Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Sripad Ramaray DAS

Biz Bu Beden ve Zihin Miyiz?

Sripad Ramaray DAS Yazar Sripad Ramaray DAS
01 Ekim 2012
Sripad Ramaray DAS
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hiç Bu Açıdan Baktınız Mı?

Bizler Tanrı’nın bir parçası olarak ebedi ve ölümsüz varlıklarız. Farklı nedenlerle bu dünyaya gelir ve maddi birer beden alırız. Madde ile olan uzun ve sıkı ilişkimizden dolayı çoğu zaman gerçek kimliğimizi unutur, kendimizi beden ve zihinden ibaret olarak görmeye başlarız. Fakat gerçek şudur ki; bizler ne bu beden, ne de bu zihiniz. Hepimiz ebedi (sat), sınırsız bilgi (chit) ve sonsuz mutlulukla (ananda) dolu varlıklarız. Yani: ruhuz. 

Hayatımızda, her gün, her an, beden olmadığımızı bilinçsiz bir şekilde de olsa deneyimler ve kendimize kanıtlarız. Dikkat edin! Benim kolum, benim ayağım, benim elim, benim gözüm… ya da benim bedenim gibi ifadeler kullanırken kendimize ait olanı, ben’den ayırt ederiz. Peki, o “ben” kimdir? “Ben” kol mudur? “Ben” ayak mıdır? “Ben” göz müdür? ya da “ben” dediğimiz şey beyin midir? “Ben” dediğimiz şey nedir ve kimdir? “Ben” tüm bunların toplamı mıdır? Bir cesedi düşünelim. Onunla aramızdaki fark nedir? Onda da göz, kulak, el vb. mevcuttur ama bir şey eksiktir. Nedir o? Ruh.

Ölü bir bedende, ruh mevcut değildir, o bedeni terk etmiştir. Ceset, kendisini hareket ettirecek güçten yoksundur. Bu anlamda ruhu elektrik akımına benzetebiliriz. Elektriğin değişik türdeki elektrikli aletleri çalışmaya başlaması gibi, ruhun varlığında da değişik beden kalıpları eylemde bulunmaya başlar. Elektrik akımının, elektrikli aletlerden tamamen farklı olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde, ruh da, hareket ettirdiği/canlandırdığı tüm kalıplardan (insan, hayvan, ağaç ve bitki kalıplarından) farklıdır.

Beden, ruhun elbisesidir. Bu elbise (beden) altı değişimden geçer: doğum, büyüme gelişme, olgunluk, ürün vermek, yaşlılık ve ölüm. Ruh aldığı bedeni bir süre kullanır. Zamanı geldiğinde ise, elbise değiştirircesine, sahip olduğu bedeni terk edip başka bir bedene girer.

Zihnimizi ise bir bilgisayara benzetebiliriz. Önemli olan kendimizin bir bilgisayar olmadığımızı fark etmektir. Bizler sadece zihnimizi kullanırız. Kendinizi bir bilgisayar olarak görmeyin. Gerçek kimliğimiz zihnin çok daha ötesindedir.

Bizler çoğu zaman ruh olduğumuzu unutur ve maddi dünyanın bize sunmuş olduğu sahte kimliğe bürünürüz. Bedenimizin ve zihnimizin yapısına ve özelliklerine bakarak kendimizi kadın/erkek, güzel/çirkin, kısa/uzun, genç/yaşlı, sarışın/esmer, zayıf/şişman ya da sakin, mutlu, heyecanlı, şefkatli, merhametli, yardımsever, asabi, kinci, öfkeli, bencil, hırslı, kıskanç, pesimist vb. olarak tanımlarız. Sahip olduğumuz örf, adet ve kültürümüze bağlı olarak ise kendimizi Türk / Amerikalı / Avrupalı / Çinli / Japon vb.; ya da Müslüman / Hristiyan / Budist / Hindu vb.; evli/bekar, baba, anne, eş, doktor, mühendis, öğretmen vs. gibi sıfatlarla anlamlandırmaya çalışırız. Düşüncelerimizi ifade ederek, “ben bunu seviyorum, bundan nefret ediyorum”, “bence şöyledir, bence böyledir” deriz. Bağlılıklarımızı ifade ederken ise kendimizi tutuğumuz takımın taraftarı olarak tanımlarız.  Dikkat ederseniz, “ben” diye tanımladığınız ya da nitelendirdiğiniz tüm bunlar, aslında

1.        Beden ve zihninizin yapı ve özellikleridir.

2.       Sahip olduğunuz örf, adet ve kültürünüzdür.

3.       Düşüncelerinizdir (sevdikleriniz / sevmedikleriniz).

4.      Bağlılık ve bağımlılıklarınızdır.

Bizler kendimizi görmek yerine, maalesef kendimizi bir takım kalıplar içine sokup bu değer yargılarına göre değerlendiriyor ve tanımlıyoruz. Fakat bir düşünün, öldükten sonra bunlardan hangisi olacaksınız? Kadın mı, erkek mi? Ruhun cinsiyeti yok ki. Doktor mu, öğretmen ya da sanatçı mı? Yoksa Türk, Amerikalı ya da İtalyan mı olacaksınız? Sınırın bir karış ötesinde doğmuş olsaydınız, Avrupalı, diğer tarafta doğmuş olsaydınız Asyalı olacaktınız. O zaman da ana diliniz Türkçe değil, İngilizce, Fransızca, Rusça ya da bambaşka bir dil olacaktı. Oysaki ilişkileriniz doğrultusunda ailenizin, dostlarınızın ya da düşmanlarınızın size yapıştırmış olduğu (akıllı, dürüst, kaba, sinirli, utangaç, korkak, başarılı, sahtekâr, yalancı gibi) birçok etiket de ölümünüzle birlikte yok olacak.

Zihniniz de her an değiştiğini fark etmiyor musunuz? Bugün en yakın dostunuz,  yarın en büyük düşmanınız olabilir. Ya da tam tersi, en büyük düşmanınız, yarın en yakın dostunuz olabilir. Bir olay yaşıyorsunuz ve tüm düşünceleriniz birdenbire değişir. Düşünceler her an, her saniye değişir. Bu nedenle, hiçbir değeri yoktur, gelip geçerler. Fakat gerçek kimliğiniz, bedeninizin ve zihninizin özelliklerinden çok farklıdır. Ruhu tanımanın peşinde olmalı, onu öğrenmelisiniz. Önemli olan, “Ben kimim? Gerçek kimliğim nedir?” gibi soruların cevaplarını veren öğretilerin peşinde olmaktır.

Paylaş
Etiketler: bedenruhzihin
Önceki Yazı

Bizim Memiş Yere Düşen Aklını Arıyor (II)

Sonraki Yazı

Mutluluk Oyunları

Sripad Ramaray DAS

Sripad Ramaray DAS

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Sripad Ramaray DAS

Yemek Yerken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar. Gıda-besin kombinasyonu…

31 Ocak 2013
5k
Sripad Ramaray DAS

Neden Bilgi Peşindeyiz…

20 Ocak 2013
5k
Sripad Ramaray DAS

Hey Zihnim Neredesin?

10 Ocak 2013
5k
Sripad Ramaray DAS

Tahta Olmayalım, Hortum Olalım

20 Aralık 2012
5k
Sonraki Yazı

Mutluluk Oyunları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap