Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Halil DAĞ

Abdal Halil Ağa’nın Davulu

Halil DAĞ Yazar Halil DAĞ
21 Ekim 2009
Halil DAĞ
4
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bugün adaşı ve hemşehrisi olmaktan büyük onur duyduğum bir şeref ve gurur abidesinin, Abdal Halil Ağa’nın[1] Kurtuluş Savaşı yıllarında sergilediği asil bir davranıştan hareketle günümüzün meselelerine değinmek istiyorum.

Aslında ben de ne zamandır başkaları gibi “kuştan böcekten, ottan yapraktan, aşktan falandan fıstıktan” söz etmek istiyorum. Her günümüz bir diğerinden önemli ve tehlikeli süreçlerle donatılmış bir şekilde yaşatılırken vicdanım elvermiyor hiç bir şekilde kanırtılarak acıtılan yüreklerin acısına ve serzenişine sessiz kalmayı… Kahretsin ki şöyle ağız tadıyla bir “börtü böcek yazısı” yazamıyorum. Beceremiyorum işte, kanıma ruhuma işlemiş isyan etmek…

Dün (19.10.2009) davul zurna eşliğinde bir karşılama töreni vardı. Tıpkı 90 yıl önce Maraş’ta olduğu gibi bugün de bir karşılama şenliği vardı. Bu öyle bir karşılamaydı ki kimilerinin yüreği yaralanırken kimilerinin de yağı yarılmaktaydı[2]. Gün içinde haberleri izlerken hep bu şenliklerdeki coşku ile 90 yıl öncesinin coşkusu yer değiştirip durdu zihnimde. Bir yandan da sessizce iç çeken ve ağlayan hüzünlü gözler ve gönüller geldi zihnimin kırılgan dehlizlerine…

O gün Fransızların kenti işgalini kutlamak için Ermeniler şenlikler tertip etmişlerdi. Ermenisi, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü bilimum Türkü fark etmeksizin Anadolu’daki eğlencelerin en büyük aktörü davullar olduğu için o gün haliyle şenliklerin davullar eşliğinde yapılması planlanmıştı. O zamanlar, bölgenin en meşhur davulcusu Davulcubaşı Abdal Halil Ağa olduğu için derhal haber salınır Ağa’ya. Zaten ortalık ana baba günü, mahşeri bir kalabalık vardır. Sonrasını ise tarih;

“Abdal Halil Ağa, 28 Ekim 1919’da, kenti işgale gelen Fransız güçlerinin karşılanması için Ermeni Hırlakyan’ın davul çalması karşılığında teklif ettiği parayı geri çevirerek; “Değil 10 madeni lira, davulumun kasnağını altınla doldursanız bu davul çalmaz. Çünkü bu bir din bahsidir. Din kardeşlerimin bağrına çomak vuramam” diyerek gönülleri fethetmişti.” şeklinde kaydetmiştir.

Abdal Halil Ağa’nın ki bir duruştur. Sessiz ama hınç dolu, öfke dolu bir tavırdır. Daha o sahnede düşmana “Maraş bana mezar olmadan düşmana gül’zar olmaz” denmiştir[3].

Abdal Halil Ağa bu şeref ve gurur dolu davranışının ödülünü 12 Şubat 1920’de kentin kendi kendini kurtarmasının ardından zafer davulunu çalarak almıştır. O hala bir efsanedir bu toprakların düşman süngüsüyle yaralanmış kederli gönüllerinde…

Dün de davullar ve davulcular sahnedeydi. Tarihin zaferleri muştulayan çalgısı davul, dün birilerinin içimizi yaralayan ayrı bir zaferinin muştusunu vermekteydi. Her ne kadar bu düğünden, toydan “büyük devlet/New Otoman Empire” çıkarmayı uman güdük ferasetler varsa da dün yaşananlar gerçekten de bir devletin çöküşünün apaçık göstergesiydi[4].

Dün davulu tutan başka çomağı tutanlar başkaydı. Maalesef ki dünkü şenliğin davulunu iktidar  tutarken, çomağı da binlerce insanın katili bir terörist vurmaktaydı. Sinesi yaralanan ise koskoca bir milletti. Dün gözlerim Abdal Halil Ağa’yı ve onun ruhunu aradı. “Ben çomağımı gardaşımın bağrına vuramam” deyişindeki asaleti aradı. “Değil on akçe, davulumun kasnağını çil altınla doldursanız çomağımı gardaşımın bağrına vurmam” deyişini aradı gözlerim.

Ancak ne yazık ki dün Abdal Halil Ağa yoktu meydanlarda. Dün Abdal Halil Ağa’nın isyankâr ruhu maalesef ki mahzundu, mahpustu kederli gönüllerimizde. Dün meydanlarda “Bir başka gardaş’a yani Azerilere “harra”, teröriste “vara” diyen bir iktidar” vardı. Kısacası dün meydanlarda ve Devlet-i Ali’nin bağrında, gardaşının bağrına çomak vuran bir iktidar vardı.

Ama kaç açılım yapılırsa yapılsın, birilerinin unutmaması gerekir ki bizi elde etmek için sütçümüzden davulcumuza kadar hepimizi teslim almalılar…

MARAŞLIM BİR HAMASET DESTANI NAKŞEDİLDİ BAĞRINA  

YURDUMUN ASLANLARI ÖLDÜ İMAN UĞRUNA

RUHLARDA BAYRAKLAŞAN ALLAH İÇİN SAVAŞTIR

BU ŞEHİTLER DİYARI İŞTE BU YER MARAŞTIR

Ruhun Şad Olsun Abdal Halil Ağa… Her ne kadar bugün kemiklerin sızlamışsa da sen rahat uyu mezarında, senin izinden gidecek daha çok davulcu vardır bu topraklarda…


[1] Her ne kadar sözlüklerde gezici ozanlara ve arifane yönü ağır basanlara abdal dendiği yazsa da ülkemizde abdal kelimesi davulculuk mesleğini icra edenlerin genel adıdır. Ayrıca davulculuk mesleği aileden gelen bir meslek olup toplumsal tabakalaşmada abdallık belirli bir kesime ait bir unvandır.

[2] Yağı yarılmak: Anadolu’da olağanüstü derecede memnuniyet duymayı, tarifi mümkün olmayan coşkuyu, biraz da öç içeren bir sevinci ifade etmek için kullanılır. Bugünkü yaşanan da alelade bir sevinçten öte düşman çatlatan bir sevinç ve coşku olduğu için bu ifadeyi kullanmayı doğru bulduk.

[3] Anadolu’da davulculuk mesleğini icra edenler –ne yazık ki– toplumun genel kabulleri bakımından hor görülürler. Halk tabakaları içinde altlarda yer alan birinin böylesine bir duruş sergilemesi ruhlarda şüphesiz coşturucu bir etki yaratmıştır. Unutulmaması gereken bir dip not da, Maraş’ta ilk kurşunu sıkan kişinin de aşağılardan birisi, bir “sütçü” olmasıdır. Bu örnekler, nimetleri paylaşanların ruhunu erkenden teslim edebilmesine karşın hor görülenlerin direncinin daha yüksek olduğunu göstermesi bakımdan sosyolojik değeri olan olguları işaret eder.

[4] Fransız işgal komutanını da yine Türkler Beyoğlu’nda alkışlarla karşılamıştır. Şu an için benzetme abartılı gibi görünse de dün gelenlerin 3-5 tanesi bundan sonraki ilk seçimde TBMM’ye milletvekili olarak girdiği zaman benzetmenin haklılığı daha iyi anlaşılacaktır.

Paylaş
Etiketler: Abdal Halil AğadavulMaraşterörzurna
Önceki Yazı

Köşe Yazarlığında Amatör-Profesyonel Farkı

Sonraki Yazı

Moda ve İdol İnsan!

Halil DAĞ

Halil DAĞ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Halil DAĞ

Türk Rus İlişkilerinde Enerji Jeopolitiği

02 Kasım 2013
5k
Halil DAĞ

Bahçeli’nin Mübarek Elleri

25 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi Sendromu ve Siyasette Ufuk Çizgisi Sorunu

24 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi’nin Gençlerini Anlamak…

23 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Moda ve İdol İnsan!

Yorumlar 4

  1. ahmet fidan says:
    16 yıl önce

    Davulun kasnağının içine çok fazla tokmak saklamışsın halil dostum. Bu tokmaklar kimin kafasına vuracağını bilir umarım. Anlayan anlayacağını anlayacağı kadar anlar.

  2. Halil DAĞ says:
    16 yıl önce

    Hele bir de o davul patlasın bak sen seyreyle o zaman gümbürtüyü. Davul kimin kafasına geçecek çomak kimin kafasını kıracak asıl sen o zaman gör şenliği hocam…

  3. Uğur ÖZALTIN says:
    16 yıl önce

    Evet tv seyrederken içimiz kan ağladı kahrolduk
    Dedelerimizi kemikleri sızladı
    Hükümete önümüzdeki seçimler mezar olmalı eğer insanlarda zerre kadar bir şeref ve haysiyyet kalmışsa

    Yok yine yüde kırklarda bir oy çıkar yine iki kömür torbasına satılırsa oylar ne diyeyim ki

    HAK ETMİŞİZ DEMEKKİ

  4. Halil DAĞ says:
    16 yıl önce

    satılır da satılıııırrrrr…..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap