Amerika’ nın meşhur Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre diyabet (şeker hastalığı) görülme sıklığında 1995-2010 arasında 42 eyalette yüzde 50, 18 eyalette ise yüzde 100 veya daha fazla artış olduğu ortaya çıktı (1).
Davranışsal Risk Faktörü Gözetim Sistemi (Behavioral Risk Factor Surveillance System) verilerinin kullanıldığı araştırmada 18 yaşından büyük olanlarda telefonla yapılan ankette diyabetin 1995’ de yüzde 4.5 olan medyan prevalansının 2010’ da yüzde 8.2’ ye çıktığı belirlendi.
Buna göre USA’ da 2010 senesinde 18.8 milyon kişiye diyabet teşhisi kondu ve 7 milyon kişide de teşhis edilmemiş diyabet var.
En büyük artış olan üç eyalet ise Oklahoma (yüzde 226), Georgia (yüzde 145) ve Washington (yüzde 135).
Daha bu oranların içinde gebelik diyabeti ve sınırda diyabet veya pre-diyabetlilerin olmadığını belirteyim de durumun ne kadar vahim olduğunu anlayın.
Diyabet neden artıyor?
Amerikan medyasında, diyabetteki bu müthiş artışta başta ‘obezite’ ve ‘hareket azlığı’ olmak üzere birçok sebep üzerinde duruluyor.
Diyabet teşhis kriterlerinin değişmesi, diyabetin daha iyi teşhis edilmesi, nüfusun yaşlanması, diyabet riski yüksek olan azınlık nüfusun artması… bu hastalıkta artışta suçlanan diğer sebepler.
İtiraz etmem, bunların hepsi de elbette doğrudur ama bence çok önemli olan ve adı bile anılmayan bir başka sebep daha var.
Bence, diyabetteki artışta ‘kolesterol düşürücü ilaç (statin) kullanımındaki artışı’ da mutlaka hesaba katmak gerekir.
Amerikalı dostlarımıza kendileri daha iyi bilirler fakat bu ihtimâli de nazar-ı itibara almalarını tavsiye ediyorum.
KAYNAK
1. http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm6145a4.htm?s_cid=mm6145a4_w
