Kimlik yığını ortalıklar, / Fotokopi tomarları her yerde.
Kişiliksiz ortaklıklar, / Elbise kalabalıkları perde perde.
Mil çekilmiş gözler, / İç çekişleri yortusuna vabeste.
* * * * *
Kişilikler o kadar satılmakta ki, askılıklar kimlik dolmuş boy boy yığın yığın.
Fırına gidiyorum, askıda ekmek ilişiyor gözlerime. Şatafatlı odalara girdiğimde, heybetli ve soğuk duvarların içine gizlenmiş kimliklerin ve kişiliklerin inlemesini duyuyorum. Şatafatlı odaya girer insanlar, misafir koltuğunda otururken süzülür ruh-i mücerret gibi o anda kimlikleri, kişilikleriyle el ele tutuşarak, güle oynaya buhar olurlar sinerler duvarlara. Çıkış anı geldiğinde uğurlayanın yüzünde acı bir tebessüm, “hadi kardeş rasgele“, çıkansa boş bir elbise.
Pazarları dolaşıyorum. Kimi patlıcan satıyor, kimi vuruk plak, kimi kırık kalp, kimiyse fırıldak. Biri can derdinde, biri laylaylom, biri bohem takılmakta, biriyse insan ticareti yapmakta. İnsanoğlu, sahanın bir tarafından ruhunun dağdağalı marşıyla girerken mümayişlere, fırıldağın takdim ettiği pasparlak kırmızı elmanın kısa dönemlik neşvesi, ve de rayihasının efsunuyla elbiseye dönüşmekte.
Elbiseler se boy boy. Her birinin askıda kimlikleri. Mutlu mesut yaşamaktalar.
Bir de kaktüsler var ortalıkta. Hani o malum elbiselerin en çok korktuğu varlıklar. Batar onlar özellikle de askılardaki kimliklerin elbiselerine.
Hayatta bir kaktüsler var, bir de Aziz nesinin romanı.
Askıda kimlikler,… dolaşan elbiseler…
“Yaşar, ne yaşar, ne yaşamaz” misali…
Bu pazar da saçmalamak geldi içimden sevgili dostlar. Sözcükler isyan etti bana. Saçmalardan seçmeleri çıkarabilirseniz çıkarın. Elbiselerinize dikkat edin. Kaktüs Batmasın.
Dünyanın gelmiş geçmiş en gudubet kaktüslerinden biri olarak bana dikkat edin. Çok ta yermeyin beni. Arada bir nadide çiçekler açar mutluluk saçarım.
Bu pazar kahvenin içine diken kaçmış. İçmeyin canım siz de. Her pazar her pazar. Arada bir seyreyleyin alemi. İçinizle birlikte elbiselerinizi giyerek…
İçiniz dolu, dışınız bir olsun. Esen kalın diyeceğim ama kaktüs battı bir kere. Ertesi pazara kadar esin ama kalmayın.
Not:
Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.bilgievreni.com, www.kamudanhaber.com, www.haberanaliz.net, www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net , www.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
tam anlayamasam da, bol sitem ve iğnelerle hatta çuvaldızlarla dolu bir yazı. Ama ben laylaylom değilim en azından. Heh heee.