3 Aralık Dünya Engelliler Günü, Türkiye'nin her yerinde kutlandı. Sağlam olanlar, herhangi bir engeli olmayanlar engellilerin gününü kutladılar. Söylemler verdiler. Ve engelliler adına ahkam kestiler… Engeli olmayan sanatçılar, engelliler için türküler, şarkılar söylediler.
Engellilerin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyleyenler mi dersiniz, engellilerin yanında olmalıyız diyenler mi dersiniz, hayatlarını kolaylaştırmaktan söz edenler mi dersiniz… Aklına gelen her şeyi söyleyen, ezberlenmiş sözleri tekrar edenler, anlayacağınız her önemli günde ne söylenmesi gerekiyorsa, o güne özgü havada uçuşan bir yığın klişe sözcük…
Sağlam olanların engelliler ile ilgili söz söylemeleri inanın o kadar absürd ki… Aynı Kadınlar Günü'nde erkeklerin söz söylemesi gibi. Duygu Asena, yazdığı bir kitaba 'kadının adı yok' ismini vermişti. Bir engelli yazsaydı, oda kitabının adını, 'Engellilerin adı yok' koyardı.
Samimi olmayan her söz bende iticilik yaratır. Ve önemli günlerde söylenen sözlerde, eylemlerde, etkinliklerde samimiyet ararım. Ve o yapılan işte ortaya çıkar.
Yapılan tüm etkinliklere bakın, samimiyetsiz, günü kurtarmak, şirin gözükmek için yapıldığını anlamak hiç de zor değildir.
****
Konuşanlar öyle sıradan adamlar değiller… Bizleri yönetiyorlar. Yerelden genele kadar iktidarlar. Sormazlar mı adama, onca yıl kentleri yönettiniz, hala yönetmeye devam ediyorsunuz; engelliler adına konuşuncaya kadar her sözün karşılığı bir şey yapsaydınız, konuşulan sözlerin bir anlamı olurdu.
Bugün kentlerde sokaklarda, caddelerde, kaldırımlarda, sitelerde, apartmanlarda engelliler için ne var? Son yıllarda yapılanları saymazsanız hiçbir şey yok.
Hala tüm konuşmalara rağmen, kentler engelliler için tam bir cehennem.
Sokaklar değil, oturduğumuz siteler, oturduğumuz apartmanlar, çalıştığımız işyerleri cehennemin adı… Ve bunun sorumluları yerel kent yöneticileri…
****
Kim ne derse desin AK Parti'nin en iyi icraatlarından biri ne deseniz, tartışmasız engelliler için yaptıkları derim.
Düne kadar çocuklarını, babalarını, analarını, yakınlarını toplum içersine çıkart(a)mayanlar, bugün toplum içerisine çıkartmaktan utanmıyorlar. Ve düne kadar esir gibi yaşayan, unutulmuş engelliler bugün dünden daha iyi şartlara sahipler.
Ve en önemlisi devlet, engelli yurttaşlara maaş veriyor. Sakına verilen maaşları küçümsemeyin, asgari ücret kadar maaşlar.. Yetmez; okula gidenlerin ücretlerini devlet ödüyor.
İnanın AK Parti iktidarının bu alanda yaptığı büyük bir devrim… Eksikleri varsa da, yapılması gereken eksiklerin giderilmesi için talepleri yükseltmektir. Ve galiba engelliler gününde bunları konuşmak esas olan…
****
90 yıllık cumhuriyet tarihinde yok sayılan sadece engelli yurttaşlarımız değildi. Bu ülkenin engelli, özürlü olarak görülen, sakat olarak görülen sadece bedenlerinden olanlar değildi. Etnik yapılar, inançlar, siyasi düşünceler, cinsiyetler engelliydi.
Ve son 10 yıldır Türkiye'de tüm eksikliklere rağmen bu değişiyor. Pandora’nın kutusu açıldı.
Cumhuriyetin sahibi olduğunu düşünenler (ki sahipleriydi) tarafından topluma kötülük gibi algılatılmaya çalışılan ve başarılan her şey; bugün ters yüz oluyor. Bunlardan biri de engellilere bakışımızdı.
****
Toplumun bir bölümü normalleşmeyi, anormolleşmek gibi algılıyor. Çünkü bize onlarca yıldır öyle algılatıldı. Birkaç yıl daha böyle gidecek gibi. Sonra anlayacağız, 90 yıldır bize anlatılanlar, algılatılmaya çalışanlar kocaman bir yalanmış.
****
Engeliler ile ilgili konuşmaları, etkinlikleri okuyunca, izleyince tebessüm ediyorum sadece.
Sahi daha önce neden ortalıkta yoktunuz?
Ve neden engelli günlerinde, sağlam olanlar sahnelere çıkıyorlar?
Engelliler adına neden sağlam olanlar konuşuyor.
Her kutlamada, o gün kime aitse onları dinlemek gerekmiyor mu?
Yerelden genele kadar tüm iktidar sahiplerine sormak istediğimde şu:
Başında bulunduğumuz kurumlarda kaç engelli çalışıyor?
Yerel meclislerde ve TBMM'de kaç engelli üye var?
Yerel iktidar sahipleri; sokaklarınızın, caddelerinizin, kaldırımlarınızın, parklarınızın durumu ne? Engelli yurttaşlar için neler yaptınız? Neler yapıyorsunuz?
Binalara ruhsat verirken, engelli yurttaşların hayatını kolaylaştıracak hangi kriterleri arıyorsunuz?
Büyük, küçük sitelerde, bol sıfırlı satılan rezidanslarda engelli yurttaşlar için hangi kriterleri arıyorsunuz?
Sahi hiç mi aklınıza gelmiyor, engelliler gününde susmak ve günün asıl sahiplerine söz hakkı vermek? Ve konuşulacaksa, sadece özür dilemek ve özeleştiri yapmak için birkaç söz. Daha samimi ve insani olmaz mı? Çok mu zor?
Son söz: Engelliler Günü'nde sağlam olanlar artık rol çalmaktan vazgeçmemeliler. Ve sahneye asıl sözü olanlar çıkmalılar ki, samimiyetsiz; sadece söylemek için söylenen sözler bir daha söylenmesin. Gerçek sözler, gerçek rol sahibi olanlar sahnede yerini alsın.
