şeyden seni menederim, biri şirk diğeri kibirdir” buyurmuştur. Rasulüllah (s.a.s) kibir hakkında “ kibir havasından Allah’a sığınırım” buyurur.

Bir kimsede kibir havası meydana geldiğinde başkalarını aşağı ve hizmetçi gözüyle görmeye başlar. Bazen o kadar ileri gider ki bazı kişileri hizmetlerine dahi layık görmezler ve sen kim oluyorsun ki benim hizmetimi göresin, dahi der.

Nitekim sultanlar (ve hükmünde olanlar) herkesi hizmet defterlerine kayıt etmezler ve herkesi kendilerine muhatap kılmazlar. Hak teâlanın kibriyasını dahi geçen bu kibir halini günümüzde birçok âlim, bilgin ve makam sahiplerinde de görmek mümkündür. Ancak bu, kibrin en son derecesidir. Çünkü Allah, herkesi ama herkesi kulluğuna ve kendisine secde etmeye layık gördüğü gibi muhatap da kılmıştır.

Bu konudaki kudsi bir hadis-i şerifte Allah, şöyle buyurmaktadır: “Kibriyâ ridam, azâmet izârımdır. Kim bu ikisinden herhangi birinde benimle çekişirse onu cehenneme atarım.”

Ebû Saîd el–Hudrî r.a’den rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.s) şöyle buyurdu: “Cennet ile cehennem münakaşa ettiler.

Cehennem: Bende zorbalar ve kibirliler var, dedi.

Cennet: Bende yalnız zayıflar ve yoksullar var, dedi.

Bunun üzerine Allah, onların çekişmesini şöyle halletti:

– Ey cennet! Sen benim rahmetimsin, dilediğime seninle merhamet ederim. Ey cehennem! Sen de benim azâbımsın. Dilediğime seninle azâb ederim. Ben her ikinizi de dolduracağım”.

Bir kul, Allah için tevazu gösterirse Allah o kimseyi yüceltir.

Ömer b. Abdülaziz’e bir aksam misafir gelmişti. Yatsı namazından sonra bir şey yazmaya başladı. Misafir de yanında oturuyordu. Kandilin yağı azalmış, sönme vaziyeti göstermişti.

Misafir: Kalkıp kandile yağ koyayım, dedi.
O: Bir kimsenin, misafirine hizmet ettirmesi mürüvvete uymaz, dedi.
Misafir: O halde hizmetçiye haber vereyim, dedi.
O:  Hayır! O, şimdi ilk uykusundadır, uyandırmak doğru olmaz, cevabını verdi. Kalkıp bardağı kendi getirdi ve kandile yağ koydu.
Misafir:  Ey Müminlerin emiri, neden kendiniz kalktınız? Deyince.

Ömer b. Abdülaziz: Ömer olarak gittim, Ömer olarak döndüm. (Değişen bir şey ol­madı). Allah yanında insanların hayırlısı alçak gönüllü olanıdır, dedi.

Rasulüllah’a (s.a.s), Mütekebbir kimdir? Diye sordular: “Hakka boyun eğmeyen ve insanlara hakaret gözüyle bakan kimsedir” dediler.

Bu iki haslet kul ile Allah arasında büyük bir perdedir. Bunlardan çok kötü ahlaklar doğar.

Bazen Tevazuda dahi kibir vardır ki en tehlikeli olanı da budur.

Hz. Peygamber (s.a.s.) kibri zemmettiği gibi, kibrin müspet karşıtı olan tevâzuyu da övmüştür. Bir hutbelerinde Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Allah bana şöyle vahyetti: Mütevâzî olun, öyle mütevâzî olun ki, biriniz diğerine karşı övünmede bile bulunmasın”.

Hz. Peygamber (s.a.s.) kibri zemmettiği gibi, kibrin müspet karşıtı olan tevâzuyu da övmüştür. Bir hutbelerinde Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Allah bana şöyle vahyetti: Mütevâzî olun, öyle mütevâzî olun ki, biriniz diğerine karşı övünmede bile bulunmasın”.İslâm, bir ahlâkî kusur olan kibri yasaklamıştır. Sadece dış görünüşte tevazu göstermekle, mütevazı olunmaz.

Tevazu göstermekle, tevazu sahibi olmak çok farklıdır.

Tevazu sahibi övülmüş, tevazu göstermeye çalışan ise yerilmiştir. Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, “Tevazu göstermeye çalışmak da kibirdir. Çünkü kendinde bir varlık hisseden tevazu göstermeye çalışır.

Gerçek tevazu ehli, kendinde bir varlık hissetmez ki tevazu göstermeye çalışsın. Onun tevazuu tabiidir, yapmacık değildir” buyuruyor. Bazısı da, “Bu günahkâr, bu fakir” diyerek kendinin tevazu ehli olduğunu göstermeye çalışır. Biri günahını söyleyince hemen kızar. O zaman sözünde yapmacık olduğu anlaşılır. Din büyükleri de “bu fakir” diye kullanırlar. Fakat bunlar böyle sözlerinde samimidir.

Bâyezid-i Bistâmi Hazretlerine «Bir kimse ne zaman mütevazı ola­bilir?» diye sorulmuş, verdiği cevapta “Kendine mahsus (manevî) bir makam ve hâl görmediği, halk içinde kendinden daha şerli/kötü bir kimse bulmadığı zaman” buyurdu». Tevazunun en üstün derecesi, Müslümanlarla karşılaştığında; önce selâm vermek, bir yere varınca aşağıya oturmak ve kendisinin iyilik ve takva ile anılmasından hoşlanmamaktır.

Tevazu sahiplerine karşı alçak gönüllü davranmak, İslâmî bir edep ve insanca bir harekettir.

Ashâbtan Zeyd b. Sabit hayvanına bin­miş bir haldeyken Abdullah b. Abbas onun üzengisini tutmak için yanına yaklaştı.
Zeyd (r.a.) :  Ey Rasûlüllah’ın amcasının oğlu, ne yapıyorsunuz? Dedi.
İbni Abbas: Bilginlerimize böyle davranmamızı bize Rasûlüllah emretti, cevabını verdi. Zeyd b. Sabit, İbn Abbas’ın elini tuttu, öptü ve: Ehl-i Beyte karşı böyle davranmamızı da bize Rasûlüllah em­retti, cevabını verdi.

Ne üstün kemâl, ne yüce tevazu! Büyüklerin hal­leri, hallerin büyüğüdür.

İşte! Muhteşem ve örnek alınacak bir tablo. Ne bu, ben şu sülaledenim deyip bilgine karşı görevini terk ediyor, ne diğeri, ben bilginim diye ehl-i beyt’ten olana büyüklük taslıyor.
Ama asrımızda ben şunlardanım deyip hürmet bekleyen ve ben âlimim veya bilginim deyip hürmet ve tazim bekleyen niceleri vardır ki ikisi de edep ve hürmetten mahrumdurlar.

Kibirlenmek ile kibirli görünmekte tevazu farklıdır. Kibirliye karşı, kibirli görünmek sadaka vermek gibi sevaptır. Hadis-i şerifte buyruldu ki: “Kibirliye kibirli görün ki, onu hakir ve küçük düşürmüş olursun (İ. Gazali)”.

Büyüklerden biriside der ki: “Cennet kokusunu duymak istersen, kendini bütün insanlardan aşağı tut”. Netice olarak deriz ki; eğer bir kimse iki Mütekebbir bir araya geldiğinde içlerini görme basiretine sahip olsaydı, hiçbir mezbelede bulunmayan pis koku ve rezilliği onların içinde görürdü. Onların içi köpekler suretinde olduğu halde dışlarını kadınlar gibi süslerler.

Sonraki yazımızda kibrin çeşitlerini (Allah’a, Peygamberlere ve İnsanlara karşı kibir olarak) ve neticelerini işleyeceğiz inşâallah.

Paylaş
Etiketler: ahlaki kavrambir sıfattıristikbârkibirKibir çok kötüKibirli kimselereKur'ân’datekâbür
Önceki Yazı

Büfeciler Eyleme Hazırlanıyor!

Sonraki Yazı

Açıköğretimlilere Tarihi Çağrı

M. Burhan HEDBİ

M. Burhan HEDBİ

İlişkili Yazılar

Neyimiz İslâma Göre
Din ve Ahlak

Hay”dan Gelen Ölüm

14 Kasım 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Bir Bayram Mektebi

05 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Edebiyat

Kim Konuşuyor?

01 Haziran 2025
5k
Neyimiz İslâma Göre
Genel Eğitim

Sıkışmışlık

20 Mayıs 2025
5k
Sonraki Yazı

Açıköğretimlilere Tarihi Çağrı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap