Dünya, Eylül ayıyla birlikte adeta yeniden şekil aldı.
Sanırım biz, “yok canım” desek de Medeniyetler Çatışması başladı.
Teröristler eliyle Musevi-Hristiyan Alemi’ne açılan bayrağa karşı ABD Başkanı Obama, tam da istediği gibi Ortadoğu’da yeni savaşın pimini çekti.
Terör, siber-ataklar, propaganda, finansal ve ticari şantaj yeni sahneler bizi bekliyor.
Tüm bunlar yaşanırken dünyada büyüme hızı düşüyor.
Bu çatışma çağında her iki cephenin tam ortasında yer alan Türkiye’nin tüm diplomatik stratejisini, ekonomi ve sosyal politikalarını çok dikkatli düzenlemesi gerekiyor.
Üstelik Türk ekonomisinin büyümede tıkanmaya başladığı günler önümüzdeyken.
YATIRIM SIKINTISI
Yerel seçimlerin ardından kamu harcamalarında frene basılmasıyla büyüme hızında düşüşler yaşıyoruz. Büyüme rakamı ikinci çeyrekte yüzde 2.1’ oldu.
Rusy, Suriye ve Irak’a ihracat neredeyse dip yaptı. Arz ve talepteki bu düşüş özel yatırımlarda belirgin bir gerilemeye yol açıyor.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar’ın son uyarıları hayli önemli. Büyümenin çok belirgin bir şekilde yavaşladığına dikkat çeken Yorgancılar sanayi sektörünün üretim deseninde, yapısal dönüşüm sağlanması çağrısında bulunuyor.
“Yerli üretim deseni ile tüketim deseni uyumlaştırılmalı ve Türkiye bilgi çağı ürünlerini üretmeli” Yorgancılar “Türkiye için orta ve uzun vadede başka bir çıkış yolu yok” diyor, tümüyle katılıyorum.
İZMİR DURDU
Dünya ve Türkiye’de ahval, bu yöndeyken belki tuhaf ama en çok yaşadığım kentin durumu üzücü geliyor.
Delinin derdi başındaki huni gibi!!
İzmir durdu sanki.
Büyük ideallerimiz, hedeflerimiz kalmadı gibi. Günlük düzenlemelerle uğraşıyoruz. Şimdilik tek teselli İstanbul-İzmir otoyolu yapımının hızlanması. Onun dışında neredeyse kentin büyük projesi yok. Basmane’deki çukurla 17 yıldır başa çıkamıyoruz.
Merkezde birkaç güçlü inşaat şirketinin yatırımları da olmasa tatlı bir uykuda gibiyiz.
İster Ankara, İzmir’i cezalandırıyor yatırımları kesti diyelim ister yerelde üzerimize bir rehavet çöktü.
İlçe belediye başkanları fırın açılışı, ana okulu açılışı, arada bir festivallerin dışında neden yoklar. Bulunduğu ilçenin 20- 30 yılını değiştirecek projesi olan Başkan sayısı ya bir’dir ya iki…
Küresel piyasalardaki dalgalanmalara ve Türkiye ekonomisinin karabatak gibi düşüp yükselmesine alıştık ama İzmir’in bu durgun haline alışmak istemiyor insan..
İŞ İŞTEN GEÇMEDEN
Son aylarda yaşadığımız acı olaylar iş sağlığının önemini tartışmasız ortaya koydu. Bugüne kadar hafife aldığımız bu konunun altında ezilirken, önümüzdeki ay İzmir’de yapılacak zirve ile ‘İş sağlığı ve güvenliği’ tüm yönleriyle masaya yatırılacak. İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt ile İzmir İş Sağlığı ve Güvenliği Organizasyon Komitesi Başkanı Şenol Aslanoğlu ülkenin dikkatini çekecek şekilde bir zirve hazırlığı içinde. 16 – 17 – 18 Ekim 2014 tarihleri Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşecek ve 750 kişilik katılım beklenen zirvede oturum ve panellerin yanı sıra fuar da düzenleniyor. Konuyla ilgili herkes, özellikle işdünyası temsilcileri, şirketlerin bu konuda sorumluları bekleniyor. Zirvenin başlığı da çok güzel oturmuş konunun önemine, ‘İş işten geçmeden’ bu etkinliklerin önemini bilmek lazım.
