Galatasaray’a UEFA kurasında Bordeaux çıktıktan sonra niyetlenmiştim Monaco-Bordeaux maçını izlemeye. İyi ki de izlemişim, pişman olmadım. Aksine bırakın Galatasaray’ın rakibini izlemeyi futbol adına zevk veren bir takımı izledim. Mutluyum.
Maçın ilk yarısındaki Bordeaux’ya baktığımızda Galatasaray’ın çantada keklik bir rakibe karşı oynayacağını bu sezon düşünmemize rağmen ikinci yarı farklılıklar belirgin bir şekilde görüldü. Ama önce ilk yarıyı değerlendirelim biraz. Monaco baskın. İlk golü atıyor, ardından ikinci gol, ardından ikinci. İlk yarı bittiğinde skor 2-0.
İkinci yarıyı değerlendirelim şimdi. Bordeaux ikinci devrede de pasif oyununa devam ediyor. Ama değişen bir şey var. Artık Monaco da pasif. Şans ya. Kazan diyor Monaco’ya. Adeta yukarıdan bir el yardım ediyor. Ve 3-0. İkinci yarının hemen başları. Skorboardda Monaco 3-0 Bordeaux yazıyor. Ve mucize bu andan sonra başlıyor. Üçüncü golün hemen ardından Bordeaux cevap veriyor. 3-1. Sonra teker teker geliyor goller ve Bordeaux geçen sene altı gol yiyerek 6-0 yenildiği Monaco deplasmanının rövanşını bir futbol ziyafeti çekerek 4-3 kazanıyor. Akıllarda müthiş bir maç, Diarra’nın mükemmel golü ve Cavenaghi’nin estetik oyun anlayışı kalıyor.
Fransa 1. ligi bu. Hani böyle maçlar nadir rastlanır bu ligde. Meşhur adıya Ligue 1’de. Avrupa’nın beş büyük liginden biri olan lige yakışır bir maç oluyor. Bordeaux’yu analiz etmek çok zor. Bize karşı şanslarının tuttuğu bir gerçek ama profesyonel anlamda düşünecek olursak çok güçlü ve zor bir takım. Yapılanıyorlar. Her an herşeyi yapabileceklerini bu maçla gösterdiler. Galatasaray’ın kadrosunda geçen seneye oranla çok fazla değişiklik oldu. Bu hem avantaj hem dezavantaj. Avantaj Galatasaray’ı çözmek için çok uğraşmaları gerekiyor. Dezavantaj Galatasaray’ın yeni yeni takım olma hüviyetini başlaması. Teknik adamları Laurent Blanc de ikinci sezonunu yaşıyor. Takımını tanıyan bir teknik adam Skibbe’ye oranla. Ama hepsi aşılır engeller.
Öylesi böylesi yok. Galatasaray UEFA Kupası’nı Saracoğlu’nda havaya kaldırmak istiyorsa bunları yapacak. Bu yollardan geçecek. Bizim rakibi bu kadar düşündüğümüz yeter. Biraz da onlar düşünsün…
