Mustafa GÖKTAŞ
ANALİZ
Son günlerde ilginç, ilginç olduğu kadar tuhaf olayları yaşıyoruz.Tuncay Güney’in (kış kış Tuncay) açıklama ve TV deki enteresan atmasyonları bir yana…
Polisin operasyon üzerine operasyonları… Çeteler. Uyuşturucu… Fuhuş… Çek senet… Faizci tefeci çeteleri… İhale çeteleri… Fesat karıştırmalar, menfaat temin etmeler… Tapu çetesi… Bayındırlık çetesi… Belediyelerde yolsuzluk ve rüşvet işlerindeki çeteler… İmar çeteleri… Çete, çete, Çete… Her yanımız ÇETE dolmuş mübarek… Diğer taraftan Türkiye’nin gündemini sarsan ve sarsmaya devam eden ERGENEKON işi… Ergenekon mu, Ergene don mu, onu da çözemedik… Patır patır Generaller içeri alınıyor. Tuhaf kazalar geçiriyorlar. Dün biri daha yakalandı, kalp krizi derken hastanede yoğun bakımda. Bu gün devletin madalya verdiği bir diğer Albay intihar ediyor. Çok sayıda muvazzaf subay içerde…Çok sayıda emekli subay içerde… Ülkenin her yerinden silah ve mühimmat fışkırıyor… TV ekranlarında daha 6–7 ay önce çıkıp PKK ile mücadeleyi anlatan aktaran Emekli General ve subaylar sesini kıstı oturdu… Tıkk yok.
Em. Albay Sarızeybek konuşuyor, şimdilik, ona da sus derlerse şaşmayın…Genel Kurmay’da bir sessizlik hâkim. Komutanlar temkinli. Bu arada telefon dinleme işinin de suyu çıktı. Dinleyen dinleyene… İşine nasıl gelirse… Oradan dinliyor, işine gelen yeri kesip biçip servis yapıyor… Soruşturmanın gizliliği hak getire… Soruşturma ve muhakeme sapmış, saptırılmış kimin umurunda. Basına Dakka Dakka bilgi sızıyor… Devletin kurum ve kuruluşları yıpranmış kimin umurunda. Devleti çökertmek için sanki birileri el birliği, güç birliği, yürek birliği yapmışlar. Yazık… Bu devlet yaşasın diye yüz binleri şehit verdik. Ne oluyor bize? İstihbarat birimleri tuhaf çalışıyor ve birbiri ile kavgalı haldeler. Bunu ben demiyorum, o kış kış Tuncay derken, çok sayıda emekli polis ve subay diyor. Allah aşkına ne oluyor? Temiz toplum ile temiz eller oluşması ile bu yaşadıklarımızın bir ilgi ve alakası var mı?
Polis Askeri yakalıyor tutuklanmasını sağlıyor, Asker’de polisin yakalanıp tutuklanmasını… Ne biçim bir iş? Oysa Asker polis el ele yürümek durumunda değil mi? Maalesef öyle olmuyor, dün öyle olmadı bugünde olmuyor. Siyaset denen kurumda işi ciddiye almayınca olan vatandaşa, millete dolayısıyla devlete oluyor. Bir bakıyorsunuz pişmanlık yasası ile askere polise devlet güçlerine silah sıkanlar tövbe etmiş, itiraftan faydalanmış dağdan inip sade vatandaş olup ellerini kollarını sallayıp geziyorlar, ama onlar ile mücadele eden devlet görevlileri hain muamelesi görüyor… 30 bin kişini katili, bebek katili İmralı da keyif çatıyor. Yellense bir şey olmuş mudur diye doktor kontrolünden geçiyor, diğer tarafta devlet için 25- 30 sene mücadele etmiş isimler dışlanıyor. Tuhaf değil mi?Size tuhaf gelmiyor mu?
Daha düne kadar Kürtçe konuşmanın, Kürtçe isim koymanın tuhaf karşılandığı ortamda devlet kanalı TRT de bir çırpıda Kürtçe kanal kurulup hizmete sokuluyor.Bir başka taraftan ise Laz kanalı isteriz sesleri yükseliyor. Sizce bir şeyler olmuyor mu Ülkede?Bir yanda ekonomik bunalım, halkın alım gücü sıfırlanmış… Diğer yanda lüks tüketim bolluğu… Bir yanda işsizli, yokluk, açlık… Diğer yanda haksızlık, adaletsizlik diz boyu… Nereye varacak bu işin sonu?Bakın önümüzde yerel genel seçim var. Hiçbir heyecan, hiçbir olumlu şey duyuyor musunuz?V arsa yoksa çete, Ergenekon, asker polis hikâyeleri, Ajan majan entrikaları, bulunan bomba ve mühimmatlar ile ülke gündemi meşgul. TV açılıyor kapanıyor aynı.
6 milyon seçmen artmış, sorgulayan üstüne giden yok.Nasıl olmuş bilen yok.Halen seçmen kütüklerinde mükerrer yazım ve yanlış yazım var, düzelten yok.Yarın seçim olacak ortada düzgün giden bir şey yok.Dikkatler Ergenekon çetesi ve asker polis hikâyeleri üzerinde.Yarın hangi emekli subay alınacak, hangi konuşan alınacak merakla bekleniyor.Silivri cezaevi açıldı açılalı böyle şenlik görmedi. Gazeteci, iş adamı, asker, polis, siyasi, sanatçı, akademisyen, savcı, hâkim her kesimden adam zoraki konuk… Kimi tutuklu kimisi tutuksuz konuk… Hay Allah! Bu işleri doğru dürüst tartışan konuşanda yok.Atıp tutanlar, bol keseden senaryo üretenler devleti ve onun kurumlarını yıpratıyorlar farkında değiller.
Bir de BASIN da köşe tutmuş, mekân elde etmişlerin çokbilmişliği ve azizliğine uğruyoruz. Ahkâm üstüne ahkâm kesiyorlar. Yazık, hem de çok yazık… Araba Beygiri çektiği vakit, durumu Eşek bile fark edermiş ama bizimkiler işin farkında değiller… Çok tuhaf işler dönüyor. Hayra alamet değil. Bu gidiş iyi bir gidiş değil. Kutuplaşmak, ayrıştırmak hiç iyi değil. Ülke gündemi son 2 yıldır bir kamplaşma ile meşgul. Bizimki, öteki anlayışı var. Oysa etnik kökeni, dili, dini, rengi, ırkı, mezhebi ne olursa olsun bu topraklarda yaşayan herkes kardeşiz. Her zamankinden daha fazla birliğe beraberliğe, sakin olmaya, sağlıklı düşünmeye, tahriklere kapılmamaya ihtiyacımız var. Aman dikkat! Çok zor günlerden geçiyoruz. Hem de her açıdan.
Not:
Bu sitede yayınlanan yazılar, www.bilgiagi.net ve www.haberanaliz.net de aynı anda yayınlanmaktadır.
