Bilgisiyle, birikimiyle, bilinciyle, genç olmasına rağmen gösterdiği olağanüstü performansıyla gönüllerde taht kuran birYörük-Türkmen Bey efendisidir O. Kendisiyle “Demirdüzen Hukuk Bürosu”nda mini bir çay sohbeti gerçekleştirdik
-Kimdir İsmail DEMİRDÜZEN? Dediğimizde Aldığımız cevap ilginçti.
“-Bizim kitabımızda isimler önemli değil sevgili Yüksel Bey; Dağlarda Gemi Gezdiren, Taşlara Destanlar Kazdıran, Tarihi Baştan Yazdıran, TÜRK’üz! Biz; Adalete, Mertliğe Örnekler Veren, Ölüm –Kalım Savaşına Gülerek Giden, Yeryüzünde Her Murada Eren TÜRK’üz! Biz; Sancaklara, Tuğlara Baş Eğdiren, Beylere, Paşalara Hil’at Giydiren, Kılıcını Üç Kıtada Gezdiren TÜRK’ üz! Biz; Atilla’yı, Yavuz’u, Fatih’i Var Eden, Kralları, İmparatorları KendisineYar Eden, Düşmanına Dünyasını Dar Eden TÜRK’üz! Biz; Şahları, Sultanları Kul Edinen, Altınları, Elmasları Pul Edinen, Kaftanları Çul Edinen TÜRK’üz! Biz; Zafer Rüyasını Görenlere Saç Yolduran, Hezimete uğratıp, Ümitleri Solduran, Müzelerde Baş Köşeleri Dolduran TÜRK’üz.!”
Avukat değil karşımda bir feylesof vardı adeta.
“-Sizin, derneğiniz ya da var oluş amacınız nedir?”
“ -Doksan"lı yılarda Ülkemizde etnik ayrışma ve çatışma ortamının yaşandığı bir zamanda Çukurova’da kökenleri “Yörük” ve “Türkmen” olanlarla bir araya gelerek yeni bir sosyal bilinçlenme hareketi başlattık. “Çukurova”, “Yörük” ve “Türkmen” varlığının harman olduğu bir diyardır. Bendeniz İsmail Demirdüzen ve çok değerli arkadaşlarımla hareketimizin merkezine “SEVGİ” yi koyarak çalışmalarımıza başladık.
Yörüklerin yaşantısının önemli bir simgesi olan “kara çadırı” bütün şenliklerde ön plana çıkarıyoruz. Bunun anlam ve önemi, “Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal”in: “Arkadaşlar, gidip Toros dağlarına bakınız. Eğer orada bir tek “YÖRÜK ÇADIR”ı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki, bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.” Sözlerinden kaynaklanıyor.
-Neden Dağlar Özellikle de TOROSLAR?
-“Büyük Önderimizin ifadelerinde olduğu gibi, “DAĞLAR” ve özellikle de “TOROSLAR” “Türk Milletinin Akciğerleri”dir. Yörükler-Türkmenler yaylalarımızın şahinleri, kentlerimizin sessiz çoğunluğudur. Yörükler rahat etmek için sırtını dağlara dayarlar, siyasilerimizde sırtını Yörük-Türkmenlere dayadıklarında iktidar olurlar. Çünkü Yörük-Türkmen bu Milletin çimentosudur.
-Siyaset dünyasından beklentileriniz nedir?
-“İçi sevgi dolu, varlığı da yokluğu da en ince ayrıntılarına kadar bilen, “renk”, “din”, “dil” ayırmaksızın “Türk Milleti”ne mensup tüm “mozaiklere” yurttaşlarımıza layık olduğu değer verilmeli, ortak çözüm bulunmalı, Allah'ın yarattığı her şeyle beraber, özgür ülkenin, özgür dağların, özgür insanları, özgür ve kardeşçe yaşamalı ve yaşatılmalıdır. Diye düşünüyorum.
Ülkeyi idare edenlerden isteğimize gelince; ülkesini seven, ihanet nedir bilmeyen, yaratılanı yaratandan ötürü seven, yaşatarak yaşamaya çalışan,Yörük-Türkmenlerin üzerindeki baskıyı durdurup, Ormanı, doğayı ve hayvanı ve dahi tüm insanımızı bir arada yaşatmanın yolunu bulmalarını istiyoruz.
-Son Sözleriniz?
-Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’ Ve… Türk Türk’e dost olmazsa, düşmana da gerek yoktur…” Sevgili dostlarım sizleri Türk Malı ürün kullanmaya davet ediyorum. Ve diyorum ki, Türk Malı Kullanıyorum param PKK ‘ya gitmiyor inancında isek ne mutlu sizlere…
“Türk’üm bu ad her ünvandan üstündür.”
“Ne mutlu Türk’üm diyene.”
“Varlığım Türk varlığına armağan olsun”
-Teşekkür ederim.
ATATÜRK KÖŞESİ
Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar…
DÜŞÜN-TAŞIN
Varlığımın değerini bilmeyene yokluğum kapak olsun…
