Hasan TANRIVERDİ

Dolmuş taksisini, kamyonete dönüştürmüş ve şehir içi taşımacılık yapıyordu. Aracının güçlü olmamasını, bozuk yollara gitmemekle, tolere ediyordu. Buz dolabını, köye...

Eski kütüphanenin çevresini, yürüyüş yolu olarak kullanırdık. Mahalleli, tatil günleri sabah ve akşam yürürdü. Hafta içinde ise genelde sporcular yürürdü....

Mercanla birlikteliğimiz, zamanımızı işgal ediyor ve hayal bile kuramıyorduk. Mercana öyle bağlanmıştık ki, elimde kitabı görmesin, koşar takla atar ve...

Dünyanın daraldığını, belirli yaştan sonra idrak ediyorsun. Bu idrake, bağımsız düşüncenin bilinciyle varıyorsun. Kaplumbağa kabuksuz yapamıyorsa, bağımsızlığa sahip olmak da...

Kırsalda dirlik düzenlilik kavgası, toprağın uyanması ve buna karşılık verilmesi ile başlar ve bahçeler canlanır. Bu canlılıkta, insan doğası gereği,...

Sokağın sonundaki okul, halkın dilindeydi. Mütevazi binası ve çalışkan öğretmenleriyle, ailelerle iyi ilişkiler kurmuşlardı. Okul, şehrin varoş bir semtinde kurulmuştu....

Tamirci, ayakkabıları eline aldı. Düzgün giyildiği için eskimese de kullanılan malzeme, miadını doldurdu. Ayakkabı kaliteli olduğundan, bugüne kadar, seni idare...

Sevgiden yoksun kişiler, yaşamın değerini bilmezler. Doğayı ve doğanın güzelliklerini de algılayamaz ve yaşamın kendilerine sağladığı rolü dahi beceremezler. Bunlar...

Ağaçkakanın tak tak seslerini duyduğunda, büyük çam ağacının, dibine gidiyordu. Tak taklar, güneş ısısını etkili gönderene kadardı. Tütün işçilerinin, sabahın...

Son dersin ardından, ruh halimiz adeta hissizleşmişti. Dönüm noktası olarak nitelendirdiğim sınav sonucunu heyecanla bekliyordum. Kalbimin vuru sayısının artışı, çevreye...

Hareketli bir sabahın neşesi yoktu. Asık suratlar, hava kirliliğini işaret ediyordu. Belki de karanlıkta eşikten adım atmalarıydı. İçimdeki duyguların dışa...

Kabak çiçeğinin fiziki yapısı kadar, renk uyumu da albeniliydi. Pazarda herkesin ilgisini çekiyordu. Vitrindeki altın kolye misali ruhu okşuyordu. Fiyatını...

Yamaçlara yürüyüşler düzenleniyor ve inanılmaz güzelliklerle karşılaşıyorduk. Karşılaştığımız güzelliklerin başında, “kır çiçekleri” geliyordu. Mevsim sonu yaklaşırken, yamacın kır çiçeklerine, özel...

Kışa hazırlıksız buna denir. Soğuğun erken geleceğ yakalanmak ini nereden bilirdim. “Küresel ısınma” dillerden düşmüyordu. Barajlarda suyun tükenmesi, toprağın çatlaması...

Bir karpuz için bu kadar eziyete değer miydi? Fakat olayda, büyük bir gerçeklik payı vardı. Babamın “karpuz!” diye bağırmasını duyduğumda,...