Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet YALÇINKAYA

Ata Vatandan İlk Sesleniş

Ahmet YALÇINKAYA Yazar Ahmet YALÇINKAYA
08 Ocak 2013
Ahmet YALÇINKAYA
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Okul sıralarında öğrenmiştik. Atalarımız, bir çok nedenin yanı sıra özellikle oralarda baş gösteren kuraklıktan dolayı Orta Asya‘dan şimdiki topraklarımıza göçmüş ve buralarda yerleşmişler. Dolayısıyla Orta Asya bizim ata vatanımız olmaktadır.

Okul sıralarında öğrenmiştik. Atalarımız, bir çok nedenin yanı sıra özellikle oralarda baş gösteren kuraklıktan dolayı Orta Asya‘dan şimdiki topraklarımıza göçmüş ve buralarda yerleşmişler. Dolayısıyla Orta Asya bizim ata vatanımız olmaktadır.
 
Ders kitaplarından okumak ya da öğretmenin ağzından dinlemek elbette bu bilgileri öğrenmek için, anlamaya çalışmak için yeterli oluyordu. Her zaman hafızamızda bu bilgiler yerini korumuş, belki bir kutsal anı gibi bizi hüzünlendirmiş, platonik bir sıcaklık gibi içimizi ısıtmıştır.

Zaman zaman öğretilenlere ters kavramlar ve tezler öne sürülmüş olsa da biz hep gönlümüzde oralara ayırdığımız yeri koruduk.

Ancak, öğrenmek ve kabullenmenin ötesinde, anavatanı hissetmek gibi ata vatanı hissetmek mümkün müdür, göçe sebep olan kuraklık anavatanda görülene benzer midir yoksa çok farklı mıdır gibi sorular da ister istemez aklımızın bir köşesinde durur, tüm bastırmalarımıza rağmen cevap bulacağı günü beklerdi.
 
Yaklaşık 10 yıl önce Orta Asya‘yı Özbekistan‘la tanımak nasip oldu. Daha sonra Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan‘ı da görüp anlamaya çalıştık. Artık o coğrafya sadece gönlümüzde yer almakla kalmamış hayatımızın bir parçası olmuştur.
 
Kuraklık konusunu fazla açmak istemiyorum. Öyle geniş ve Orta Asya‘da öyle özellikleri ve farklılıkları olan bir konudur ki uzun uzadıya konuşmak gerekir. Sadece şu kadarına değinelim:
 
Orta Asya‘da su kenarında kurak kalmış yerler olabileceği gibi bozkırın bitiminde veya çölleşmeye yüz tutmuş kuru toprağın bitişiğinde yeşil alana rastlamak mümkündür. Yine de kuraklık boyutunun genel olarak anavatanımızdan çok farklı ve gerçekten üzüntü verici olduğunu söyleyebiliriz.
 
Orta Asya‘ya ata vatanımız demekle tarihi bir gerçeğin vurgulanmasıyla mı kalırız yoksa “vatan” ile ifade ettiğimiz duygunun bir benzerini o coğrafyada hissedebilir miyiz? İşte bu noktada paylaşmak istediklerimi burada aktarmaya çalışacağım.
 
Kültürel olguların, birlik ve beraberliğin sağlanması için ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliriz. Kültürün hangi unsurlardan oluştuğu konusunda üç aşağı beş yukarı hemfikirizdir. Sonuçta, aynı kültürün içinde insanın kendini yuvada, ortak kültürün içinde ise kendini tanıdıklar arasında hissettiğini düşünürüz. Kültürel farklılaşmanın başladığı yerde geriye neyin kalacağını ya da birliğin buna rağmen korunma şansının olup olmadığını ise o farklılıkları yaşamadan anlamak ve yorumlamak kolay değildir.
 
Özbekistan‘ın Fergana Vadisi‘ne ilk geldiğimde içim dolmuş ve kendimi tutamamıştım. Maalesef sevinçten değil üzüntüden. Komünist rejimin sebep olduğu maddi ve manevi tahribatı daha hiç bir şey yaşamadan, kimseyi tanımadan, sadece gördüğünüz manzaradan anlıyordunuz. Kendime gelmem günler almıştı.
 
Şimdi ise, komşu ülke Türkmenistan‘da, daha ağır şartlarına rağmen herkes için çok ümitliyim. Hem burada hem de Orta Asya‘nın diğer ülkelerinde tahribatları onaracak, sıkıntıları aşacak potansiyel var. Sadece bölge insanının sabır ve gayreti gerekiyor. Bölge dışındakilerden ise yardım edebilen etmeli, yardım edemeyen gölge etmemeli.
 
Orta Asya‘da kültürel farklılaşma, empoze edilene karşı gösterilebilen direnç ve kültürel mirastan alınan güçle orantılı bir seyir izlemiş. Şehirlerde gelenek ve göreneklerin zayıflaması bölgenin tüm ülkelerinde benzer şekilde kendini göstermesine rağmen bağımsızlık sonrasında yaşanan manevi ve kültürel canlanma ülkeden ülkeye farklılık göstermiştir.

Sovyetler Birliği döneminde aşılanan yapay millet kültürü ve oluşturulmaya çalışılan yapay düşmanlıklar maalesef halen tam olarak aşılamamış. Bunun elbette birçok sebebi var ancak Türkiye’nin yakın geçmişte bu bölgeye ilgisinin yeterli olmadığını,  bu konuda katkısı olması gerekirken pasif kaldığını düşünenlerdenim. Buralarda yaşadığım her gün ve dinlediğim her hikaye bu düşüncemi pekiştirmektedir.
 
Tüm bu olumsuzluklara rağmen bir Türkmen, Özbek, Kırgız veya Kazak köyüne uğradığınızda bir yakınlığı, bir benzerliği görüyorsunuz. Ne okuduğunuz kitapların, ne öğrendiğiniz tarihin, ne de eğer milliyetçi yanınız ağır basıyorsa incelediğiniz soy kütüklerinin sizi şartlandırdığını zannetmeyin. Yakınlık, yediğiniz tandır ekmeği, bölge insanının giydiği elbiseler, akşamları bahçede otururken anlatılan destanlar ve eğer etrafta bir ozan varsa dinlediğiniz deyişlerde tüm gerçekliğiyle sizi sarmaktadır.
 
Ata vatan kavramı da işte bu yakınlığın iliklerinize kadar kendisini hissettirmesiyle daha anlamlı bir hale gelir. Hakikaten benim atalarım buralardandır dersiniz. Benim gibi uzun süre Orta Avrupa‘da da yaşamış ve tüm insancıl ve Müslüman duygularına rağmen Avrupalı ile yakınlığını kuramamış birinin, atalarının muhtemelen geldiği bu toprakları, kuraklığına, sömürülmüşlüğüne, hüznüne rağmen “vatan” olarak bağrına basması kaçınılmazdır. Çünkü buraların insanı sadece teorilerin ortaya koymaya çalıştığı gibi aynı kandan değil, tüm kaybedilmiş güzel alışkanlıklarına, zayıflıklarına, edinilmiş kötü alışkanlıklarına rağmen aynı yürektendir.
 
Buralarda bizim için benzer duyguların beslenip beslenmediğini merak edebilirsiniz. Evet, bizim kadar değil. Sebebi tahmin edilebilir. Kendini yeniden tanımaya ihtiyacı olanın akrabasını tanıması için zamana ihtiyacı vardır.
Unutmamalı ki, bizim hissettiklerimizi hissedenlerin sayısı burada gittikçe artıyor ve artmaya devam edecektir.
 
Türklerin ata vatanı konusunu buralarda özellikle Özbek ve Türkmenler çok vurgularlar. Bizim Avrupalılarla karışmış olmamıza rağmen kökümüzün buralardan gittiğini dile getirirler. Hele Türkmenler bize bunu zaman zaman hatırlatırlar. Alparslan‘ı, Sultan Sancar‘ı, Köroğlu‘nu, Aslı ile Kerem‘i ve daha nice ortak şahsiyet ve kahramanı sorarlar. Onlara göre Alparslan Türkmen olduğuna göre Türkler de aslında Türkmen sayılır.

Bu ifadelerin hangi düşünceyle söylendiğini fazla önemsemiyorum. Aradaki bağın kurulmasını ve yakınlığın onlar tarafından da ifade edilmesini beraberliğe ihtiyacımızın had safhada olduğu şu dönemde yeterli görüyorum.
 Umutluyum diyordum ya…
 
Biz gücümüzün, Orta Asya ‘daki akrabalarımız da kendilerinin farkına vardığı anda yürek birliğimiz güçlenecektir.
Onlar kendilerinin farkına varmaya başlıyorlar. Biz de elbette bir gün gücümüzün farkına varacağız.

Ümidimi koruyorum ve ata vatandan selamımı sunuyorum…

Paylaş
Etiketler: dünyatoplum
Önceki Yazı

Stratejik Algılama Arayışı

Sonraki Yazı

İnsan Haklı Olduğuna İnanmışsa…

Ahmet YALÇINKAYA

Ahmet YALÇINKAYA

İlişkili Yazılar

Z Kuşağı Başına Buyruk mu?
Ahmet YALÇINKAYA

Z Kuşağı Başına Buyruk mu?

29 Temmuz 2025
5.1k
Ahmet YALÇINKAYA

Bu Masal Daha ne Kadar Dinlenecek?

18 Mayıs 2022
5k
Ahmet YALÇINKAYA

Pitman Salmışlar Çayıra

29 Aralık 2021
5k
Ahmet YALÇINKAYA

Ayı Çıkmışsa İninden…

18 Mart 2020
5k
Sonraki Yazı

İnsan Haklı Olduğuna İnanmışsa...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap