Beylikdüzü CHP İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ilçe merkezinde düzenlediği basın toplantısına katıldım.
Toplantıyla ilgili yazmadan önce eski tarz siyaset yapanlara bir sözüm olacak. Mevcut bir iktidarı (yerel ya da genel farketmiyor) eleştirirken 'hiçbirşey yapmadılar' sözünü kifayetsiz buluyorum. Bunun üzerinden eleştiri yapmayı ya da itibarsızlaştırmayı da anlamlı bulmuyorum.
Ayrıca politikacıların ya da basın toplantısı yapanların her konuda söz söylemelerini, yazılı açıklama yapmamalarını ise kocaman bir eksiklik gördüğümü belirtmek isterim. Düşünün medya mensuplarının karşısında konuşuyorsunuz. Herşey var konuşmanın içinde. Bir gazeteci olarak, gazetemde o toplantıda konuşulan herşeyi yazmam. Yazsam da yazı işlerinde bulunan arkadaşlarım yazımı kırpıp bir kenara koyarlar.
****
Ayrıca medya mensuplarının sorduğu her soruyu yanıtlamak zorunluluğu yok ki. Kibarlıkla, “Bugünkü basın toplantımla ilgili soru alayım. Basın toplantısıyla ilgili olmayan sorunuzu, başka bir gün ya da toplantıdan sonra odamda yanıtlayayım” diyerek hem zamanı iyi kullanıp hem de diğer medya mensuplarının zamanını hovardaca kullanmak zorunda kalmazsınız.
Birçok medya mensubunun da 'soru soruyorum' diyerek dangalakça görüşlerini, dangalakça sorularını dinlemek zorunda kalmam. Ayrıca kendi köşe yazısını bile yazamayan, başkalarının köşelerini yazdığı adamların da gazeteciymiş gibi oturarak ahkam kesmeleri ise artık midemi bulandırıyor.
Tabi aynı zamanda kimi arkadaşlarımız da, sorulan sorulara müdahale ederek gergin ortamlar oluşturmak zorunda kalmazlar. Bir gazetecinin sorusunu beceriksizce sormasına başka bir gazeteci arkadaşımızın müdahalesini de doğru bulmadığımı belirtmek isterim.
Ama bu tür ortamların oluşmasına da basın toplantısı yapan kişiler yol açmaktadır. Yukarıda dediğim gibi, basın toplantısının konusu belli olsa, sorun kendiliğinden çözülecek. Gazeteci olduğunu zanneden bir yığın adamın, soru olmayan uyduruk sözlerini dinlemek zorunda kalmayız.
****
Basın toplantılarında, ayrıca kimsenin de aptal yerine konulmasını doğru bulmuyorum. Sanki kendisiyle ilgili bir haberi hiç önemsiyormuş gibi yaparak yanıt vermeyi de köylü kurnazlığı şeklinde değerlendirdiğimin altını çizmek isterim.
İmamoğlu: Kuruttular
Neyse, CHP İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun düzenlediği basın toplantısına gelelim. Başkan İmamoğlu, Beylikdüzü'nde belediye yönetiminin göreve geldiği günden itibaren yapmadıklarını, özet olarak beceriksizliğini anlattı.
Beylikdüzü İilçe Belediyesi’nin, kapatılan üç ilk kademe belediyesinden yaklaşık 60 milyon borç ile devir alındığını ve bugün borç miktarının 120 milyona gelmesinin ve de bunun karşılığında hiç birşeyin yapılmadığının altını çizen İmamoğlu, Kültür Merkezi ve Adnan Kahveci Mahallesi'nde açılan kapalı pazarın geçmiş yönetimler tarafından yapıldığını, sanki yeni yapılmış gibi sunulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
****
Beylikdüzü CHP İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'nin kitapçığına gönderme yaparak, İstanbul'da bulunan 39 ilçeden ikisinde spor faaliyetlerinin dipte olduğunu gösteren tabloya gönderme yaparak şunları söyledi: İstanbul'da 20 bin nüfusu olan Şile ve 250 bin nüfuslu Beylikdüzü'nde spor faaliyetleri dipte. Belediyemizin el attığı yerler ise kuruyor. El atmadığı iki kulüp ise başarılı.
****
Ekrem İmamoğlu, babasının yaptığı kendisinde ortağı olduğu Beykonakları ile ilgili gündeme gelen iddialara verdiği yanıtta, “Beylikdüzü'nün başarılı projelerinden biri olan Beykonakları ile ilgili gündeme gelen iddiaları onurla alnımda taşırım” diyerek projede bir santim bile kaçak bulunmadığını söyledi.
Beykonakları projesinin ödüller aldığını söyleyen İmamoğlu, kentte bulunan yüzlerce sitenin aynı durumda olduğunu belirterek, 2005 yılında iskanı alınmış olan bir projenin gündeme getirilmesini manidar bulduğunu ima etti.
Son söz: Daha önce yazmıştım. Bir kez daha yazayım. İstanbul'da CHP'nin en başarılı ilçe başkanlarından biri olan Ekrem İmamoğlu'na Beykonakları üzerinden vurmaya çalışmak ayıp. Belediyeye terk edilen yerlerin, terk edenler tarafından kullanılmasını doğru ya da yanlış bulabilirsiniz. Ancak bunu bir yolsuzluk, bir hırsızlık gibi sunmanın da anlamı olduğunu düşünmüyorum. İddiaların taşıyıcılığını yapan kimi CHP'lilere de şunu söylemek isterim. Bunun üzerinden kimseye adaylık çıkmaz.
