Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cahit KARAÇ

Kadın

Cahit KARAÇ Yazar Cahit KARAÇ
09 Mart 2013
Cahit KARAÇ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yeryüzünde yaratılmış şeref, onur, namus ve haysiyetin iki temsilcisinden birisi olan kadın, dünyanın her neresinde olursa olsun varlığı ile erkeğe eşit olan her kadın, dişiliğiyle de erkeğe eştir.

Dünyada kadın ve erkek birbirini tamamlayıp bütünleyen iki varlıktır. Her ikisi birbirini oluşturup tamamlar. Her ikisi bir araya gelmeden ikisi de var olup yaşamaz. Her ikisinin var olup yaşaması, birbirinin varlığına bağlıdır. Dolayısıyla her iki varlıkta yaratılışları itibariyle biribirine benzerlerken, erkek dişi olarak benzersizlikleri de her ikisini birbirinden ayırt etmektedir.

Kadın erkek arasındaki bu ayrıcalık gece ile gündüz gibidir. Onun için kadın erkek arasındaki eşitlik, ayrıcalık, farklılık tıpkı bir günü oluşturan gece ile gündüz gibidir. Onun için ne gecenin gündüze, ne gündüzün geceye bir üstünlüğü vardır. Her ikisinin varlığı birgünü oluşturur. Oluşan her gün hayatı, hayatta varlıkları oluşturup devamlılığını sağlar.

Devamlılıkta her iki taraf içinde eşitlik vardır. O da hayatın içinde saklıdır. Yaşanmadan anlaşılmaz.  Çünkü egoların üstü bencillikten dolayı örtülüp kapatılmştır. Kimse kimseyi tanımak istemiyor. Sevip sevilerek yaşadığı hayatı paylaşıp kolaylaştırarsak güzel bir hayat yaşamak istemiyor. Çünkü külfetine katlanamıyor.

Kolaycılıkta hayatı ve birlikteliği ucuzlatıp değerini düşürüyor. Emeksiz hiç bir hayat güzel ve kalıcı olmaz.

Dolayısıyla işin başlangıcında fark edilip görünmeyen kadın ile erkek eşitliği, tıpkı bir günü oluşturan gece ile gündüzün her günü birbirinden farklı olmasına rağmen sonunda aradaki zaman farkının ortadan kalkıp birbirine eşit hale gelmesinde olduğu gibi bir şey.

Yıl içinde biri sürekli belirli bir zamana kadar uzar. Bir diğeride aynı zaman dilimi içinde sürekli kısalır.  Sonunda da uzayan kısalan birbirine eşit hale gelir.  

Bu bize dünyadaki hiçbir yaşamın rastgele olmayıp her işin denge üzere ölçülü olup, ölçülü yaşanacağını gösterir.

Demekki, birbirine benzer yaratılmış hiçbir varlık ne birbirine denk ne de birbirine eşittir. Denk ve eşitliği sağlayan bizzat yaşanılan hayatın kendisidir. Hayat içindeki tüm varlıkların ölçü içerisindeki dengeyi bozmayacak sevgi ve saygı çerçevesindeki yaşamıdır.  Kendine benzer hiçbir varlığın kendi gibi olan hiçbir varlığa karşı üstünlüğü ya da alçaklığı yoktur.

Ancak birbirine benzer olan her varlık, birbirinin karşıtıyla var olup yok olur. Yayaşayıp varlıklarını sürdürürlerkende birbirlerine karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirerekte birbirlerinin eksiğini giderirler.

Onun için kadın erkek yaşadıkları hayat içinde sadece birbirlerinin eksikliklerini gidermezler. Her ikisi de birbirine karşı hayatın içinde çekim alanı oluşturarak kendi varlıklarının devamını da sağlarlar.

Onun için kadın ve erkek sadece kendi egoları için yaşamazlar. Dünyadaki varlıklarının devamı içinde birbirlerine karşı görev ve sorumlulukları vardır. Bu görev ve sorumluluğun yerine getirilmesi için de elbette birbirlerine muhtaçtırlar.

Bu ihtiyaç ve muhtaçlık insanı, insanlıktan çıkarmamalı. Kadın kadınlığını, erkekte erkekliğini bilmeli.

Ancak bu şekilde kadın, kadın olur. Erkekte erkek olur. Aksi takdirde ne idiğü belirsiz bir varlık olur. Bu da kadının toplumdaki yaşantısını ister istemez zora sokar. İşte burada zoru bozup kadına hayatı kolaylaştıracak olan yasalardır.  

İşte o zaman, birbirine benzer fakat birbirinin karşıtı olarak yaratılmış olan bu iki varlık, her ne kadar birbirini tamalayıp hayatı birlikte yaşayıp devamlılığını sürdürmede birbirlerine muhtaç olsalar da ister istemez yaratılışları itibariyle elbette birbirlerinden faklıdırlar.  Yaratılışlarındaki bu farklılıklarda elbette aralarındaki eşitliği bozar. Eşitliği bozan en belirgin özellik, en büyük fark, güç farkıdır.

Her yerde hak, hukuk ve adaleti güç oluşturur. Güç sağlar. Güçsüzün hakkı,  hukuku ve adaaleti olmaz. Hak, hukuk ve adalet sahibi olunmayınca; para, mal, mülk sahibi de olunmaz.

Onun için çağdaş bir ülkede adalet sadece güçlüden yana değil, güçsüzün de güçlü kadar hak ve hukukunun korunup sağlanamsı için kurulup oluştuurlur.

Adalet mülkün temeldir. Temelinde adalet olmayan her mülk, her temel yıkılır. Onun için bir ülkede adalet; Deveyle pireyi, kralla köleyi bir ederse işte o zaman o ülkede adalet var demektir. Milleti özgür ve yıkılmaz demektir.  

Yoksa kadın her yerde kadındır. Her yerde hepimizin anası, bacısı, teyzesi, halasıdır. Kadın, ister köylü, ister şehirli, ister okumuş, ister cahil olsun. İster Amerikalı, ister Türk, ister Avrupalı, ister Asyalı, ister Avrupalı olsun. Dünyanın her neresinden olursa olsun kadın, kadındır. Kadın anadır.

Analarımız, hangi ırktan, hangi ten ve renkten, hangi milletten hangi soy soptan olursa olsunlar, kadınlıkta, analıkta hiç birinin bir diğerinden bu bağlamda hiç bir farkı yoktur.

Ancak bu fark erkeğin menfaati olduğu her yerde bozuluyor. Kadın, sadece kadın olmaktan değil, insan olmaktan da çıkarılıyor. İşte asıl sorun burada başlıyor.

Bu insanlığın yaratılışından beri hep böyledir. İnsanlık var oldukça da bu hal üzere bu oluşum, hep böyle devam edecektir. 

Dolayısıyla her doğup var olan kızımız, bacımız, sonunda hepsi bir eş, bir kadın olup ana olmaya namzettirler.

Erkeğin kadına oranla daha güçlü yaratılışı, günümüz dünyasında kadının hak ve hukukunun sağlanıp korunmasında sorun oluşturuyor. O da toplum vicdanını yaralayıp rahatsız ediyor.

Sorun burada kadında değil, haktan, hukuktan yana adaletli olmayan erkektedir.

Yoksa Havva anamızdan beri kadın, kadındır. Hep doğurur, besler, büyütür, yaşatır. O günden bu güne hiçbir şey değişmemiştir.

Nesiller boyu varlığımızın devam edip çoğalmasını sağlayan kadınlarımızdır. Bu gün biz neysek kadınımız o. Kadın neyse biz de o'yuz. İçinde yaşayıp var olduğumuz toplumda, dünya da bu gün O'dur.

İnsan için doğmak değil, yetişmek önemlidir. Dünyanın güzelliği insana, insanın güzelliği eğitime, eğitimdeki güzelliğin en büyük payı da analarımıza aittir. Çünkü çocuk için dünyada okunacak en güzel ve en büyük kitap anadır.

Çoçuğun gözünde anadan büyük kitap, anadan büyük arkadaş yoktur. Çocuk için ana herşeydir.

Ben çocukluğumda (üç yaşımda) annemden üç gün ayrı kaldım. Üç gün ağladım. Halbu ki babm üç beş ay çalışmak için evden ayrılıp giderdi. Hiç ağlamazdım. İşte en basit bir örnekle çocuk için ananın önemi. Başka söze gerek var mı?

Dünyanın en büyük zenginliği ana olan kadınımızdır. Onun için bizleri yetiştiren tüm kızlarımızı çok iyi yetiştirmek zorundayız.  Toplumun çağdaşlığı, medeniyeti geleceği tümden onların iyi yetişmişliklerine bağlıdır.  

Bu gün dünyada her ne varsa hepsinin kaynağında kadın vardır. Kadınları iyi öğrenim görmüş, iyi eğitilmiş, iyi yetiştirilmiş tüm toplumlarda insanlar daha huzurlu daha mutluyken, diğerlerinde bu oran çok daha düşüktür.

Bunun böyle olduğuna inanmak için illaki bir istatistik yapıp doğruluğunu kanıtlamaya gerek yoktur. Azıcık aklı olan bunun böyle olduğunu bilir.

Bu gün dünyamız daha iyi olmanın arayışı içinde. Ancak bu arayışta birçok insan hak etmediklerini isteyip arzuladığından huzur bulup mutlu yaşamaları da mümkün değildir.

Mümkün olmayanı arayan insanlık bu gün zordadır. Onun için dünyadaki bütün kadın ve erkekler hep arayış içindeler.

Arayış içindeki insanların sayısı her geçen gün artığından toplumdaki çarpık ilişkiler de o denli artıp çoğaldı. Artıp çoğalan ilşkiler her yeri kirletti. Ateşi yakmaz, gökyüzünü ağlamaz, suyu akmaz, toprağı verimsiz, ağacı meyvesiz etti.  

Çevre kirleniyor. Kirlenen çevrede insan yaşayamaz hale gelip bozuluyor. Her geçen gün erkeğin yakışıklılığı, kadının güzelliği kaybolup gidiyor. Bu kaybolup gidişin yanı sıra birde toplumda erkeğin kadına, kadının erkeğe doğru dürüst güveni kalmadı.

Toplumumuz özgürleşip güzel yaşayalım derken her geçen gün biraz daha eski güzelliğini kaybedip çirkinleşiyor.

Üretmeden tüketen koca bir toplum olduk.

Hiç kimseye bir şey denmiyor. Herkes ne oldum delisi oldu.  Kimisi aç, kimisinde doyumsuzluk had safhada. İnsanların arzu ve istekler çoğaldı. İhtiyaçları farklılaşıp değişti. Huzur ve mutluluk bizden uzaklaştı.

Kadın erkek hep beraber çağdaşlaşıp güzel yaşayalım derken ne oldum delisi olup hep birlikte insanlıktan çıktık.

Onun için şimdi kadınımıza daha çok iş düşüyor. İnsanımızı çağdaşlaştırıp sosyalleştirerek toplumumuza çok daha güzel bir hayat sunup yaşatabilmemiz için kadınımızı yeni baştan yaratmamız gerekir. Aksi takdirde sonumuz umutsuzluk içinde karanlık olur.

Kadını aydınlat ki, bütün dünya aydınlansın…

 
08.03.2013

Cahit KARAÇ

 

Paylaş
Etiketler: annekadınKadın erkek arasındaki
Önceki Yazı

Bir Uyuşturucu Mağdurundan…

Sonraki Yazı

Sakin Şehrin Köyü Katliâm Eşiğinde…

Cahit KARAÇ

Cahit KARAÇ

İlişkili Yazılar

Cahit KARAÇ

Barış

19 Nisan 2019
5k
Cahit KARAÇ

İnsan ve Ağaç

16 Nisan 2019
5k
Cahit KARAÇ

Cahit’ten Özlü Sözler

26 Şubat 2019
5k
Cahit KARAÇ

İnsan ve Ağaç

23 Şubat 2018
5k
Sonraki Yazı

Sakin Şehrin Köyü Katliâm Eşiğinde…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap