Kurnaz siyaset AKP ‘ye bu günkü başarıyı getirdi. AKP önce toplumu narkozladı. Bu öyle bir narkozdu ki toplum hala bu narkozun etkisinden kurtulup da uyanamadı. Mevcut iktidar bir daha asla yok edilemeyecek biçimde, Cumhuriyetin tüm değerlerini yok sayarak sisteme hakim oldu. Atatürk devrimleri, laik, çağdaş düşünce anlayışının yok edildiği bir çarkın içine sürüklenen bir Türkiye söz konusu artık. Şimdi ülkede bu kadar akil adam vardı da, peki ülkenin her geçen gün nasıl bir tıkanmaya, felakete sürüklendiğini neden görmediler? Vıgtor Hugo ” Bir ülkede çağdaş düşüncenin, aydınlık değişimin getirisinin yerine, yalakalık dalkavukluk getirisini koyarsanız o ülkede ne demokrasi kalır, ne de o ülke insanına aydınlık bir gelecek vaat edebilirsiniz, biter tükenir o ülkede tüm dengeler” diyor. İşte bu sözlerin şimdi yansıttığı gerçeği yaşıyor Türkiye.
UYUYAN NEYİ NASIL ANLAYACAK…
Siyasi iktidar şimdi hutbeden bile Atatürk adını çıkarıyor ve Türk değerlerini silmeye çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti değil de, İslami Cumhuriyet adımıları atılır gibi. Bir süre önce (RTE) nın yaptığı bir konuşma geldi aklıma, ”Gelecek bizim, artık bu ülkede laik değil ümmetçilik evladır, geliyoruz, sindire sindire geliyoruz.” İşte bu sözlerin şimdi hayata geçirilmesi gerçeğini yaşıyoruz. Cumhuriyetin tüm değerlerinden rahatsızlık duymak, senaryonun diğer bir adı değil mi? Bir ülkede barış elbette her duyarlı insanın, ülkesini seven her bir kişinin istediği bir şey. Dil, din, ırk gözetmeksizin bu ülkede yaşayan her kesin barış adına bir şeyler yapması gerekir. Peki sen kendi siyasal geleceğin için toplumu narkozladıysan, uyandır bu narkozun etkisinden toplumu ve saklanan gerçekleri görsün. Güdülmüş, uyuyan toplum varken bu ülkede AKİL adamlar şimdi ne yapacaklar merak ediyorum. AKP burada asıl kendi tanıtımını yapacak. Malum yaklaşan üç seçim var, yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler var. Ama (RTE) asıl kendi kafasında yatan başkanlık sistemini hayata geçirmek istiyor, akil adamlar sözde barışı anlatmaya çalışırken, asıl AKP’nin tıkanan sisteme nasıl hizmet ettiğini anlatacaklar, buna alet olacaklar acaba bunun farkındalar mı?
AKP kendine yakın isimleri Dolmabahçe’ye akil adamlar diye davet ediyor, yıllarca hiç bir başbakanın kullanmadığı ve tarihe saygı duyduğu Dolmabahçe’de hem de. Nedense tarihe, cumhuriyete düşman bir anlayışın anlamsızca inadına kullandığı bir yer artık, tarihi miras olmaktan çıkmış bana göre Dolmabahçe. Ama bu ülkenin yok olmasına, tarihin, çağdaşlığın, Atatürk devrimlerinin, cumhuriyetin yok olmasına tanık olan bir Dolmabahçe’yi seyretmek üzüyor beni. Şimdi akil adamlar ağırlanıyor orada, daha akil olmanın ne demek olduğunu kavrayamayan, akil olmanın sorumluluklarını bilmeyen, bunu bir partinin siyasal kurnazlığına ortak olarak kullanmak isteyen ve buna çanak tutan insanlar. Vatandaşını, sanatçısını, aydınını, düşünen, yazan, konuşan insanı azarlayan bir Başbakan var ülkemizde. Bugün Başbakanı eleştireni, rejim düşmanı olarak gören, ama şimdi nedense onu kahraman olarak anlatan ve karşısında düğmesini ilikleyen, ayakta karşılayan dönekler. İnsan çıkar uğruna nasılda tüm onurunu şahsiyetini bir anda satabiliyor anlamış değilim.
Akil olmanın ötesinde topluma neyi anlatacağını bilmeyen insan, akil olmanın nasıl bir şey olduğunu sormalı. Barışı mı anlatılacak, yoksa (RTE) mı anlatılacak? Koca bir Türkiye sadece bir tek adamın gözlerine bakıyor, ağzından çıkacak sözlere, vereceği kararlara bakıyor. Bunun adı akil olmak mı yoksa akıl ve bilimden uzakta bir karanlığın habercisi olmak mı? AKP şimdi bu ülkede asıl akil olmanın dışında hala narkozla uyuyan bir korkak toplum yarattı, bu topluma her şeyin gizlenerek anlatılması ne kadar kolay olacak değil mi? Her anlatılana inanan, ama bunu sorgulayamayan bir güdülmüş toplum.
İşte seçilmiş akil adamlar da bu topluma kolay anlatacaklar, kurnaz siyasetin ne olduğunu. Ama ne anlatırlarsa anlatsınlar hala uyuyan bir toplum zaten anlatılanları anlamayacak bile. Bunun adı AKP’nin kurnaz siyaseti ve yaşanacakların kara resmi.
