Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Sultanlık ve Önü Açılan Saltanatlık…

Prof.Dr. Levent SEÇER Yazar Prof.Dr. Levent SEÇER
23 Kasım 2012
Levent SEÇER (Prof.Dr.)
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Büyükşehir Yasası' nın kabul edilmesi, Türkiye'de bölünmeye giden yolun başlangıcı anlamına geliyor. 16 olan Büyükşehir sayısı, şimdi son şekliyle 29 Büyükşehir belediyesine dönüşüyor. Bu da Başbakan'ın kendisine yakın cenaptan bazılarına yeni kapıların açılması anlamına da geliyor tabii. Yani sultanlıkla yönetilmeye sürüklenen Türkiye'de, sultanın sarayını koruyacak paralı askerler olacak. Siz bunlara asker deyin, başkan deyin ya da sultanın bakanları deyin. Türkiye daha çok renklere boyanacak önümüzdeki gelecek günlerde. Yeni Büyükşehir Belediyelerinin kurulması, sessizce Türkiye'nin eyaletlere bölünmesi demek bana göre. Oslo görüşmelerinde halktan saklanan, açıklanmayan gerçekler de ortaya çıkıyor bu yasanın kabul edilmesi ile. Meclis'te sayısı fazla olan (AKP) zihniyeti, hiç bir değerlendirme yapmayıp, sadece (RTE) nin direktifiyle hareket ederek, ülkenin felaketi konusunda böyle bir kararın altına imza koymanın utancından asla kurtulamayacak. Türkiye tek bir adamın ağzından çıkan sözlerle yönetiliyor, koca bir ülkenin kaderi, tek bir adamın kin, hırs ve öfkeyle sıktığı avuçlarının içinde gizlenmiş kalmış yazık ki. Şimdi merak ediyorum doğrusu böyle bir anlayışın arkasından gelen bir sayının, mecliste çok önemli kararları bile değerlendirmek, düşünmek gibi şansları olabilir mi?

Bugün mecliste adaletli bir dağılım yok. Sayısal çoğunlukta olan (AKP) ve karşısında sayıca az pasif bir muhalefet. Böyle olunca da her bir karar hükümetin istediği biçimde sonuçlanıyor, muhalefet ne kadar dirense bile sonuç değişmiyor, ben buna demokrasinin Melis'te yok edildiğinin kanıtı diyorum. Halkın iradesinin yansıtılmadığı bir meclis, halka saklı, kapalı bir meclis, halka gerektiğinde kendisini yönetenleri sorgulama yetkisi vermeyen bir meclis yazık ki bu meclis ve bu meclis (AKP) anlayışına teslim olmuş bir meclis olarak tarihe yazılır ancak. Muhalefetin verdiği gensoru görüşmeleri bile daha konuşulmadan sayı çoğunluğuyla gündeme bile alınmıyor, buna demokrasi var diyebilir misiniz? Şimdi Büyükşehir Belediyeleri yasası da bu anlayışa teslim olmadı mı? (AKP) li vekiller, Obama'nın tavsiyesi, Erdoğan'ın talimatı ile Meclis'te parmaklarıyla, Türkiye'nin eyaletlere bölünmesine ve sultanlığa giden yolda (RTE)'na "Türkiye artık senin ne istersen yap" dedi.

BAŞKANLIK İNADI…

Başbakan (RTE) kafasına bunu koydu bir kere Başkan olmak istiyor ve Türkiye'yi şimdi sessizce sergilediği senaryonun asıl yaşanmışlığını Başkan olarak yaşamak. Tüm dengeler onun elinde olacak, Fransa'da 14'Lui gibi ''Kanun benim'' diyecek. Önce ilk işi şu anda kendisine bu ülke de Başbakan olma nimetlerini sunan Atatürk ve onun devrimlerinin izlerinden kurtulmak olacak. Zaten şu anda yapılanlar bunun başlaması değil midir? Belediye başkanı olduğu yıllarda başlamıştı bu çalışmaları. 10 Kasım törenlerine bile katılmadı. Evet, (RTE)'nın dediği gibi, katılmamak yasal bir suç değil ama hiç bir resmi programı olmadığı halde, bir günlük bir gezi tertipleyerek BRUNEİ sultanının davetine katılması, Atatürk ve onun düşünsel anlayışına karşı nasıl bir yaklaşım içinde olduğunu görmemek mümkün mü? Cumhuriyet'in yok etmeye çalıştıkları değerleri olmasaydı, bu gün nasıl Başbakan olabilirdi hiç mi düşünmüyor kendileri? Hayranlık duyduğu Osmanlı devletinin izlerini yaşamış olsaydı, belki de imam kültürünün sergilendiği bir çalışmanın içinde etkisiz kalacaktı, bu ihtişamı yaşayamayacaktı, bunu şimdi Atatürk ve onun Cumhuriyetine borçlu olduğunu kabullenmek istemiyor.

Ülkesinde hala 21 milyon insanın açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığı umurunda değil. Sanat ve sanatçının yok edilişi umurunda değil. Aydınlık ve çağdaş bir Türkiye olmanın gerisinde kalışımız umurunda değil. İstediği tek şey, söylediği her şeye inanan ve hala uykudan uyanamayan koyun gibi güdülmüş halkın sürekli uyuması. Kimse kendisini sorgulamasın ve konuşmasın, basın istediğini yazsın, ama toplumun öğrenmek istediği gerçekleri yazanlara karşı da bağırıp gürlesin, öfke ve kin kusarak korku salsın. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır sormak lazım. Bu güdülmüş halk olduğu sürece, Başbakan (RTE) sonunda emeline kavuşacak ve Başkan olacak, Başkan, Sultan, Kral ne derseniz deyin buna siz.

2023 masalının içindeki senaryo çoktan yazıldı bir kere. Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ ''Bu ülke başkanlık sistemini mutlaka benimseyecek alışacak'' derken, Başbakan (RTE)'ın resmini çiziyordu. Ama bu gün Başbakan'ın önlenemeyen durdurulamayan ihtirası kin ve öfkesi, yarın Başkan olduğunda sanırım bu gün yaptıklarının başka bir şekli olmayacak, o zaten şimdiden yaptıklarıyla geleceğin Türkiye modelini çoktan çizdi aslında. Atatürk'e ait tüm izler silinecek, (AKP) zihniyeti Atatürk'ten neden bu kadar nefret eder bunu çıkıp açıklayamazlar. Onların tek amacı (RTE) ye Başkanlık yolunu açmak, o da Çankaya'dan devlet kurumlarına, yazara, çizere, vatandaşa, kendisine biat etmeyene, medya ve tüm karşı kurumlara bağırıp çağırsın, tüm dengeleri elinde tutacak sınırsız yetkiyle ülkeyi çağ dışı bir sitemin ortasında bıraksın. Gidişat şimdi bunu göstermiyor mu? Peki, bunca olanlara karşı biz nasıl tepkisiz bir toplum haline geldik. Çünkü korkuyoruz bir sabahın altısında kapımızın çalınmaması adına, demokrasinin yok sayıldığı bu ülkede benim de korkularım var dersem haksız mıyım?

Başbakan ileri demokrasiden ve Türkiye'de hak, hukuk ve ifade özgürlüğünün sınırsızlığından bahsederken, bu sözleri bana inandırıcı gelmiyor, bu ülkede ben artık yaşamdan, özgürlüğümden, hatta inançlarımdan bile korkar hale geldim. Korkuyorum Başbakan'dan, sistemden, onun anlayışından korkuyorum, o konuşurken öfke ve hiddetinden çok korkuyorum. Acaba diyorum (RTE) Haiti'ye Başbakan olsaydı bu kadar rahat olabilecek miydi? Her şeye inanan sesini çıkarmayan koyun gibi tepkisiz bir topluma hükmetmek kolay olsa gerek, ama bu gün ordusu bile bulunmayan Haiti'ye Başbakan olmak her baba yiğidin becereceği bir iş değil.

PADİŞAHLIK VE SALTANAT…

Getirilmek istenen Başkanlık sistemi, ardından padişahlık ve saltanatın da önünü açacak. (RTE) sonunda emeline kavuşacak ve 37'nci padişah olacak!… Bu da Erdoğan'a sınırsız yetkiler getirecek, 10 yıl daha Erdoğan'a katlanmak zorunda kalacağız, tüm yetkileri padişah gibi elinde toplayacak, istediğini istediği kurumun başına atayacak, hiç bir güç onu yerinden alamayacak. İstediğinde meclisi bile feshetme yetkisi olacak. Kısacası Türkiye ondan ama sadece ondan sorulacak, bütün bunları yazarken ülkenin eyaletlere bölünmesiyle yaşanacak zor yılların da bedeli halka yüklenecek.

Başbakan konuşurken insanın korkmaması mümkün mü, ama geçmişe baktığımda onun zaman zaman yaptığı konuşmalarında sarf ettiği sözleri düşündüm. "Alçak… Hain… Şerefsiz… Yalaka… Geri zekalı… Terbiyesizlik yapma… Artistlik yapma… Al ananı da git lan… Askerlik yan gelip yatma yeri değildir,,, Kız mıdır kadın mıdır bilemem… Atatürk'e saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok… Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim… Lan bana anayasa öğretme… " ve daha burada yazamadığım bir Başbakan'dan beklenmeyen, insanı dehşete düşüren sözler. Bir Başbakan'ın görevlerinden biri de, kendi halkına korku vermeden, küfür ve hakaret etmeden, her zaman zarafet içinde sevgiyle örnek olmaya çalışmaktır. Ama şimdi baktığımızda Erdoğan inadına istediği Başkanlık sisteminde, bu söylemlere tekrar başvuracak mı acaba? Ama Türkiye'nin Atatürk'ün çizdiği cumhuriyet ve çağdaş değişim anlayışından alınıp, karanlığın ortasında bırakılmasına, bu ülkede hala Atatürk devrimlerine inanan duyarlı bir toplumun asla izin vermeyeceğini biliyorum. Türkiye şu anda içinde yaşadığı karanlık resmi, bir gün tüm dünyaya çağdaş anlayışın sesiyle yansıtacak gösterecek buna daha çok inanıyorum.

Paylaş
Etiketler: PADİŞAHLIK Vsaltanat
Önceki Yazı

Kimin emekli maaşı düşüyor, kimin yükseliyor

Sonraki Yazı

Yanıltıcı Reklâmı Yaypılan Grip Aşıları Hakkında Gerçekleri Söyleyin

Prof.Dr. Levent SEÇER

Prof.Dr. Levent SEÇER

İlişkili Yazılar

Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Emeğe Dayalı Evrensel Demokrasi

09 Ağustos 2023
5k
Tükenişin Tek Sorumlusu CHP
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Tükenişin Tek Sorumlusu CHP

09 Temmuz 2023
5k
Umuda Yolculuk
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Umuda Yolculuk

22 Haziran 2023
5k
Levent SEÇER (Prof.Dr.)

Aydınlık Özgürlük Şarkının Adı Bu Olmalı

19 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Yanıltıcı Reklâmı Yaypılan Grip Aşıları Hakkında Gerçekleri Söyleyin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap