Ali Rauf YÜRÜR

Şöyle bir geçmişte yazdıklarımı,internet ortamının tozlu raflarından indirip, okuyorum da, ne kadar yazık ettiğimi, anlıyorum kendime… Soysuzlar için harap edilen...

Ey Benim Kardeşim!  Yiğidim! Sen Ne Uğruna Şehit Oldun? Keşke, Cenab-ı Hak, ellerimi TAŞ etseydi de, sana bu satırları yazmasaydım,...

Beni zorluyorlar, sana illa kurallar ışığında dua edip, yakarmam için! Hayır! Bu kez o maymunları dinlemeyeceğim ve sana olduğu gibi...

Bir gözüm dışarıda, bir gözüm ise hız limitini aşmamak için, göstergelerin durduğu ibrenin tam ensesinde... 60-70-80-90! Biraz yavaşla bakalım, bu...

Yazar mı? Güldürmeyin beni! Hele bir de ‘’Evet ben yazarım!’’ gibisinden caka satanlar yok mu? Neyin yazarı? Çiçeğin, böceğin, …kun-püsürün!...

Karakterden yoksun ve zayıf insanlar, Dünya’nın her yanında, Duygusal içerikli ve mazlumiyet esaslı edebiyat yaparak, insanların göz yaşlarından prim toplarlar…...

Tamamen yerli üretim ve milli gurur olan bir süper kahraman, sokaklarda bağımsız bir şekilde eylemini icra ediyor. Kimse onu tanımıyor,...

Ekranın tam orta yerinden, bıçak kesiği gibi aşağıya doğru inen, kalın, pembe şeritle, ekran ikiye bölünmüş… Sağ tarafında, tesettürümsü kıyafeti...

Bu nasıl bir rivayetse, onların dokuz canı var, bizim ise bir tane… Belki de bu yüzden gıpta ile baktık kedilere...

Bir zamanlar, tarih okumayı çok severdim. Ne zaman elime bir tarihi kitap alsam,beynimin içinde, adını bile doğru telaffuz edemeyeceğim kimyevi...

Farklı Bir Bedenin Davetsiz Kiracısı ! (Bir Masumiyet Hikayesi) Hayatın başladığına haber veren ilk varlık! Kuyruklu bir yaratık... Kendisinden milyonlarca...

Cebimden her sene 20000 TL vergi çıkıyor... 20.000 TL! Dile kolay... Bir taraflarından akan terin bedeli! Peki bu 20.000 TL...

Sevgi ya! Tabi sevgi! Maskelerinin altında minik şeytanların gizli olduğu, melek rolüne soyunmuş insanların diyarında, yaşaman için gerek tek şey...

''''Biz demokrasi aşığıyız... Biz; zulüm yapan darbecilerin ensesindeyiz... Saflarımız, hazır... Kamplarımız da... Sabahtan akşama kadar çemkirmeye, var gücümüz... Yorulduk mu,...

Bazen yürürken ayakkabının eğer ağzı genişse, boşluktan içeriye minik taşlar girerek,birikmeye başlar. Attığın her adımda, yer değiştiren bu göçebeler, zaman...