Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TÜLÜCEOĞLU

Ferrariye Binen ‘Hacı’

Hasan TÜLÜCEOĞLU Yazar Hasan TÜLÜCEOĞLU
27 Şubat 2014
Hasan TÜLÜCEOĞLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Üstad Necip Fazıl bir anlatısında, yoksulu, otomobil göndererek evine çağıran zengine karşılık yoksulun otomobili reddederek kendi at arabasıyla davete gitmesinin zengini müthiş şekilde öfkelendireceğini, yoksulun bu tavrıyla zengine karşı eziklik hissetmeyip bir anlamda üstünlük sağladığını ifade eder.

Bugün gelinen noktada parayı elinde bulunduran güçlerin üst düzey nice kimseleri bu kapana çektiğini daha iyi  görüyoruz. Toplum olarak keşke Üstad’ın anlatısındaki yoksul gibi yoksunluklarımıza rağmen elin gavuruna karşı kendi onurumuzu koruyabilseydik. Bir Japonya, bir Çin, bir Kore olabilseydik..

Hasır izlerinin vücuduna çıktığı Efendiler Efendisine Kral ve Kisraları hatırlatan Hz. Ömer’e ‘dünya onların ahiret ise bizim olsun’ diyen Peygamber Efendimiz, hem de sonrasında Kral ve Kisraların nimetleri önlerine geldiğinde Hz. Ömer ve Hz. Ebubekirler dünyayı ellerinin tersleriyle itmişler ve her şeye rağmen tabiatlarını, özgünlüklerini ve en önemlisi safiyetlerini korumuşlardır.

Sasani ve Kudüs fatihi Ömer’in elbiselerinde çok fazla yama vardı. Aynı Ömer’in, Bizans kralları benzeri  yapılar yaptırıp onlar vari hayat süren Hz. Muaviye’ye karşı bir anlamda sessiz kalması İslam’a karşı içten sinsi bir kapının açılmasına yol açmıştı. Allah inancına karşı zararlı addettiği kitaplara gösterdiği hassasiyeti Suriye’deki bu uygulamaya gösterip Muaviye’yi görevden almış olsaydı muhtemelen İslam’ın gelişimi daha özgün ve safiyetini korumuş olacaktı.

Dinde yeni oluşan bu yaklaşıma Hz. Ebu Zer, karşı çıkacak ancak artık temele işleyen bu damar onu Rebeka’da yalnızlığa ve sürgüne mahkum edecekti.

İspanya’ya ulaşan İslam orduları komutanı Tarık bin Ziyad, İslam askerlerine savaş öncesi gayri müslim kadınlarını vadetmişti. Ben bunu ilk okuduğumda inanmak istemedim. Efendiler Efendisinin en büyük vaadi cennetti. Tebük seferinde eşlerini ve hurma bahçesini bırakamayıp savaşa katılmayan Hz. Muaz onu aklayan ayet gelinceye kadar bunun aylarca cehennem azabını çekmişti. Mute’de şehit olan Abdullah bin Revaha’nın zihnen ailesini bir türlü terkemedeğinden cennette tahtının eğri olduğunu Efendiler Efendisi haber verecekti.

Ne Efendiler Efendisinin ne ehli beytinin ne de onun Hülefa-i Raşidin’in  saray yavrusu evleri olmamıştı. Kendisinden mütevazi bir şekilde yardımcı isteyen kızı Hz. Fatıma’ya bu şekilde devem etmesinin onun için daha hayırlı olduğunu hatırlatmıştı Peygamberimiz.

Belli bir zaman aşamasında dünya nimetleri onlara dönmeye başlayınca Resul’ün eşleri bu nimetlere gark olmak istediklerinde şu ayetle uyarılmışlardı: “Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim. Eğer Allah’ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu diliyorsanız, bilin ki, Allah, içinizden güzel davrananlar için büyük bir mükâfat hazırlamıştır.”(Ahzap, 28-29. Ayetler)

Toplum olarak Batı’nın cennet vari güzelliklerinden onlardan almak yoluyla bizde edinmek istediğimizde aynı zamanda geri sayışımızda başlamıştı. Sahip oldukları nimetler, güzellikler, edindikleri teknik ve teknolojilerine göre geride gibiydik. Teknik üstünlüğün getirisiyle savaş kaybetmeye başlamamızla birlikte geri kalmışlık duygusunu tevarüs etmiştik. Bugün hala aşamadığımız asıl sorunlar buradan kaynaklanmıştı.

Şeklen olmakla birlikte hiçbir zaman Batı gibi olamadık. Her şeyi Batı’dan satın alıp edinmek yanlışıyla başladığımız batılılaşma bugün hala aynı mantıkla devam ediyor. Satın aldıklarımızı kendimiz yapmayı, üretmeyi nedense hiç düşünmedik. Batı’nın ihsanıyla bazı şeyler günümüzde bile montaj düzeyinde yapıla bilinir hale geldi. İşin birde bizce en önemli olan kültür boyutu var. Onlardan parayla tevarüs ettiğimiz teknoloji ürünleri bize onların kültürüyle gelmekte. Batılılaşmanın başlangıcında batılılaşmaya güçsüz bir din kaynaklı toplumsal tepkinin temelinde bu nüans vardı. Ancak bu, o gün açık ve net olarak ifade edilemedi.

Batılılaşma, geri kalmışlık, din, İslam denirken günümüze gelindiğinde hayatımızın odağında yer alan en çok kullanıp hemhal olduğumuz eşya, nesne, alet, edevat maalesef kültürüyle bize giren Batı teknoloji ürünleridir. Bunda bir mahsur, bir zarar, bir sakınca olmasa da sonuçta Batı’yı ve Batı’nın üstünlüğünü şuur altında ifade ediyor.

‘Ferrarisini satan bilge’, Batı hayat tarzına alternatif olarak kendi, özgün, asırların getirdiği geleneksel doğal yaşamı sunmaktadır. Batı’nın en güzel sembolü olan ferrarisini satarak bu hayatı terk ettiğini, kendi özgün hayatlarına döndüğünü ifade eder. Dahası yeniden sağlık sıhhat, huzur ve mutluluğu yakalamak için kendi geleneksel, özgün, doğal hayatlarına dönmeleri gerektiği vurgulanır.

Ferrrarilere binen bizim hacılarımız(dindarlar) Çinli bilgenin diğerkâmlığını mümkün değil gösteremezler. İyi de Batı’nın ferrarisiyle sonuçta ulaşılacak yol Batı’dır, Batı medeniyeti ve kültürüdür; yani dünyadır. Batı’nın teknolojisini kullanmak Batı’ya karşı bize dünyalık bir üstünlük sağlamadığı gibi kesinlikle cennete de ulaştırmaz.

Yoksul, saf dini duygulara sahip insanlara dinden, imandan, kafirlerden, onların zalimliğinden bahsedip vaaz-ü nasihat edeceksiniz, hemen sonrasında Ferrarilere binip toprak yolda gariben köylü çocuklarını toza dumana boğan Şevroleler gibi o insanları geride bırakıp gideceksiniz. Sonrada ‘elhamdülillah Allah nasip etti ferrarilere biniyoruz’ diyerek bir adım ilerisinde etkinize aldığınız insanlara ‘hocamız, ağabeyimiz dine hizmet için koşturuyor’ dedirteceksiniz.

Söyler misiniz, böyle bir kimlik ve profille İslam’a mı, yoksa Batı’ya mı, Batı kültürüne ve onların üstünlüğü zımmi duygusunu yaymaya mı hizmet ediyorsunuz?  Her şeyiyle Batı kültürü kokan, Batı teknolojisine hazır ve onsuz edemeyecek derecede büyük pazar olacak toplum mu hazırlıyorsunuz?

Başa dönecek olursak bugün, Üstad Necip Fazıl’ın verdiği örnekle anlattığı hakikat gerçekten çok manidar ve üzerinde derin tahliller gerektiren en önemli meseledir.

Paylaş
Etiketler: BatılılaşmadinDinde yeni oluşan yaklaşımgeri kalmışlıkİslamnecip fazıl
Önceki Yazı

Kardeşim Düştü! Billinan Düştü!

Sonraki Yazı

Kuşku Duyulan Lider Atatürk!

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Hasan TÜLÜCEOĞLU

İlişkili Yazılar

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti
Eğitim & Kültür

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti

09 Haziran 2025
5k
Medyada Dindar Görünümler
Film & Sinema Eleştirisi

Medyada Dindar Görünümler

30 Ocak 2025
5k
Hükme Akıl Erdirmek
Edebiyat

Hükme Akıl Erdirmek

07 Ocak 2024
5k
Alternatif Bilim Farklı Teknoloji
Bilim & Teknoloji

Alternatif Bilim Farklı Teknoloji

06 Şubat 2023
5k
Sonraki Yazı

Kuşku Duyulan Lider Atatürk!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap