Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Dr. Ahmet FİDAN

[(A) Sosyal] Medya Depremi!

Dr. Ahmet FİDAN Yazar Dr. Ahmet FİDAN
11 Haziran 2013
Dr. Ahmet FİDAN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bir aydan beri yazamadım. Hem kendi olağanüstü iş yoğunluğumdan hem de her bir günün beş belki de on köşe yazısına sığdırılamayacak kadar hızlı değişmesi veya hareketlenmesi. Son bir haftada olup biten bu hareketlilik, sadece benim değil toplumu izleyen, sezinleyen bütün bilim ve düşün insanlarının başını döndürmekte. Bendeniz de çoğu zaman izlediğim yöntemi izleyeceğim. “Gündem, gündem dışılığa mahkum, asıl gündem, klasik olandır” (A.F). Bu nedenle klasik ve köklü analizlerimi yerel ulusal hatta uluslararası ölçekte okurlarımla paylaşmak istedim.

asosyal-medya-depremi copy1. [(A) Sosyal Medya Depremi:

ÖNCE MİNİK BİR TARİHSEL SÜREÇ veya Girizgah:

20 yıl önceleri. 1983 lü yıllar. Dindar kesim henüz Özal’lı yılların başında kendini temsil edemiyordu. Ciddi bir temsiliyet sorunu yaşamaktaydılar. Bu dönemde zor şartlarda ve tiraj olarak çıkarılan az sayıda ulusal ve yerel basın, en iyi şekilde değerlendirilmeye çalışılıyordu. Özal dönemindeki özgürlükçü havanın da etkisiyle ilgili kesim 1985 li yıllardan itibaren ivmelenmeye başlayacaktı. Öyle de oldu. Bir taraftan Zaman Gazetesi, Bir taraftan Türkiye Gazetesi bir taraftan da 90’lı yıllardaki akit gazetesi ve devam eden yıllardaki yeşilin diğer tonlarında çıkan gazeteler ve bu gazetelerin kardeş kuruluşu dergiler ciddi ve etkin bir şekilde kullanılarak o dönemin ezilen, temsil ediLEmeyen, yer yer sömürülen halklarını yeşil kubbede temsil etmeye çalıştı. Bu süreçte, başta İhlas Holding ve diğer aynı tonajdaki Anadolu holdinglerinin de finans desteği ile, 1990 lı yıllarda ciddi bir ekonomik ve siyasal potansiyel ortaya çıkmaya başlamıştı.

Bu potansiyel 1994’lü yıllarda yaşanan REFAH PARTİSİ depremi ile yerel yönetimlerin yeşile boyanması sürecinde Merhum Özal’dan kalan özgürlükçü iklimde hem daha köklü ekonomik temellere oturmaya başladı, hem de her açıdan kurumsallaşmaya başladılar. Bu ekonomik yapılanma ve güçlenme ile siyasal kurumsallaşma süreci, 1994 lü yıllardan itibaren güçlendi ve 1996 lı yılların Haziran ayında Refah Yol hükumeti döneminde şahlandı. Artık ivme ve akım o kadar güçlüydü ki, 28 Şubat süreci bile ivmelenmeyi engelleyememiş ve ardından kısa dönem süren Ecevit İktidarıyla da iyi geçinen Gülen Cemaati’nin de desteği ile, 2003 yılında Refah Partisinin Protestan ahlakıyla donanmış ve cilalanmış, makyajlanmış AK Parti hükumetiyle artan oranlı bir seyirle devam etmekteydi. Tabi bu süreçte, sosyal ve ekonomik alanda reyting kaybeden başta CHP olmak üzere İnönü’den bu yana devlete sırtını dayamış liberal ve oportünist olsa bile  lümpenlikten kurtulamamış kesimler aynı zamanda ekonomik anlamda da rant kaybetmeye başlamışlar ve başta TÜSİAD olmak üzere ardı ardına malum diğer STK’lar raporlar ve deklerasyonlar yayınlamışlardır. Malum olan kartel medyası önyargı üretirken, yargı ve bürokrasi desteği ile FAŞİZAN denilecek düzeyde uygulamalar ve haksızlıklar yapmaya başlamışlardı. Gerek parti kapatmaları sürecinde, gerek Sn. Erdoğan’ın şiir okuması nedeniyle hapse atılması sürecinde, gerek iktidar olup ta muktedir yapılmayan AK Parti hükumeti döneminde Sabih Kanadoğlu, Necdet Sezer ve Genel Kurumay’ın deklerasyonları, en önemlisi de başta Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ortaya çıkan hukuku dolanma yöntemlerinde ciddi bir MAĞDURİYET dönemi yaşanmış ve TÜRK HALKI DA bunu görerek önce 2002’de verilen desteği 2007 de de vermiştir. Bu zaman aralığını iyi kullanan AK Parti, son genel seçimlere kadar dersine iyi çalışmış ve 12 Haziran 2012 tarihinde (İki yıl önceki bu zamanlar) yeniden TÜRK HALKINDAN vize almayı başarmıştır.

2. Bu Döneme Kadar Medya’da Ne Olmuş:

Aslında basılı ve görsel medyada sahip ve kadro değişikliği dışında bir şey değişmemiş gibi görülse de, 2005 li yıllardan itibaren medya (türlü legal ve illegal yöntem ve entrikalarla el değiştirmiş, düne kadarki KARTEL medyası bu günlere varan şekliyle iyelik (sahiplik) değiştirerek yeşil tonajlı KARTEL’e dönüşmeye başlamıştır.

3. 2000’e Kadarki ve 2000 den Sonraki Sahiplikler:

Genel anlamda ağırlıklı olarak 2005’e kadar medyada sahiplik ve üst yönetimler (başta tatlı su LEVANTENleri, Liberal, Sosyal Demokrat eğilimli kişilerin elindeyken 2005 ten itibaren ve özellikle son beş yıldır sahiplik ve üst düzey yönetim olarak ağırlıklı bir şekilde muhafazakar ve cemaat tabanlı bir yapıya oturmaya başladı.

4. Bunun Gezi Parkıyla İlgisi Ne?

Belki başlangıç aşamasında yani ilk iki üç günkü süreçte başta belirttiğim siyasal ve sosyoekonomik dönemle bir ilgi kurulAmayabilir gibi. Ancak, özellikle 2005’li yıllardan bu yana basılı ve görsel medyadaki taban ve sahiplik kayması, özellikle Cumhuriyet Mitinglerinde, Ergenekon ve Kontr-Ergenekon süreçlerinde 2000 li yıllara kadar kendini temsil edemeyen yeşil tonajlı kitlenin bu gün itibarıyla medyayı yöneten güçler haline gelmesiyle medya ve siyaset gücünün keyfini sürerken, dünün yazılı ve görsel medyasını yöneten kitle reytingsiz ve tabansız kalmanın refleksiyle sanal medyaya yönelmeye başladı.

Ancak, yukarıda da dile getirdiğim, gerek Ergenekon operasyonlarında, gerekse Cumhuriyet Mitinglerinde kendilerini olağan kağıt bası ve görsel medyada (yeterince) temsil edemeyen ağırlıklı olarak Sosyal Demokrat ve liberal kitle, sermaye ve personel gerektirmeyen, yer yer bireysel olarak ta yürütülebilen internet siteleri ve özellikle sosyal paylaşım siteleriyle kendilerini ifade etmeye, görüşlerini yaymaya başlamışlardır.

5. İşte (A)sosyal Medya Depreminin Fay Hattı!

Düne kadar yani 2000 li yıllara kadar dördüncü kuvvet medya olarak bilinen aslında birinci kuvvet olan medya sahipliğindeki eksen kayması, 2005’li yıllardan itibaren özellikle de 2008 li yıllardan itibaren Cumhuriyet Mitingleri ve Ergenekon süreçlerinde ilgili kesim sosyal medyada çok ciddi bir şekilde yapılanmaya örgütlenmeye varlık göstermeye başlamışlardır. İncelediğinizde göreceksiniz ki, iktidarda olan AK Partinin Facebook guruplarına göre, CHP nin ve benzeri muhalif kitlelerin gurupları çok daha aktif ve katılım oranları çok daha yüksektir. Öyle ki, daha düne kadar belki de fazlaca kimsenin dikkatini çekmeyen bu durum, Gezi Parkı eylemleri sürecinde, Sayın Başbakan’ın enformasyon ve dez-enformasyon sorunsalını ortaya koymak için “Şu sosyal medya tam bir baş belası” ifadeleriyle kendini göstermiştir.

Neden Neden?

6. Neden sosyal medya baş belasıdır. İşte fay hattının ilgili sorusu. Ya da Zurnanın Zırt Dediği Delik:

2000 öncesinin kendini ifade edemeyen kitlesi, 2000 den sonra medyayı, siyaseti ve ekonomiyi yönetmenin sarhoşluğuyla çok önemli bir olguyu atlamışlardı. O da dijital basın ve/veya sosyal medya idi.

7. Taksim Gezi Parkı’nın Medya Sponsoru, Sosyal Medyadır!

Bu sosyal medya, başta da bahsettiğimiz gibi, cumhuriyet mitinglerinde ve Ergenekon sürecinde ivmelenmeye başlamış kendini ifade edememiş olmanın masumane refleksi olan oluşum ve yapılanmalardı. Bu oluşumlar, 2010 yılı ve devam eden yıllarda sürekli ve düzenli olarak çalıştılar. Belki sokakta miting yapmak hem zaman hem maliyet hem de zahmet isteyen bir olguydu. Ama sosyal medyadaki etkinlikler hem bedava, hem zahmetsiz hem de zaman harcamadan yapılan etkinliklerdi. İşte yirmi sene öncesinin medyada kendini temsil edebilen kitleleri, 2005-2010 aralığında kendini yeterince temsil edemeyen sosyal demokrat tonajlı kitle SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNDE kendilerini özgürce lanse edebiliyorlardı.

8. Sosyal Medya’nın Astarı:

Sosyal Medyanın Gezi Parkı Sponsorluğu öyle çok ta fazla kurgulanan bir olgu değildir. Zira özellikle son beş yıldan bu yana patlama sürecine gelmiş, iktidarın politikalarına taban tabana ters kitle, içten içe zaten önemli ölçüde kendini temsil edip ifade edebiliyorlardı. Bunu şahsen bizzat ben yaşamaktayım. Zira gerek facebook gerekse twitter’da beş bin civarındaki arkadaş ve takipçi listemdeki kişilerin çoğunluğu bu kültürel örgüye sahip kişilerdi. Takipçi listemin oluşmasında düşünce veya ideolojik bir ayrım yapmadığım için bunu yakından görmekteyim.

Muhafazakar kesimin kahir ekseriyeti kendi içinde açık iken, sanalda son derece kapalıdır. Dijital veya sanal dünya ve paylaşım siteleri, kendi iç kozmozlarını tehdit edeceği kaygısıyla diğer kesime göre DİJİTALE AÇILIMDA çok daha temkinlidir. Sosyal medya’daki yapılanma faktörüne bunu da eklemek gerek.

9. Sosyal Medyanın Sigortası Atarsa:

Son güncel olay veya sorunsalda aslında içeriğini ve sahipliğini yukarıda açıkladığım A(normal) örgütlenmiş ya da açık tabirle örgütlü gibi görülüp aslında plural bir yapı sergileyen kişi, gurup ve sayfa sahipleri süreci fazlaca sahiplenmişler, öteden beri Suriye Meselesi, Ergenekon Süreci, Alkol Yasağı, Fütursuzca yapıldığı iddia edilen özelleştirme açılımları ve Sn. Erdoğan’ın Kasımpaşa’lı tavrı nedeniyle bilenmişlerdi. Gezi parkındaki üç beş ağaç kesimi endişesi ve AVM bahanesiyle yeni sermaye sahiplerine ve küresel sermaye sahiplerine baş kaldırıya dönüşüverdi.

Önce haklı olarak başlayan süreç kısa zaman içinde protestocu kitlenin kimyasının ve misyonunun değişmesiyle çıkmaza girmeye başladı. Tepkiyi dizginlemek için Sn. Başbakan karşı mitingler zincirine başladı.

Bundan sonraki süreç ve değerlendirmelerimizi ve bunun toplumsal yapıdaki (olası) siyasal tercihlere ve kaymalara yansımasını bir sonraki yazımıza bırakmak ümidi ile esen kalınız.

Not: Bu yazı, http://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.org,www.bolgeselhaber.com,

www.sinematur.com, www.ahmetfidan.com, www.ahmetfidan.com, ile, Kuzey, Gazete Gerçek, Ordu Yorum vb. kağıt bası gazetelerde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
Paylaş
Etiketler: çevreçevresel etkenlerdemografiGezi ParkıiletişimkamuoyuKentkonsensüskültürmedyapolitikasiyasal olaylarSiyasetsosyal olaylarsosyolojitoplumtoplum mühendisliğiyaşam
Önceki Yazı

Takanlar, Takılanlar ve Taciz Edenler…

Sonraki Yazı

Süleyman Erol’dan: Sarı Sabır

Dr. Ahmet FİDAN

Dr. Ahmet FİDAN

İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004). Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi. ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir. Eserleri: Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.

İlişkili Yazılar

Bilim & Teknoloji

Kültür Araştırma Doğa ve Çevre Dernekleri Federasyonu Kuruluyor

15 Kasım 2024
5k
Dr. Ahmet FİDAN

Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyon Teknikleri Açısından Toksik Kişilerden Uzaklaşma Yöntemleri

12 Kasım 2024
5k
Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies
Çocuk Gelişimi

Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies

11 Kasım 2024
5k
Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler
Dr. Ahmet FİDAN

Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler

06 Ekim 2024
5k
Sonraki Yazı

Süleyman Erol’dan: Sarı Sabır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap