Yazı yazmaya çalışırken, elektrikler sürekli kesiliyor. Elektrik kurumu yetkililerinin mutlaka mazereti vardır. Mazerette hazır. ‘Kötü hava koşulları.’Bilgisayarlarımız sürekli kapanıyor. Yaptığımız sayfalar uçuyor.
Dışarıda kar yağıyor ve trafik karmaşası yaşanıyor. Evlerinde yakacak bir şeyi olmayan insanlarımız üşüyor. Birileri sıcacık yuvalarında televizyon seyrediyor. Kimileri yiyecek ekmek, bir sıcak çorba arıyor. Kimileri kar yağdı, diye seviniyor ve kayak yapmaya gidiyor. Dışarıda kar yağıyor. İnsanları arasındaki uçurum ortaya çıkıyor.
Dışarıda kar yağıyor. Pislikleri kapatıyor. Her taraf bembeyaz oluyor.
Ben karın yağmasını severim. Pencereden karın lapa yağmasını; ağacın dalına bir kuşun konmasıyla küçücük düşen kar tanelerini seyretmesini, severim.
Dışarıda kar yağıyor. Karlı havaları severim. Çünkü çocukluğumu hatırlatır. Karda kayarken düşmeyi, ağız dolusu gülmeyi hatırlarım. Tasasız, kinsiz, hasetsiz, yalansız, çarpıtmasız günleri anımsarım.
Kar taneleri bana saflığı, hiçliği hatırlatır. Kar taneleri ölümü ve yeni bir hayatı düşündürür.
Dışarıda kar yağıyor ve ben karın yağmasını severim. Dışarıda kar yağarken, sıcacık bir şöminenin karşısında, bir sevgiliyle yan yana uzanarak çıtır çıtır yanan odunların karşısında, sıcacık bir şarap içmek isterim.
Karın yağması, bir sevgiliye sıcacık sarılmak gerektiğini hatırlatır.
Bugün hafta sonu. Dışarıda kar yağıyorsa, sıcacık dört duvar arasındaysınız sevgilinize sıkı sıkı sarılın ve onu sevdiğinizi söyleyin. Soğuk dört duvarlar arasındaysınız sevgilinize yine sarılın, sıcacık sevgi sözleriyle ısının.
İyi hafta sonları…
