Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M.Nihat MALKOÇ

Toprağın Uyanışı Yahut Nevruz

M.Nihat MALKOÇ Yazar M.Nihat MALKOÇ
21 Mart 2013
M.Nihat MALKOÇ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnancımıza göre insanoğlu topraktan gelmiş, toprağa gidecektir.

İnancımıza göre insanoğlu topraktan gelmiş, toprağa gidecektir. Onun için Anadolu’da toprağa “ana” derler. Bu rastgele seçilmiş bir tabir değildir. Gerçekten de toprak anadır. Çünkü ömrümüz boyunca o bizi sırtında taşır. Âşık Veysel’in dediği gibi, karnını kazma ve bel ile yarsak da, yüzünü tırnak ve el ile yırtsak da yine de o bizi gülerek karşılar. Bu nedenledir ki en sadık yârimiz topraktır. Bu dünyadan göçtüğümüzde de yine bizi kucağına alacak olan odur. Kışın karlar altında kalan toprak ana derin uykusuna dalar. Ne zaman ki mart ayı gelir işte o zaman uyanır.

“Mart ayı dert ayı” deseler de aslında pek de öyle değildir. Bu ayda neşeyle dolar yüreğimiz. İlkbaharın başlangıcı olan bu ay, yazın müjdecisidir adeta. Hele 21 Mart gelende gönlümüz dört köşe olur. 21 Mart’ta geceyle gündüz süresi eşitlenir. Uzun kış geceleri kısalmaya, gündüzler uzamaya başlar. Gün ışığı daha uzun kalır dünyamızda. Hayatımıza hareket ve bereket gelir. Ruhumuzu daraltan kasvet, yerini huzura bırakır. Bahar bayramının müjdesini veren mart ayı coşturur hissiyatımızı. Yüksek tepelerdeki karlar da görünmez olmuştur artık.

Türk kültürünün zengin kaynaklarından birisidir nevruz… Bu sözcük, Farsça nev (yeni) ve ruz (gün) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu ifade her ne kadar Farsça bir kelime olsa da bahar bayramı milletimizin en eski geleneklerinden birisidir. Nevruz, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tataristan, Uygur Bölgesi, Anadolu ve Balkanlarda geleneksel olarak kutlanır. Sözü edilen ülkelerin halkı bu kutlamalara büyük bir coşkuyla katılır. Bu coşku ve heyecan Türk Cumhuriyetlerinin Rusya’ya bağlı oldukları dönemde de böyleydi, bugün de böyledir.

Anadolu’da Nevruz-i Sultan, Sultan Nevruz, Navrız, Mart dokuzu gibi adlarla anılan bu günde, kışın iç karartıcı havasından kurtulan halk, yazın müjdecisi olan baharı doyasıya yaşar ve gün boyu eğlenir. Nedense son yıllarda ülkemizde bu güzel bayram, bir kısım hainler tarafından kötü amaçlar için kullanılmaktadır.

İlkbaharla birlikte cemreler düşer suya, toprağa ve havaya… Soğuklar yerini tatlı rüzgârlara ve güneşli havalara bırakır. Yenilik ve tazelik çepeçevre kuşatır hayatımızı. Tarihimizdeki en eski bayramdır nevruz… Bu güzel bayram, sevinç ve coşku, birlik ve beraberlik demektir. Bazıları bu güzel günü kana bulamak istese de sağduyulu insanlarımız onların kirli emellerine alet olmayacak ve bahar bayramını adına lâyık şekilde kutlayacaktır.

Nevruz çok geniş bir çevre tarafından kutlanan bir bayramdır. Alevî-Bektaşî topluluklarında Nevruz, Hz. Ali’nin doğum günüdür, Hz. Ali ile Hz. Fatma’nın evlendikleri gündür, Hz. Muhammed(SAV)’in veda haccı dönüşü Hz. Ali’yi kendine halife tayin ettiği gün olması özelliğini de taşımaktadır.

Altı asır boyunca cihana adaletle hükmeden Osmanlı Devleti’nde nevruz gününe özel bir önem verilmiştir.  21 Mart Nevruz bayramında devlet adamları ve halk hediyeleşirdi. Bu hediyelere “Nevruziye” adı verilmektedir. Osmanlı Devleti zamanında padişahlara nevruz günleri “nevruziye” adı verilen kasideler sunulurdu. Nevruz günlerinde müneccimbaşı, yeni takvimi padişaha sunar, bahşişini de alırdı. Bu, “nevruziye bahşişi” diye adlandırılırdı.. Saray hekimbaşıları tarafından hazırlanan ve nevruziye denen çeşitli baharatlardan yapılmış macunlar, padişah ailelerine ve büyüklere sunulurdu.

Ben, 2000–2003 yılları arasında Türkmenistan’ın başşehri Aşkabat’ta bulundum. Türkmenler nevruza çok büyük bir kıymet veriyorlar. Bu bayrama “novruz bayramı” adını veriyorlar. Günler öncesinden nevruz hazırlıklarına başlıyorlar. Küçük büyük herkes heyecanla 21 Mart’ı bekliyor. Kendilerine has yemekler, börek ve çörekler hazırlıyorlar. Özellikle Türkmen pilavı bu günün ana yemeğidir. İçine bol miktarda et ve havuç konulan bu pilavın tadını hâlâ unutmuş değilim.

Türkmenler kıt kanaat geçinen bir millet olmalarına rağmen o gün neyi var, neyi yok ortaya dökerler. Ne kadar çok yiyecek hazırlanırsa, yeni yılın o denli iyi geçeceğine inanılır. Semeni, Nevruz’un özel yiyeceğidir. Birkaç aile birleşip büyük bir kazanda buğday özüne, un, su ve şeker ekleyerek hazırlarlar. Bir gün önceden pişirilmeye başlanan semeni, 21 Mart sabahı hazır olur. Konu komşu, tanıdık tanımadık herkese birer kâse verirler.

Genç ve dinamik nüfusuyla dikkat çeken Türkmenistan’da halk, nevruz bayramında gününü ülkemizdeki dinî bayramlara benzer bir şekilde geçirmekte, karşılıklı ev ziyaretleri yapılmakta, tebrik mesajları gönderilmektedir. Nevruz kutlamaları basın yayın organlarında geniş bir şekilde yer almaktadır. Baharın gelişini anlatan nevruz konulu şiirler yazılıp söylenmektedir. Meydanlar insanlarla dolup taşmaktadır.

Türkmenistan’da Nevruz günü resmi tatildir. Önceleri bir gün olan tatil, daha sonra üç güne(20–21–22 Mart) çıkarılmıştır. Sanırım bu uygulama bile Türkmen halkının nevruza verdiği önemi göstermesi açısından yeterlidir. Türkmenistan’daki nevruz heyecanını Türkiye’de bile yaşamadım. O güzel günleri hatırladıkça heyecanlanıyorum. Türk kökenli halkları birbirine kenetleyen bu bayramın ilelebet devam etmesini istiyorum. Çünkü bu gibi ortak değerler bizi birbirimize yaklaştıracak ve kenetlenmemizi sağlayacaktır. Çünkü nevruz Türklerin ortak bayramıdır.

Nevruz deyip geçmemeliyiz. Bu büyük ve köklü Türk bayramını bölücülerin kötü emellerine alet etmesine izin vermemeliyiz. Bilindiği gibi Atatürk 22 Mart 1922 tarihinde Ankara’nın Keçiören semtinde Nevruz şenlikleri düzenletmiş ve kendisi de bu şenliklerde hazır bulunmuştur. Çünkü o biliyor ve inanıyordu ki milletleri ayakta tutan ve kenetleyen millî ve manevî değerleridir. Atatürk; gençlerimize, çocuklarımıza, görecekleri eğitimin hududu ne olursa olsun, en evvel ve her şeyden evvel kendi geleneklerine, millî ananelerine göre yaşama imkânı verilmesini istiyordu. Kendi benliğine sahip olmayan milletlerin tez zamanda tarih sahnesinden silindiğini yaşanan olaylar göstermiştir.

Gelin baharı coşkuyla karşılayalım. Sevelim, sevilelim, sevindirelim… Güzellikleri baş tacı edelim. Fitne ve fesat bizden uzak olsun. Kış uykusundan nevruz ateşiyle uyanalım. Türk Cumhuriyetlerindeki soydaşlarımızın ve Nevruzu bayram olarak bilen ve benimseyen bütün insanların bahar bayramını kutluyor, baharın ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.

Paylaş
Etiketler: NevruzNevruzu bayram
Önceki Yazı

5 Milyonluk Kanalın Hali…

Sonraki Yazı

Kolesterol Teorisinin Ölüm İlanı

M.Nihat MALKOÇ

M.Nihat MALKOÇ

İlişkili Yazılar

M.Nihat MALKOÇ

Tarih Milletlerin Hafızasıdır

24 Eylül 2023
5k
Öğretmek Yetmez, Eğitmek de Gerekir
Eğitim

Öğretmek Yetmez, Eğitmek de Gerekir

17 Eylül 2023
5k
Sümela Kültür Yolu Festivaline Dair Notlar
Etkinlik

Sümela Kültür Yolu Festivaline Dair Notlar

10 Eylül 2023
5k
Genel Eğitim

Önce Ahlak ve Maneviyat

10 Eylül 2023
5k
Sonraki Yazı

Kolesterol Teorisinin Ölüm İlanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap